Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Merkez Bankası tarafından bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 19’da sabit tutuldu.

EKONOMİ 06.05.2021, 15:35 06.05.2021, 17:16
Merkez Bankası faiz kararını açıkladı

Merkez Bankası’nın merakla beklenen faiz kararı açıklandı.

MB tarafından PPK toplantısı sonrası yüzde 19’luk politika faizi değiştirilmeyerek sabit kaldı.

Merkez Bankası’nca kararın ardından açıklanmış olan metinde, kimi sektörlerde yaşanmış olan arz kısıtlarının ve enflasyon beklentilerindeki fiyatlama ve yüksek seviyelerin enflasyon görümünün üzerinde bir risk oluşturmaya devam ettiğinin altı çizildi.

Faiz serbest kaldı

Yayınlanan metinde enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alındı ve Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasında belirgin bir şekilde düşüş meydana gelene dek para politikasının mevcut duruşunun süreceği belirtildi.

Paylaşılan metinde, enflasyondaki kalıcı düşüşe işaret eden göstergeler oluşana dek enflasyonun üzerinde politika faizinin oluşturulmasının sürdürüleceği de paylaşıldı.

Merkez Bankası’ndan açıklama…

Merkez Bankası’nın toplantı sonrası yaptığı açıklama ve karar metni şu şekilde:

“Koronavirüs pandemisine bağlı 2020 senesinde sert bir şekilde daralan küresel ekonomi, destekleyici yöndeki politikalar ve aşılamadaki olumlu gelişmelerin de verdiği etkiyle toparlanmayı sürdürmektedir. Bu iyileşme döneminde, özellikle küresel ticaretteki ivmelenme ve imalat sanayi faaliyeti belirleyici olmaktadır. Son zamanlarda emtia fiyatlarına ilişkin tekrar bir artış gözlenirken, yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalara ilişkin etkileri de önemini hassasiyetle korumaya devam etmektedir.

“Dış talep gücünü korumayı sürdürmekte”

Salgının sınırlayıcı etkilerine karşın yurt içindeki ekonomik faaliyetler güçlü bir şekilde seyretmektedir. Salgın kısıtlamalarına bağlı, iç talep kısmen ivme kaybederken, dış talep ise mevcut gücünü korumayı sürdürmektedir. İmalat sanayindeki faaliyet kuvvetli bir ivme kazanırken, salgın kısıtlamalarından olumsuz bir şekilde etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir de devam etmektedir.

Bununla beraber, aşılama sürecine ve salgının gidişatına bağlı olarak iktisadı faaliyet üzerinde iki yönlü riskler de olmaktadır. Ticari olan kredilerin yanında bireysel olan kredilerde de daha ılımlı bir seyir gözlenip, bu gelişmenin kalıcılığı makroekonomik istikrar açısından yakın bir şekilde takip edilmektedir. Emtia fiyatlarının yükselişine karşın, altın ithalatının belirgin bir şekilde gerilemesi, ihracattaki güçlü artış eğilimi ve finansal koşulların sıkılaşmasının da vermiş olduğu etkiyle kredilerde gözlenmiş olan yavaşlama cari işlemler dengesi açısından öngörülen iyileşmeyi destekleyen bir rol üstlenmektedir.

Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu

“Mevcut duruş belirgin bir düşüş sağlanana dek sürecektir”

Maliyet ve talep unsurları, kimi sektörlerin arz kısıtlarıyla enflasyona ilişkin beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları, enflasyon görünümünün üzerinde risk oluşturmayı sürdürmektedir. Parasal sıkılaştırmanın iç talep ve krediler üzerindeki yavaşlatıcı etkileri görülmeye başlanmıştır. Enflasyon ve enflasyon beklentilerine ilişkin yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan ayı Enflasyon Raporu tahmin patikasında belirgin bir düşüş gözlemlenene dek para politikasının mevcut duruşu sürdürülecektir. Kurul tarafından bu doğrultuda, politika faizinin sabit tutulması kararı alınmıştır.

“Orta vadeli hedef: Yüzde 5”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, fiyat istikrarı temel amacıyla elinde bulunan bütün araçları kararlı bir şekilde kullanmayı sürdürecektir. Enflasyondaki kalıca düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana dek ve orta vadeli yüzde 5 gibi bir hedefe ulaşılıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi koruyacak şekilde, enflasyonun üstünde bir düzeyde oluşturulmaya devam edecektir.

Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak olan kararlılık, ülke risk primlerinde düşüş, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi, ters para ikamesinin başlaması ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi şeklinde makroekonomik istikrar ve finansal istikrar olumlu bir şekilde etkilenecektir. Böylece, üretim, yatırım ve istihdam artışının sürdürülebilir ve sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için uygun olan zemin oluşmuş olacaktır.”

Yorumlar (0)