Dünya ekonomilerinin büyük baş ağrısı: yayılma etkisi

Fabrikalar Trump devri küresel ticaret savaşlarının ilk kurbanları haline geldi. Şimdilerde akıllarda canlanan bir soru var: fabrikaların sorunları dünyanın diğer bölgelerine ne kadar "yayılacak"?

EKONOMİ 29.09.2019, 11:07
Dünya ekonomilerinin büyük baş ağrısı: yayılma etkisi

Bu hafta içerisinde, Alman satın alma yöneticileri Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'nın imalat sektöründeki durgunlukta beklenmeyen bir kötüleşme olduğunu gösterdi. Ancak, durumu daha da endişeli hâle getiren ise, bugüne kadar Alman üretimine en büyük katkıyı yapan hizmetlerdeki büyümenin ivme kaybettiği haberleriydi.

Pazartesi günü Almanya ekonomisi hakkındaki açıklanacak verilerde bir değişiklik yaşanması ihtimal dahilinde. Üretimin son durumu, Ağustos ayındaki perakende satış rakamları ile eylül ayındaki işsizlik ve enflasyon verileriyle birlikte Almanya ekonomisi için gerçekten resesyon çanları çalıp çalmaması gözlemlenecek. Ardından Çarşamba günü, ekonomi enstitülerinin bu yıl ve bir sonraki dönem için Alman ekonomisine yönelik büyüme tahminlerini güncellemeleri planlanıyor. Muhtemel bir anlaşma yapmayan Brexit ve Avrupa'dan otomobil ithalatına uygulanan yüksek ABD tarifeleri riskiyle birlikte, büyüme tahmini oldukça acımasız olabilir.

Amerikan ticari ve finansal hizmetler şirketi Moody's'in bu hafta yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Çin ticaret savaşından kaynaklanan yayılma etkisinin Asya ekonomileri için bir risk taşıdığı belirtildi ve ABD’li politika yapıcılar tarafından yakından takip edildi. Önümüzdeki hafta, Moody's'in odağı, ABD sanayisinin ne kadar kötü etkilendiğine odaklanacak. Hatta, bazı yetkililer, ABD imalat sektörünün halihazırda resesyonda olabileceğinden endişe ediyor. ABD Merkez Bankası Fed'in önde gelen politika yapıcılarından biri olan St. Louis Fed Başkanı James Bullard, bankanın Eylül ayı ortasındaki toplantısında, Fed'in sunduklarının iki katı puanlık indirim oranının tartışmasının bir parçası olarak bu endişeyi dile getirdi.

Tedarik Yönetimi Enstitüsünün (ISM) hazırladığı Eylül ayına yönelik ISM İmalat Endeksi, bu hafta Salı günü açıklanacak. Wall Street ekonomistlerinin erken tahminleri, ISM ve bazı ihmal edilebilir fabrika iş kazançları için mütevazı bir toparlanmaya işaret ediyor. Ağustos ayındaki fabrika siparişleri Perşembe günü verilecek.

Şimdiye kadar Atlantik'in her iki tarafındaki ekonomilerin sadece resesyon yansımaları içerdiğine dair işaretler var. ABD'de ikinci çeyrekte tüketici harcamaları yüzde 4,6 artarken, Euro bölgesi hizmetlerinde duyarlılık artıyor.

Veriler ve beklentiler

Çin'in Eylül ayı için Satınalma Müdürleri Endeksi (Purchasing Managers' Index, PMI) bu Pazartesi açıklanacak. Endeksin ABD ile olan gerilimlerinden bağımsız olarak sabit kalması bekleniyor.

Çekişmeli Brexit tartışmasının haricinde, Pazartesi günü İngiltere'de büyük bir veri günü var. İngiltere'de cari açık ve işletme yatırımları ile İngiltere Merkez Bankası tüketici kredisi ve ipotek onayı rakamlarının yanı sıra, revize edilmiş ikinci çeyrek gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYİH) rakamları açıklanacak. 

Öte yandan, bu hafta içerisinde faiz belirleme toplantılarına sahip olan merkez bankaları arasında Hindistan (Cuma) ve Avustralya (Salı). Merkez bankalarının Fed, Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve diğerlerinin aldığı gevşeme eğilimini takip edip etmeyecekleri belli olacak.

"Büyüme masalı"

İklim değişikliği ve ekonomi ile bağlantısı, bu haftaki Birleşmiş Milletlerde başlıklar yarattı; çevrimiçi perakendeci Amazon gibi şirketler, 2040 yılına kadar karbon-nötr hale gelme planlarını duyurdu ve genç çevre aktivisti Greta Thunberg bitmeyen ekonomi büyüme "masal"ının son bulduğu kamunun yüzüne çarpıldı. 

Bu masal, GSYİH'de ölçülen büyümenin her zaman arzu edilen ve genel refahta bir yükseliş için vekalet tutan geleneksel ekonomide tabu olarak görülüyor.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yayınlanan yeni bir bildiride, sadece çevresel bozulma ve yoksullukla mücadele için değil, "tek başına GSYİH sonuçlarına odaklanmanın yetersiz sonuçlara yol açabileceği" sonucuna varılıyor. Politika yapıcılar, refah merceği aracılığıyla ekonomik başarının neye benzediğini tekrar incelemeye çağırdı.

Yorumlar (0)