Dijital dönüşüm ve üniversiteler: Ne bekleniyor?

Dijital dönüşüm sürecine Türkiye ayak uydurmaya çalışırken, sanayiciler, STK'lar ve kamu, üniversitelerden ne yapmasını bekliyor?

EKONOMİ 27.10.2019, 17:09 27.10.2019, 18:07
Dijital dönüşüm ve üniversiteler: Ne bekleniyor?

Orta Doğu Teknik Üniversitesinde gerçekleşen "Digital Transformation and Smart Systems 2019" adlı konferansta, Prof. Dr. Erkan Erdil'in başkanlığını yaptığı "Sanayi, kamu ve STK'lardan dijital dönüşüm konusunda üniversitelerden beklentileri" adlı panel düzenlendi. Panelde, Türkiye'nin dijital dönüşüm sürecine hazırlanabilmesi ve tam anlamıyla geçebilmesi için sanayicilerin, sivil toplum kuruluşlarının (STK) ve kamu sektörünün üniversitelerden ne bekledikleri konuşuldu.

En büyük beklenti eğitim

Özyeğin Üniversitesinde Endüstri Mühendisliği bölümünde çalışan Dr. Erinç Albey, paneldeki ilk konuşmacıydı. Albey, henüz yeni bir oluşum olan Dijital Dönüşüm Akademik Güçbirliği'nde (DiDAG) gerçekleşen bir çalıştayın sonuçları hakkında bir sunum gerçekleştirdi.

Çalıştayın sonucundaki çıktıları detaylı bir şekilde anlatan Albey, multidisipliner çözümlerin istendiğini, işbirliği beklentisinin git gide arttığını ve bu işbirliğinde üniversitelerden beklentilerin oldukça yüksek olduğunu belirtti. Üniversitelerden beklentilerin özellikle eğitim yönünde olduğunu dile getiren Dr. Albey, online eğitim, hayat boyu eğitim gibi var olan eğitimi geliştirmeye yönelik ve özellikle de uygulamalı programlara yoğunlaşan interdisipliner programların açılması gibi önerilerin geldiğini de ifade etti.

"Kamu tek finansör olmak zorunda değil"

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığını temsilen Sertaç Köksal Gölnar ise paneldeki ikinci konuşmacıydı. "İmalat Sanayinin Dijital Dönüşümü Projesi"nin proje yöneticisi olan Gölnar, sanayinin kamudan beklentisinin finansman yönünde gerçekleştiğini fakat belirtti. Özel sektörün de kendi fonları oluşturması gerektiğini savunan Gölnar, "Kamu tarafı, tek finansör olmak zorunda değil." ifadelerini kullandı.

Üniversitelerden beklentilerinin genellikjle eğitim çerçevesinde şekillendiğini belirten Gölnar, iletişim arayüzlerinin de aynı zamanda güçlenmesi gerektiğini savunuyor. "STK'lar ile sanayi arasında bile iletişim sıkıntıları mevcut, bu çok ilginç çünkü STK'ları biz sanayinin temsilcisi olarak görüyorduk." diyen Gölnar, iletişim sorununun olabildiğince çabuk çözülmesi gerektiğini belirtti.

"İşbirliği değil, birlikte çalışma"

Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Genel Sekreteri Zühtü Bakır ise "Makine ticaretine hükmeden, dünya ticaretine hükmeder." diyerek şu sıralar gerçekleşen ticaret savaşlarının aslında teknoloji savaşları olduğunu savundu. Makine sanayinin Türkiye'de enerjiden sonra en fazla dış ticaret açığının gerçekleştiği ve en önemli ithal kalem olduğunu belirten Bakır, "Ne zaman makineciler TÜSİAD'da kendine bir yer bulur, o zaman Türkiye sanayisi değişir." dedi.

Devletin düzenleyici ve denetleyici mekanizmalarının yanı sıra, dijital dönüşüm için bir yönlendirici mekanizması olması gerektiğini savunan Bakır, üniversitelerden eğitim beklentilerini paylaştı ve üniversitelerden "işbirliği değil, birlikte çalışmayı" istediklerini belirtti.

"Nitelikli işgücü için cazibe yaratamıyoruz"

Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Genel Koordinatörü Süheyl Baybalı, otomotiv sanayide dijital dönüşümün uçtan uca incelenmesi gerektiğini ve bununla ilgili "Otomotiv Teknoloji Platformu" adlı çalışmanın sürdürüldüğünü belirtti. Platformda yapılan çalışmada dijital dönüşüm hakkında bilinç seviyesinin yetersiz olduğu ve eğitim eksikliğinin ön plana çıktığını belirten Baybalı, insan kaynakları konusunda da sıkıntıların mevcut olduğunu dile getirdi.

Nitelikli işgücü için cazibe yaratılamadığını ifade eden Baybalı, mevcut işgücü yetkinliklerinin genişletilmesi ve dijital dönüşümün daha cazip hale getirilmesi gerektiğini savundu.

"Ne yapmayacağımızı öğreniyoruz"

Arçelik'te Atölye 4.0 deneyimleme laboratuvarının başında yer alan Ömer Faruk Özer ise dijital dönüşümün Atölye 4.0'da nasıl yapıldığından bahsetti. Eskiden yüksek lisans, şimdi ise lisans 3. sınıf öğrencileri ile birlikte bitirme tezlerini yazdıklarını ve laboratuvarda araştırma yaparlarken "ne yapmayacaklarını öğrendiklerini" belirtti.

Bu projenin sanayi ile üniversitenin arasında direk bir köprü kurulduğunu ve bu köprünün sonucunda verimli bir ekosistem yaratıldığını anlatan Özer, gerçekleşen mekanizmanın çalıştığını da sözlerine ekledi.

Yorumlar (0)