Asya şirketlerinde durgunluk korkuları

Asya şirketlerinin hissiyatı düşük seviyelerde kaldı ancak durgunluk korkuları büyüdü.

EKONOMİ 22.09.2019, 08:15
Asya şirketlerinde durgunluk korkuları

Thomson Reuters/INSEAD'in oluşturduğu Asya İş Duyarlılığı Endeksi araştırmasına göre, Asya'daki şirketler arasındaki güven, Eylül çeyreğinde son 10 yılın en düşük seviyelerinden yalnzıca bir miktar artmıştı. Ancak çoğu firma işe alım yapmayı planlamıyor ya da küresel bir durgunluk gibi görünme riski gördüklerinden işlerin yükseleceğini beklemiyorlar.

Endeksin 2019'un üçüncü çeyreği için değeri 58; 50'nin üzerindeki endeks değeri, iyimser cevap verenlerin, karamsar olanları geçtiği anlamına geliyor. Ancak en son yapılan göstergede, endeksin bir yıl boyunca 60'ların ortasının üzerine çıkmadığı ve 2008-2009 küresel finansal krizinden bu yana en zayıf yedi değerden biri olduğu anlamına geliyor.

Ekonomi profesörü Antonio Fatas, endeks hakkındaki yorumlarını şöyle açıkladı: "Krize yol açmayan, neredeyse kalıcı bir belirsizlik durumundayız, ama bir noktada bunun maliyetini göreceğimizi düşünüyorum. Bazı yatırımlar ertelenecek, bazı yatırımlar durdurulacak ve az da olsa büyüme motoru yavaşlayacak."

Ankete katılanlar, küresel durgunluğu en yüksek risk olarak değerlendirerek, önceki altı çeyrek için gündemde olan ticaret savaşı korkularını da risk olarak görüyor.

Dünya nüfusunun yüzde 45'inin yaşadığı ve küresel gayri safi yurtiçi hasılanın neredeyse üçte birinin üretildiği 11 Asya-Pasifik ülkesinde gerçekleştirilen ankete, çeşitli sektörlerden toplam 102 şirket katıldı.

Katılımcılar, otomobil üretiminden Canon, SoftBank Group ve Hero MotoCorp gibi teknoloji firmalarına kadar olan geniş bir spektrumu kapsıyordu.

"İhtiyatlı olmakla ilgili"

Bu anket, küresel piyasalar ABD-Çin ticaret gerilimlerinde bir çözülme belirtisine tanıklık ettiği sırada, yani 30 Ağustos-13 Eylül tarihlerinde gerçekleşti.

Ticaret savaşı, bazıları için bir nimet olarka gerçekleşse de, bazıları için de vergi yükünden kaçınmak için Çin'den Güneydoğu Asya'ya ve başka yerlere taşındı.

Bununla birlikte, işe alım planlarına ve satış görünümüne verilen sert tepkiler, herhangi bir iyimserliğin susturulduğunu ve yatırım ve harcamaları yönlendirecek kadar sağlam olma ihtimalinin düşük olduğu gösteriyor.

Ankete katılanların üçte ikisinden fazlası, personel işten çıkarmayı veya en iyi ihtimalle önümüzdeki altı ay boyunca sabit tutmayı planlıyor. Sadece yüzde 39'u satışlarının artmasını bekliyor.

Güney ve Güneydoğu Asya'da ticaret yapan, Kuala Lumpur merkezli bir telekom altyapısı olan edotco Group'un CEO'su olan Suresh Sidhu, bu karamsarlıkla ilgili "Genişleme planlarına aşırı bağlı kalmakla ilgili değil...ihtiyatlı olmakla ilgili." yorumunu yaptı. "İşleri durduran insanları görmüyorum, sadece durdurmayı düşünen insanları görüyorum... Çok karmaşık ve öngörülemeyen zamanlarda, insanlar genellikle harcamıyor."

Kasvetli görünüm

Ekonomik göstergeler aynı zamanda kasvetli bir görünüme işaret ediyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), geçen hafta yaptığı açıklamada, yükselen küresel korumacılığın, gelecek yılki dünyanın ekonomik üretiminden yüzde 0,8 oranında azaltabileceğini söyledi.

Zayıf talep, Haziran çeyreğinde kârını yarıya indiren Samsung Electronics, Japonya ve Hindistan'daki büyük otomobil üreticileri Mazda Motor ve Tata Motors gibi büyük Asya şirketlerini çoktan sarstı.

Bu ay yayınlanan veriler, Çin’in ekonomik sıkıntılarının Ağustos’ta derinleştiğini, endüstriyel üretimdeki büyümenin 17 yıldan daha zayıf bir şekilde gerçekleştiğini, ABD’nin imalatının da azaldığını gösterdi.

Singapur’taki United Overseas Bank’ın kıdemli ekonomisti Alvin Liew, ticaret savaşının, müzakerelerde atılım iş güvenini ve yatırımını yeniden canlandıramadığı sürece muhtemelen derinleşecek en büyük itici güç olduğunu belirtti.

"Kimsenin, her iki ülkenin de tam kapsamlı bir anlaşmaya varacağı ve dünyanın bundan sonra daha iyi bir yer haline geleceği gibi bir yanılsamaya sahip olduğunu sanmıyorum." yorumunu yapan Liew, "Ancak hala uzayan bir umut ve geçici bir ticaret anlaşması yapabileceklerine dair bir iyimserlik var...bazılarını geri koyacak bir şey." diye konuştu. "Günün sonunda her iki taraf da bunun genel olarak iyi olmadığını biliyor."

Yorumlar (0)