Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer: En son kapanacak yer okullar
Bakan Mahmut Özer, temas ve vakadan dolayı yüz yüze eğitime ara verilen sınıf sayısının oldukça düşük olduğunu söyleyerek, okulların en güvenli yerlerden biri olduğunu ifade etti.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, AK Partili vekiller Zeynep Gül Yılmaz ve Hacı Özkan ile Mersin Valiliği’ne ziyarette bulundu.
Bakan Özer burada şeref defterini imzaladı ve 6 Eylül tarihinde 81 şehirde ve 57 bin 108 okulda yüz yüze eğitime başlandığını ifade etti.
“Eğer kurallara uyarsak bu süreci başarılı bir şekilde yönetebiliriz”
Bakan sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı ile belirlenen kriterler, koronavirüs salgınında okullarda yüz yüze şekilde eğitim sürerken uyulması gerekli olan kuralların çoğunluğu kıta Avrupası’nda, farklı ülkelerde uygulanmış olan kurallarla büyük bir oranda örtüşüyor. Bir haftalık dönemde gelinmiş olan nokta, Sağlık kurallarına uyduğumuzda süreci nasıl başarılı şekilde yönetebileceğimizi gösteriyor. Ülkemizde eğitim sisteminin ölçeği oldukça büyük. Yaklaşık olarak 18 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmenimiz, 100 binin üstündeki idari personelimizin bulunduğu, 20 milyona yakın insanımızın olduğu eğitim sisteminden bahsediyoruz.
“En son kapatılacak yerler okullar”
Vaka ve yakın temastan dolayı yüz yüze eğitime ara verilen sınıf sayısı çok düşük. Bu da şunu gösteriyor ki, şu anda koronavirüs salgınında en güvenli yerler okullardır. MEB olarak son kapatılacak yerlerin okullar olduğu irademiz aynı şekilde sürüyor. Öte yandan virüs yalnızca okulları seçmiyor. İnsanların yoğun olarak yaşadığı etkileşimde olduğu bütün mekanlarda virüs yayılım gösterebiliyor.”
“Bulaşın kaynağı okul dışındaki ortamlar”
“Birçok zaman okul dışındaki ortamlardaki bulaştan virüs görülebiliyor. Koronavirüs salgınında yüz yüze eğitimin sürmesi ve 1,5 seneden sonra bu iradenin kararlı bir şekilde uygulanmasında yalnızca Milli Eğitim Bakanlığı olarak görev bizlerde değil, toplumdaki bütün kesimlere görev düşüyor. Bütün vatandaşlarımız, Bakanlığımızın belirlemiş olduğu kurallara muhakkak uymalı ki okullarımız sürekli açık kalabilsin. Öğretmenlerimiz öğrencileriyle beraber olsun ve öğrencilerimiz de okulda arkadaşlarıyla beraber hem eğitim ve öğretimini sürdürebilsinler hem de psikososyal olarak özgüvenleri yerinde süreçleri izleyebilsinler.”
“Kalabalık sınıflar yaygın değil”
“Kamuoyunda çok sık bir şekilde tartışılan ‘kalabalık sınıflar’ konusu var. 850 bin dersliğin yüzde 56’lık kısmında öğrenci sayısı 25’in altında. Bu dersliklerin yüzde 18’lik kısmında 26-30 öğrenci bulunuyor. Dolayısıyla kalabalık sınıflar istisnai bir durum, yaygın değil. Durumlar istisnai olursa istisnai kurallar uygulanır. Yani Bakanlık olarak illerimize, valiliğimize, il milli eğitim müdürlüklerimize, okul bazlı olarak kalabalık sınıflara ilişkin bütün önlemleri alma, ders saati süresince tasarrufta bulunma veya ikili eğitime geçme yetkisi verdik.”
200’e yakın okulda şu anda alınan önlemlerle ikili eğitime geçildiğini ifade eden Özer, “Kalabalık sınıflar, ağırlıklı olarak arsanın olmadığı yerlerde veya depremdeki yıkım ve güçlendirme çalışmalarından kaynaklı gecikmeler sebebiyle geçici bir husustur. Bakanlık olarak inşallah süreci izliyoruz. İstisnai durumlara ilişkin de bütün önlemleri alacağız.” dedi.
