LGS ve YKS öncesi sınav kaygısına dikkat! Uzmanlardan kritik tavsiyeler...

LGS ve YKS sınavları öncesi uzmanlardan, öğrencilere ve ailelere önemli uyarılar geldi. Öğrencilerin sınav kaygısıyla baş etmeleri konusunda tavsiyeler verilirken, sınavın, kişinin performansını değerlendiren bir araçtan ibaret olduğuna vurgu yapıldı. ​​​​​​

EĞİTİM 01.06.2022, 17:40 01.06.2022, 17:50
LGS ve YKS öncesi sınav kaygısına dikkat! Uzmanlardan kritik tavsiyeler...

Sanko Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Burcu Gökalp Özcan, Çocuk ve Ergen Psikoloğu Gizem Başkılıç Turan ile Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vefik Arıca, önemli sınavlar öncesi velilere ve ailelere tavsiyelerde bulundu.

“Ebeveyn, sınav stresiyle baş etmeye destek olmalı”

 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ve Yaklaşan Liseye Geçiş Sınavı (LGS) öncesi bir açıklama yapan Uzm. Dr. Özcan ve Psikolog Gizem Başkılıç Turan, sınav kaygısı yaşayan öğrenciler için öneriler aktardı.

Hayatta kalmamızı sağlayan duygularımızdan birinin “kaygı” olduğunu hatırlatan Uzm. Dr. Özcan, “Sınav kaygısı, psikosomatik belirtiler ile vücudumuza yansıyan, otomatik olarak zihnimize olumsuz düşünceler biçiminde gelen ve bu durumu yönetmekte zorlandığımız bir süreçtir” sözlerini kullandı. 

Sınav sürecinin içinde olan ve kaygıyı yönetmeyi sıkıntıya sokan kalıtsal ve çevresel faktörler olduğunu belirten Uzm. Dr. Özcan, çocuğun dikkat performansının ve zeka kapasitesinin, beklentileri karşılama uygunluğuna göre bir yol tespit etmesi gerektiğini dile getirdi. 

Ebeveyn ve okul tutumunun, öğrencinin sınav stresi ile baş etmesine destek vermesi gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Özcan, şunları aktardı:

“Sınav, bireyin performansını değerlendiren bir araçtır, tek başına kişinin kişiliğini ya da  başarısını değerlendirmek için yeterli değildir. Korkan ve korktuğu unsura karşı kendini savunan, ondan kaçan bir neslin sonraki devamıyız. Mesela ilkel zamanlarda vahşi hayvanla savaşmak veya onu görüp kaçmak gibi kaygı veya korku, hayatta kalmamız için beynimizde kayıtlı, genetik aktarımı olan biyolojik bir haldir. Ancak bu sistem öylesine bozulur ki sınav esnasında vahşi hayvan görmüş gibi kaygıdan ve korkudan hiçbir şey yapamaz duruma geliriz.” 

Sınav kaygısının belirtileri 

“Sınav kaygısını yönetemeyen bir öğrencide, sınavdan önce hızlı nefes alıp verme, nabız yükselmesi, aşırı terleme, titreme veya karın ağrısı gibi bedensel belirtiler görülebilir” sözlerini kullanan Uzm. Dr. Özcan, şunları söyledi: 

“Çocuğa ne hissettiğini sorduğumuz zaman ‘sınavdan korkuyorum’ cevabını alırken, zihin ‘ya sınavı başaramazsam ya bildiklerimi unutursam?’ gibi otomatik olumsuz cevaplar verir. Bu da aslında kaygının sınavdan değil sınav ile ilgili olumsuz düşüncelerden kaynaklı olduğunu bize gösterir.” 

“Sınav kaygısı yönetilebilir”

Çocuk ve Ergen Psikoloğu Gizem Başkılıç Turan da “Sınav kaygımızı yönetebileceğimiz bilişsel ve davranışsal egzersizler mümkündür, bu egzersizlerden nasıl faydalanabileceğimizi bilmek kaygıyı yönetmemize destek olacaktır” açıklamasını yaptı ve şunları söyledi:

“Zihnimizin içinden her gün birçok bulut geçiyor. Ancak her geçen düşünce bulutunun ne dediğini tam anlamıyla kabul etmek doğru değildir. Kanıt aradığımız gerçek düşüncelerimizi daha belirleyici halde tutarak ve kaygı bulutlarının geçip gitmesine müsaade ederek bu süreci kolaylaştırabiliriz. Sınava başlamadan 10 dakika evvel üzerinde oturmuş olduğunuz sandalyeyi ellerinizle tutup, sıkıca ayaklarınızı da yere bastırın. Elleriniz ile sandalyeyi yukarı çekerken aşağı doğru da ayaklarınızı itin. 10 dakikada bu egzersizi 3 tur olarak tamamlayın. Bunda asıl hedef; ters hareket ile kasları gerip hem vücudumuzun gevşemesine destek olmak hem de dikkati uyarmaktır. Yani dikkati harekete geçirerek ‘kendine gel’ mesajını zihnimize veriyoruz.”  

Sınavdan bir gün önce; ılık duş ve hafif, rahatlatıcı, gevşeme ve nefes egzersizleri, eğlenceli bir film izlemek, özel yaşamda değişiklik yapmamak, ders çalışmamak, aynı saatte uyumak, aynı beslenme düzenini devam ettirmek sınava girilecek okulu görmek, yanına alınacak belgeler ile eşyaları düzenlemek ve sınav yerine zamanında gitmek gerektiğine dikkat çeken Turan, sınav kaygısıyla başa çıkabilmek için öğrencilere şu önerilerini sıraladı: 

“Sınavdan önce tuvalete gitmek, sınav sırasında rahat oturma şekli yakalamak, ‘Elimden geleni yaptım’ sözlerini tekrar etmek, kolay sorulardan başlamak, zor soruları atlamak, daha sonra geri dönmek, sınavda etrafına bakıp nasıl yaptıklarını izlemekten çok diğer adayları görmezden gelmek veya başka tarafa odaklanmak ve sınavda kaygının artması durumunda sorulara biraz ara verip nefes egzersizi gerçekleştirmek gerekir. Kaygımızı yönetme konusunda zorlanıyorsak uzman desteği almalıyız. Sınava hazırlanırken tedavi ve destek alarak baş etme yöntemleri hakkında bilgi alınabilir, sorunlu düşüncelerle karşı karşıya gelindiği zaman kendinize elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı tekrar edebilirsiniz. Öğretmenler ve aileler de mükemmeliyetçi ifadeler, davranışlar ve bunun gibi mesajlardan uzak durmalı, neticeye değil sürece dikkate çeken sözlerle yaklaşmalı, yüksek standartlardan ve kıyaslamalardan uzak durmalı, gerçek dışı hedefler ve beklentiler koymamalı.” 

“Son 48 saatte çalışmayı bırakın”

Yalova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vefik Arıca, sınava yoğun bir şekilde çalışan öğrencilerin, sınava yakın son günlerde dinlemesi gerektiğine vurgu yaparak "Son 48 saatte özellikle ders çalışmayı bıraksınlar" açıklamasını yaptı ve şunları söyledi:

“Dinlensinler ki pazar günkü sınavda hafızalarını gündeme alabilsinler. Son 48 saatte artık dinlensinler, ders çalışmasınlar, kendilerine zaman ayırsınlar. Erken uyusunlar. En az 8 saat uyku düzeni olması lazım. Bol sıvı içmeleri iyi olur. Vücut metabolizmasını hızlandırır ve kısa vadeli hafızayı ve IQ’yu artırır. Uykuyu, sporu ve suyu önemsesinler” 

Kronik rahatsızlığı olan çocuklara da öneriler sunan Arıca, devamlı olarak ilaç kullanan öğrencilerin ilaçlarını ihmal etmemesi gerektiğine dikkat çekti. İlaçların sınav günü kahvaltı öncesi alınması gerektiğini belirten Arıca, böylece vücut dengesinin sağlanacağını ifade etti.

“Sınavın ardından çocukların üzerine gidilmemeli”

Ailelerin, çocuklarının beslenmesine özellikle dikkat etmeleri gerektiğini belirten Arıca, son birkaç gün protein ağırlıklı besinler tüketilmesi gerektiğini dile getirdi. Arıca, yağ ve karbonhidrattan uzak durulmasının iyi olacağını söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:

“Aileler, son birkaç gün çocuklarıyla biraz daha zaman geçirsin, kardeşleriyle zaman geçirsin. Ailevi hayatı yaşamaları lazım. Sınavın ardından çok daha önemli sorunlar başlıyor. Sınavdan çıkar çıkmaz çocuğumuza, özellikle ‘Sınav nasıl geçti?’, ‘Kaç netin var?, ‘Nereyi kazanacaksın?’ veya ‘Neler yaptın?’ gibi sorulardan çok bir yerlerde oturtup yemek yiyip, bu süreci biraz da zamana yayarak kendini toparladıktan sonra gerekenleri sormak daha iyi olur. Çocuğun üzerine gidilmemeli. Başka çocuklarla özellikle karşılaştırmaya gitmekten uzak durmalıyız. Çocuklar zaten stresli bir sınav yaşamından geliyor ve o gün o önemli sınavı atlatıyor. Özellikle sınavına ardından kendi arkadaşlarıyla biraz zaman geçirsinler ki ilerleyen süreçte depresyon gibi bazı problemler yaşamasınlar.”

Yorumlar (0)