Yunanistan Başbakanı: Kapıyı sonsuza dek kapatıyoruz!

Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis; Yunan-Türk sınırına 400, adalara ise 800 güvenlik görevlisi konulması önerisini onayladığını açıkladı. Yunanistan aynı zamanda denizdeki devriye operasyonlarının da sıklaştırılacağını söyledi.

"Kapıyı sonsuza dek kapatıyoruz"

Çarşamba günü, iktidarda bulunan muhafazakar hükümet Yunan adalarında bulunan aşırı kalabalık mülteci kamplarının kapatılacağını ve bunların yerlerini daha kısıtlayıcı tesislerin alacağını açıklamıştı. Başbakan Miçotakis, "Bundan sonra Yunanistan'a sadece bizim seçtiklerimiz gelebilir; seçmediklerimiz geri dönecektir" dedi ve "Yasa dışı insan kaçakçılığına ve mülteci haklarına sahip olmadan ülkeye girmeye çalışanlara kapıyı sonsuza dek kapatıyoruz" diye ekledi.

Yeni tesisler 2020'de hazır olacak

Yunanistan, 2015-2016 yıllarındaki yoğun mülteci göçü esnasında Avrupa Birliği'ne "giriş kapısı" durumundaydı. Yunanistan, Türkiye üzerinden mülteci göçünün yeniden artmasından şikayet ediyor. Yunan adalarındaki mülteci tesislerinde 37 binden fazla mülteci, kapasitelerinin çok üstünde insan barındıran tesislerde kalıyor.

Yunan hükümeti 20 binden fazla mülteciyi 2019 sonuna kadar anakaraya almak ve yeni tesisleri Temmuz 2020'ye kadar yetiştirmek istiyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar sert bir şekilde eleştirdi

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Cuma günü yaptığı açıklamada Yunanistan'ın yeni mülteci kampları hakkında endişelerini dile getirdi. MSF, tesislerin mültecilere daha iyi koşullar sunabileceğini ama hâlihazırda "sonsuz bir dramın" içine hapsolmuş mültecilerin gerçekten hapishanede yaşıyormuş gibi hissedebileceklerini belirtti.

MSF Başkanı Christos Christou, mülteciler için planlanan tesislerde mültecilere "insan gibi davranılmaktan ziyade 'sorun' gibi davranılacağı" endişesi içinde olduğunu belirtti. Christou, tesislere kapatılmış mültecilerin dışarı çıkamadığı gibi dışarıdan gelmek isteyen sivil toplum örgütlerinin de içeri girişinin engelleneceğini iddia etti.

MSF aynı zamanda iltica isteklerini değerlendirmeyi hızlandıracak bir yasa tasarısını da eleştirerek "aceleye getirilmiş" bir sürecin, göçmenlere adil bir iltica süreci sunmayacağını belirtti.