Yemen'de Bir Türk Köyü

Türkiye ile Yemen arasında hem coğrafi hem de kültürel olarak bir uzaklık vardır. Fakat toplumsal hafızamızda Yemen’le yaklaşık olarak 500 yıllık ortak bir tarihe sahibiz. Yüzyıllar boyunca Osmanlı Devleti’nin yönetimi altında olan Yemen’e, savaşlar sırasında Anadolu’dan yüzbinlerce asker gönderilmiştir. Birçok Türk askeri bu topraklara şehit olarak verilmiş ve gömülmüştür. Beyt- el Turki ise yaklaşık 500 yıl önce Yemen’de bir Türk tarafından kurulmuş ve günümüzde de varlığını devam ettiren bir köydür. Yüzyıllardır Yemen’de var olan bu köy ne zaman ve nasıl kurulmuştur?  İşte cevabı haberimizde… 

DÜNYA 18.03.2022, 22:45 21.03.2022, 15:10
Yemen'de Bir Türk Köyü

Osmanlı Devleti’nin Yemen'in  hakimiyetini sağladığı 1538- 1635 yılları arasında kurulduğu tahmin edilen Beyt- el Turki adını almış olan köy ‘’Türk Evi’’ anlamına gelmektedir. Bu köyde yaşayan herkesin soy adı 'el- Turki’ dir.

Beyt- el Turki köyü, Yemen’in kuzeybatısında yer almakta olup, Al Mahvit bölgesinin sınırları içerisindeki şehir merkezine 10 km uzaklıktadır. Başkent Sana şehrine ise yaklaşık 150 km uzaklıktadır.
Köyün kurucusu Said Miskal, 1600’lü yıllarda İzmir’den Yemen’e gelmiş ve burada evlenerek ailesini kurmuş olan biridir. Dolayısıyla köyde yaşayan insanlar, Türkiye sevgisinin yanı sıra özellikle İzmir’e karşı bir sevgi beslemektedirler. Said Miskal’ın toplamda 7 çocuğu olmuştur ve ondan sonra çocukları aracılığı ile köyün nüfusu genişlemiştir. Köyde yaşayan insanların hepsinin soyadı El- Turki’dir. 
1918 yılından sonra da Yemen’e gidip burada kalan insanlar da olmuştur. Fakat bu köydeki insanları 1918 sonrası Yemen’e yerleşen Türklerden ayıran en büyük fark, neredeyse 400 yıl boyunca Yemen’de yaşayıp yine de Türk kimliğini unutmamış olmalarıdır. 

Beyt- el Türki köyü yaklaşık olarak 2000 kişilik bir nüfusa sahiptir. Köyde toplamda 250 ev bulunmaktadır. Fakat nüfusun tam sayısı bilinememektedir. Çünkü, iş ihtiyacından kaynaklı olarak köydeki erkekler çevre şehirlere ya da başka ülkelere çalışmak için gitmişlerdir.  Örneğin 2013 yılında yaklaşık 150 erkek çalışmak için Yemen’in komşu ülkesi olan Suudi Arabistan’a gitmiştir. Bu yüzden köyde kadın ve çocuk nüfusu daha fazladır. Köydeki insanların temel ekonomik ihtiyaçları da köy dışındakilerin gönderdikleri para ile karşılanmaktadır. 



Köy halkı dini inanç olarak Şafi mezhebini benimsemiştir.  Köyde yaşayanlar köyün yaklaşık 350-400 yıl önce kurulduğunu söylemişlerdir. Bu yüzden kuruluşunun Osmanlı’nın Yemen’deki hakimiyetinin ilk yıllarına denk geldiği söylenebilir. 

Yaklaşık 400 yıl içerisinde köydekiler kolay birkaç kelime dışında Türkçe konuşmayı unutmuşlardır. Evet, hayır, gel, git, bardak … vs. gibi kelimeler hala kullanılmaktadır. Ayrıca köyde Türk yemekleri unutulmamış ve hatta evlerde baklava, revani gibi Türk tatlıları da yapılmaktadır. Evlerinin bazılarında Osmanlı’dan kalan hatıralar, Türk bayrağı, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Abdullah Gül’ün vs.  fotoğrafları vardır.  Köydeki insanlar bizdeki anavatan tabirine uygun şekilde Türkiye için ‘anamın yurdu’, ‘atamın toprağı’ gibi ifadeler kullanmaktadırlar. 

Köydeki Yaşamsal Faaliyetler ve Su Krizi

Köy dağ yamacında kurulduğu için, coğrafi olarak çok fazla yağış almamaktadır. Dolayısıyla Beyt- el Türki’de Yemen’in geri kalan kısmında olduğu gibi ciddi bir kuraklık sorunu söz konusudur. 

Köyün temel geçim kaynağını, köy dışına çalışmaya giden insanlar oluşturmaktadır. Her evden en az bir kişi çalışmaya gidip köydeki evine para göndermektedir. Bunun dışında ise köy çevresinde çalışan az sayıda insan bulunmaktadır. Köyde tarım ya da hayvancılık çok fazla yapılamamaktadır. Çünkü köyde yaşanan kuraklık sebebiyle hayvanların beslenebileceği otlak alanlar bulunmamaktadır. Aynı zamanda hali hazırda su sıkıntısı çeken insanlar için hayvanlar su tüketimine ortak olmamaları için hayvancılık yapılmamaktadır. Dolayısıyla da köyde çok az yapılan tarım faaliyetlerinde de hayvanlardan faydalanılmadığı için sabanları insanlar kullanmaktadır.



Yemen’de genel olarak çok ciddi bir su sıkıntısı vardır. Beyt- el Türk-i köyünde de bu sorun çok ciddidir ve köydeki insanların da yaşamlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Şöyle ki, köydekiler içme suyunu ya şişe su ya da köye gelen tankerler vasıtasıyla almaktadırlar. Bir tanker su ortalama olarak bir aileye bir hafta yetmektedir ve ücreti de yaklaşık olarak 100 dolardır.

Bazı aileler maddi olanaksızlıklar nedeniyle su satın alamamakta ve ‘’berike’’ adı verilen köyün kuzeyindeki havuzdan sağlamaktadırlar. Bu havuz, yağmur sularını depolamak amacıyla yapılmıştır. Köydeki su sıkıntısı insanların hayatını her yönden olumsuz olarak etkilemiştir. Örnek olarak insanlar daha az banyo yapmakta ve daha az kıyafetlerini değiştirmektedirler. 

Türk köyündeki ilginç gelenek



Köyde yıllardır devam eden ilginç bir gelenek vardır. Şöyle ki, Yemen’de berberler gezici olarak çalışmaktadırlar. Saç kesimi vs. işlemlerden sonra hiçbir şekilde ücret almayan berberler, yılda bir defa gelerek hizmetlerinin bedelini para olarak değil, köylülerden herhangi bir ürün olarak almaktadırlar. 
 

Yorumlar (0)