Venezuela krizi yeni bir boyut kazandı

Venezuela muhalefet lideri Juan Guaido, ordunun ve sivillerin Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro’ya karşı ayaklanmalarını istedi. Guaido'nun bu çağrısından sonra ülkenin sokaklarına şiddet hakim olmaya başladı.

DÜNYA 02.05.2019, 10:08 02.05.2019, 10:27
Venezuela krizi yeni bir boyut kazandı

Venezuela muhalefeti, Cumhurbaşkanı Nicolas Maduro’ya karşı ayaklanma çağrısında bulunduktan bir gün sonra, çarşamba günü gergin bir belirsizlik ortamı ülkeyi sardı. Her iki taraf da kendi destekçilerini sokağa çıkmaya çağırdı. Güvenlik güçleri mensuplarının eşlik ettiği hükümet karşıtı göstericiler, muhalefet lideri Juan Guaido’nun Maduro’ya karşı ayaklanma çağrısına kulak verdi. Guaido, sosyalist liderin devrilmesindeki son aşamaya girdiklerini söyledi.

İki taraf da şiddetli bir çatışma yaşanması riskini artırarak, çarşamba günü kendi destekçilerinden büyük bir güç gösterisinde bulunmalarını istedi.

Venezuela aylardır uçurumun kıyısında. Ocak ayında Ulusal Meclis, Maduro’nun yeniden cumhurbaşkanı seçilmesini tanımadı. Seçime hile karıştığı iddia edildi ve Juan Guaido, kendisini cumhurbaşkanı ilan etti. Böylece Maduro’nun liderliğine doğrudan meydan okumuş oldu.

Salı günü binlerce kişi, muhalefet destekçileri ve cumhurbaşkanına bağlı güçler arasında çatışmaların yaşandığı başkent Caracas’ta toplandı. Günün sonunda Maduro, hala iktidardaydı ve o gece cumhurbaşkanlığı sarayından halka seslenerek, kontrolü elinde tutmaya devam ettiğini söyledi.

Liderlerin çelişkili mesajları

Maduro, Miraflores Sarayı’ndan üst düzey askeri yetkililer ve siviller tarafından korunarak, salı akşamı ulusal televizyona çıktı. Rus yetkililerinin Venezuela’da kalması için onunla konuşana kadar Küba’ya kaçmayı planladığı yönündeki iddiaları net bir şekilde reddetti. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Washington tarafından ortaya atılan bu iddianın bilgi savaşının bir parçası olduğunu söyledi.

Maduro, salı günü gerçekleştirilen eylemleri bir darbe girişimi olarak niteledi ve bundan muhalefet liderlerini sorumlu tuttu. Venezuela’daki çekişmenin sona erdiğini ve hala görevini sürdürdüğünü belirtti.

Guaido, karşılık olarak salı gecesi kendi sosyal medya hesabından “Bu bir darbe değil.” açıklamasını yaptı. Kendisini barışçıl bir geçiş döneminin sağlanması sürecinde ‘silahlı kuvvetlerin meşru komutanı’ olarak ilan etti. Maduro’nun orduyu kontrol etme iddiasını ‘saçmalık’ olarak nitelendirdi ve askeri birliklerin Maduro ve destekçilerine karşı ilerlemeye devam etmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca tüm Venezuela halkını, çarşamba günü tekrar sokaklara dökülmeye davet etti.

Şiddetle sonlanan gün

Salı günü Juan Guaido, bir video yayımladı ve sosyalist lidere karşı yürütülen mücadelenin son aşamasının bir parçası olarak, vatandaşların hükümete karşı ayaklanmalarını istedi.

Ulusal Muhafız Birliği’nin yanında duran Juan Guaido, şiddet içermeyen mücadelesinin ülke anayasasının parametreleri dahilinde olduğunu söyledi. Muhalefet lideri, “Venezuela halkına güveniyoruz. Bugün silahlı kuvvetler belirgin bir şekilde halkın ve anayasanın yanında yer alıyor. Onlar anayasaya, Venezuela halkına, ailelerine, geleceğe ve ilerlemeye sadıklar. Fedakârlık, zulüm ve korku yıllardır devam ediyor.” açıklamasını yaptı.

Önde gelen muhalif bir siyasetçi olan ve ev hapsinde tutulan Leopoldo Lopez, muhalefeti destekleyen askerler tarafından serbest bırakıldıktan sonra Guaido’nun yanında yer aldı. Lopez, 2014 yılında Maduro’ya karşı gerçekleşen sokak protestolarına öncülük etmiş ve yaklaşık 14 yıl boyunca gözaltına alınmasına karar verilmişti.

Guaido’nun konuşmasından sadece birkaç saat sonra, ayaklanma farklı bir boyut kazandı. Caracas’taki gösterilere şiddet hâkim olmaya başladı. Maduro’ya bağlı askeri birlikler ve güvenlik görevlileri, muhalefet destekçileriyle sokaklarda çatıştılar.

Polisler ve askeri birlikler, protestocuları dağıtmak için silah, biber gazı ve tazyikli su kullandılar. Protestocular da molotof kokteyli ve taşlarla karşılık verdiler. Zırhlı bir araç da bir grup göstericinin arasında daldı ve yayımlanan videoda bazı protestocuların ezildiği görüldü. Olayların sonunda Caracas’ta çok sayıda insan yaralandı.

Günün sonunda ordunun ne kadarının Maduro’ya sadık kaldığı ya da ne kadarının muhalefetin yanında yer aldığı belli değildi. İlk başta hükümet, hava üssünün kontrolünün Guaido'nun kuvvetleri tarafından ele geçirildiğini kabul etti, hemen ardından da reddetti.

Bazı subaylar Guaido’yu destekliyor gibi görünmelerine rağmen, üst düzey askeri liderlerden destek gelmedi.

Leopoldo Lopez, serbest bırakıldıktan birkaç saat sonra eşi ve kızıyla birlikte Şili Büyükelçiliği’ne sığındı. Şili Dışişleri Bakanı Roberto Ampuero’ya göre, onlar daha sonra İspanya Büyükelçiliği’ne geçtiler ve Çarşamba günü orada kaldılar.

İşçi Bayramı’nda neler oldu?

Çarşamba günü, hem hükümet destekçileri hem de protestocular, güç gösterisi yapmak için İşçi Bayramı’nda toplandılar. Böylece ülkenin siyasi krizinin uzun süreli bir açmaza dönüştüğü ortaya çıktı.

Juan Guaido, Carcas’taki destekçilerine “Geri dönüş yok. Baskıya rağmen hala buradayız.” dedi ve Venezuelalı işçileri genel greve çağırdı.

Maskeli gençler ve Ulusal Muhafızlar, polis ile çatışmaya girdiler. Polis, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanarak birkaç gösteriyi hızlıca bastırdı.

Muhalefetin kalesi Chacao’daki sağlık yetkilileri, çarşamba günü 39 protestocunun yaralandığını söyledi. Savunma Bakanı Vladimir Padrino, darbe şiddetiyle mücadele eden sekiz askerin de yaralandığını belirtti.

Caracas’ın merkezinde binlerce Maduro destekçisi, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na doğru yürüdü. Destekçilerin arasında en fazla emekliler ve kamu çalışanları olduğu ortaya çıktı. Maduro destekçileri, ülkenin dört bir yanından halk otobüsleri ile getirildiler.

Dışişleri Bakanlığı, Venezuela’daki ABD vatandaşlarını gösteriler devam ederken ülkeyi terk etmeye ya da güvenli bir yere sığınmaya çağırdı. Federal Havacılık Otoritesi, ABD merkezli havayollarına Venezuela uçuşları için geçici kısıtlamalar getirdi. Ayrıca 26 bin fitin altında uçan uçakların Venezuela hava sahasına girmesi de yasaklandı. Aynı gün Paris’ten Caracas’a yapılan bir Air France uçuşu da güvenlik endişeleri nedeniyle Atlantik’e geri döndü.

Guaido, ocak ayında kendisini geçici cumhurbaşkanı olarak ilan ettiği günden beri Trump yönetimi ve diğer birçok ülke tarafından desteklendi. Çarşamba sabahı ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bir televizyon röportajı sırasında saldırgan bir duruş sergileyerek “askeri bir müdahalenin mümkün olduğunu’ söyledi.

Yorumlar (0)