Trump hakim karşısına çıktı
Donald Trump, Washington DC'de yer alan bir federal mahkemede, 2020 başkanlık seçimi neticelerini kendi lehine değiştirme teşebbüsü iddiasıyla sürdürülen '6 Ocak Kongre baskını' tahkikatları çerçevesinde kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti.

Eski ABD Başkanı Trump, geniş güvenlik tedbirleri altında geldiği başkent Washington DC'de, 6 Ocak 2021 tarihinde saldırıların olduğu Kongre binasının yakınındaki adliye binasında hakimin karşısına çıktı.
Yerel saatle 15.30'da adliyeye gelen Donald Trump'ın gözaltı uygulaması gereği içeride ilk olarak parmak izi alındı. Akabinde hakim karşısına çıkan Donald Trump kendisine yöneltilen dört suçlamayı da kabul etmedi.
Salonda, Donald Trump hakkında yürütülen tahkikatlara özel yetkili uzman olarak atanan eski Başsavcı Jack Smith de yer aldı.
Davayı seyretmek için mahkeme salonuna çok az sayıda basın mensubu alındı, bilgisayar, cep telefonu, fotoğraf makinesi ve kamera gibi ses kayıt aygıtlarına müsaade edilmedi.
Donald Trump'a yöneltilen suçlamalar
Trump'a 1 Ağustos'ta 'ülkeyi yanıltmak için komplo kurma', 'resmi bir süreci engelleme ve engelleme girişimi', 'resmi bir süreci engellemek için komplo kurma', 'seçmenlerin anayasal haklarını kullanmalarının önüne geçmek için komplo kurma' suçlamaları yöneltilmişti.
Donald Trump'a yöneltilen ilk suçlama, başkanlık seçimi neticelerinin toplandığı, sayıldığı ve onay verildiği devlet işlevini engellemek ve bozmak üzere hile yaparak ülkeyi yanıltmak için komplo yaptığı yönünde.
İddianamedeki diğer iki suçlama ise Donald Trump'ın 6 Ocak 2021 tarihinde Kongre'de seçim neticelerinin onaylanması için toplanılmasını engellemeye dönük girişim ve eylemde bulunduğu iddiasını kapsıyor. Bu çerçevede iddianamede Donald Trump'ın, Kongre saldırısına değin giden süreçteki açıklamalarından bazı örnekler yer alıyor.
Son olarak Donald Trump'a, seçmenlerin oy verme ve oylarının sayılmasına dönük anayasal haklarını kullanmaları esnasında bir veyahut birden çok kişiye baskı yapmak, tehdit etmek gibi birtakım yöntemler uygulanmasına dönük komplo kurduğu ithamı yöneltiliyor.
Donald Trump'ın, '2020 yılındaki seçimi kaybetmesine karşın iktidarda kalmakta kararlı olduğu' ifadesinin geçtiği iddianamede, Trump'ın seçim neticelerine ilişkin yalanlar yaydığı ve bahse konu yalanların Kongre baskınını körüklediği iddia edilmişti.
İddianamede, Donald Trump'ın seçim neticelerini değiştirmeye dönük gayretlerine yardım ettiği ileri sürülen fakat adları paylaşılmayan altı 'iş birlikçiden' söz edilmişti.
Donald Trump'ın savunma avukatlarından John Lauro, suçlamaların 'düşünce hürriyeti ve siyasi konuşmaya saldırı' özelliği taşıdığını savunmuştu.
6 Ocak 2021 Kongre baskını
Ülkede aşırı sağcı gruplar ve Trump destekçileri, 6 Ocak 2021 tarihinde, 3 Kasım 2020'deki seçimin neticelerinin onaylanması için oturumun gerçekleştirildiği Kongre binasını basmıştı.
Baskında biri polis beş kişi yaşamını yitirmişti. Baskın sebebiyle halkı isyana teşvikten azil talebiyle yargılanan Trump, Şubat 2021 tarihinde Senato'daki oylama sonucunda aklanmıştı.
Temsilciler Meclisi'ndeki Demokratlar, Cumhuriyetçilerin itiraz etmesine karşın bir komite oluşturmuş ve hadiseyi soruşturmaya başlamıştı.
Komite, Donald Trump'ın 'isyanı körüklemek, isyana yardım etmek ve isyana ortam hazırlamak', 'resmi bir süreci engellemeye çabalamak', 'ülkenin düzenini bozmak için komplo kurmak', 'yanlış beyanda bulunmak suretiyle komplo kurmak' gibi suçları işlemiş olabileceği neticesine varmıştı.
Komitede dokuz mensubun tamamının oyuyla Adalet Bakanlığına Donald Trump'ın bu eylemleri sebebiyle suçlanması önerisinde bulunulması kabul edilmişti.
Donald Trump aleyhindeki iddianameler
Son iddianame, Donald Trump aleyhindeki üçüncü fakat en önemli iddianame olarak kayıtlardaki yerini aldı.
Donald Trump, 9 Haziran tarihinde duyurulan 49 sayfalık iddianamede de başkanlık görevinden ayrılırken gizli belgeleri yanında götürmek ve buna ilişkin federal incelemeleri engellemekle itham edilmişti.
İddianame üzerine 13 Haziran 2023'te Miami'de hakim karşısına çıkan Donald Trump, hakkındaki 37 farklı suçlamayı da kabul etmemişti.
Donald Trump'a, 27 Temmuz tarihinde ise çalışanı ve yardımcılarına Mar-a-Lago'daki malikanesinde bulunan gizli belgelere ilişkin güvenlik kamerası görüntülerini silmeleri yönünde talimat verdiği iddiası dahil ek suçlamalar yöneltilmişti.
Daha evvel de 2016 yılındaki başkanlık seçimi sürecinde bir kadına 'sus payı' ödediğine dair suçlamalar sebebiyle de Donald Trump, 4 Nisan 2023'te New York'ta hakimin karşısına çıkmıştı.
Böylelikle Trump, ikisi federal suçları kapsayan üç farklı davada kendisine ayrı suçlamalar yöneltilen ilk eski ABD Başkanı olarak tarihe adını yazdırmıştı.