"Somut kanıt" sunacaklar mı?
Riyad, ön analizlerden sonra 14 Eylül'deki terör saldırılarının Yemen'den gelmediğini, ABD yetkilileri ise İran'ın güneybatısından yapıldığını iddia etmişti.
Suudi Savunma Bakanlığı, bugün 17:30'da “İran rejiminin terörist saldırıya katılımını kanıtlayan maddi deliller ve İran silahlarını” sunacak bir basın toplantısı düzenleyeceğini açıkladı. Sözü edilen somut kanıtlar hem Riyad hem de Washington yönetimini baskı altına alarak karşılık vermek zorunda bırakabilir. Suudi Arabistan 14 Eylül günü gerçekleşen ve global petrol üretiminin yüzde 5'ine zarar veren saldırıların ardından, saldırının İran'dan geldiğini "somut kanıtlarla" açıklayacağını duyurmuştu.
"İran destekliyor"
Yemen'deki Husîlerin saldırıları üstlenmesine rağmen İran suçlanmaya devam ediyor.
Yemen's Houthi rebels have claimed responsibility over the drones that struck two Saudi Aramco facilities, causing fires. pic.twitter.com/RNlhgU6vns
— Al Jazeera English (@AJEnglish) September 16, 2019
Şüphesiz bunun en önemli sebeplerinden biri Husîlerin İran tarafından desteklendiği iddiası olarak görülüyor. İran rejimi resmî olarak Husîleri desteklemediğini duyursa da Husîlerin Devrim Muhafızları tarafından eğitildikleri, lojistik destek ve askerî teçhizatın Muhafızlar tarafından sağlandığı söylentileri kamuoyunda hızla yayılıyor. Husî Komutanı Yahya Saree, Pazartesi günü, “bu yerler hala radarımızda ve her an tekrar hedef alabiliriz” diyerek uyarmıştı.
"Yalan ve iftira"
Tahran ise saldırılarda parmağı olduğunu yalanlamaya devam ediyor. İran lideri Hasan Ruhani devlet televizyonuna yaptığı açıklamalarda "Yalan ve iftiralarıyla İran'a azami şekilde baskı uygulamak istiyorlar." diyerek başta Washington'ı ve Amerika yanlısı Körfez ittifâkını eleştirdi. Ruhani bölgedeki istikrarın elzem olduğunu vurgulayarak "Biz bölgede karışıklık istemiyoruz. Karışıklığı kim başlattı?" diye sorarak Yemen'de Husîlere karşı oluşturulan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinin önderliğindeki koalisyonun Batı tarafından kurgulandığını ve bölgeye zarar verdiğini ifade etti. İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif ise ABD, 4,5 yıldır işlenen savaş suçlarına maruz kalan insanların, yanıt vermek için ellerinden geleni yapmayacağını düşünüyorsa gerçeği inkâr ediyordur. ABD, 100 milyarlarca dolarlık silahlarla Yemen halkının ateşine karşı koyamadığı için utanıyor olabilir. Fakat İran'ı suçlamak hiçbir şeyi değiştirmeyecek." diye konuşmuştu.
US is in denial if it thinks that Yemeni victims of 4.5 yrs of the worst war crimes wouldn't do all to strike back.
— Javad Zarif (@JZarif) September 17, 2019
Perhaps it's embarrassed that $100s of blns of its arms didn't intercept Yemeni fire.
But blaming Iran won't change that.
Ending the war=only solution for all. pic.twitter.com/w1qUkdfw6M
"Küresel irade için gerçek bir test"
Trump daha önce Beyaz Saray'dan yaptığı açıklamada savaş istemediğini vurgulamış, İran'ın sorumlu olduğuna dair kesin kanıtlar ortaya çıkana kadar misilleme seçeneklerine bakmadığını söylemişti. Veliaht prens Muhammed bin Selman ise devlet medyasına yaptığı açıklamada, haftasonu gerçekleşen saldırıların uluslararası istikrarı tehdit eden yıkıcı bir hamle olduğuna değinmiş ve saldırıları küresel irade için gerçek bir test olarak yorumlamıştı.
