Şili'deki ölenlerin sayısı 23'e yükseldi
Güney Amerika ülkesi Şili'de iki haftadır devam eden hükümet karşıtı protesto gösterileri ve şiddet olaylarında yaşamını yitirenlerin sayısı 23'e ulaştı.
Şili Savcılığı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Şili'de 19-26 Ekim tarihlerinde ilan edilen acil durum süresi boyunca devam eden gösterilerde 23 kişinin hayatını kaybettiğini ve soruşturmaların sürdüğünü belirtti.
Sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, yaşamını yitirenlerin 16'sının yağma ve kundaklama olaylarında, 5'inin güvenlik güçleriyle çatışma nedeniyle ve 2'sinin de gözaltına alındıktan sonra karakolda hayatını kaybettiği bildirildi. Ayrıca, yanarak ölenlerden 1 kişinin kimliğinin tespit edilemediği fakat çalışmaların devam ettiği kaydedildi.
Diğer taraftan, katılım düşük olmasına rağmen Şili'nin çeşitli kentlerinde hükümet karşıtı protesto gösterileri sürüyor.
Şili'deki protesto gösterileri
Şili’de gösteriler, başkent Santiago'da günde 3 milyondan fazla kişinin kullandığı metro ücretlerine 6 Ekim'de yapılan zamla başlamış ve 19 Ekim'de de şiddetlenerek birçok şehirde yağma olaylarına da yol açan hükümet karşıtı protesto gösterileri ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Protesto gösterileri nedeniyle Şili'de 23 kişini yaşamını yitirirken, bin 218 kişi yaralanmış ve 9 bin 203 kişi gözaltına alınmıştı.
Yağmalama ve kundaklama olaylarının meydana geldiği protesto gösterileri nedeniyle, Şili'de 3 bölge ile 11 kentte güvenliğin orduya bırakılmasını kapsayan "acil durum" ve "sokağa çıkma yasağı" ilan edilmişti.
Şili Devlet Başkanı özür dilemişti
Halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dileyen Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, ekonomik yardım paketi hayata geçirmiş ve kabinesinden 8 bakanı değiştirmiş, tüm bu adımlara rağmen protesto gösterilerine ara dahi verilmemişti.
Santiago'da protestocuların başlıca toplanma alanı olan İtalya Meydanı'nda 25 Ekim'de düzenlenen protesto gösterisine yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi katılmıştı.
Güney Amerika ülkesi Şili'de günlerdir devam eden ve hükümetin geri adımlarına rağmen ara bile verilmeyen protesto gösterileri nedeniyle, diktatör Augusto Pinochet'in 1990 yılında devrilmesinden sonra ilk kez doğal afet söz konusu olmamasına rağmen "acil durum" ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.
