Netanyahu'dan Kudüs'teki gerginliği artıracak açıklama

Netanyahu'dan Kudüs'teki tansiyonu artıracak bir açıklama geldi. Netanyahu, "Kudüs, bizim başkentimiz. İsrail'in Kudüs'ü inşa etme hakkı var." dedi.

DÜNYA 09.05.2021, 18:44 11.05.2021, 08:01
Netanyahu'dan Kudüs'teki gerginliği artıracak açıklama

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altında bulunan Doğu Kudüs'te ramazan ayı başından beri süren gerginliği daha da tırmandıracak açıklamalarda bulundu.

AB ve ABD'ye de yüklendi

Netanyahu, kabine toplantısının ardından gerçekleştirdiği konuşmada, Kudüs'ün uzun bir süredir Yahudilerin başkenti olduğunu savunarak, AB (Avrupa Birliği) ile ABD'den Doğu Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesi'nde yaşayan bazı Filistinli ailelerin İsrailli güvenlik güçleri tarafından zorla evlerinden çıkarılma planına dair açıklamalarına da tepki gösterdi.

"Kudüs'ü inşa etme hakkımız var"

Başbakan Netanyahu, şu ifadeleri kullandı:

"Kudüs'ü inşa etmemiz hususunda gerçekleştirilen baskılara karşı koyuyoruz. Ne yazık ki; bu baskılar son dönemlerde artış gösterdi. En iyi dostlarımıza şunları söylemek istiyorum. Kudüs, bizim başkentimiz. Her milletin kendi başkentini inşa ettiği gibi, bizim de Kudüs'ü inşa etme hakkımız söz konusu. Bunu gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz."

"Misliyle karşılık vereceğiz"

Aşırılık yanlısı grupların Kudüs'teki barışı baltalamalarına müsaade etmeyeceklerini ifade eden Netanyahu, "Yasaları kararlılıkla ve sorumlulukla uygulamaya devam edeceğiz. Bütün inançlar için ibadet özgürlüğünü korumayı sürdüreceğiz fakat şiddetli ayaklanmalara da sessiz kalmayacağız." sözlerini sarf etti. 

Netanyahu, Gazze Şeridi'nde konuşlanan Filistinli direniş gruplarına da gözdağı vererek, karşıdan gelebilecek her türlü bir saldırıya misliyle karşılık vereceklerini sözlerine ekledi.

İşgal altında olan Doğu Kudüs'te, önce ramazan ayının ilk günlerinde Şam Kapısı'ndaki oturma alanlarının barikatlarla çevrilmesi, daha sonra Şeyh Cerrah Mahallesi'nde ikamet eden bazı Filistinli ailelerin zorla evlerinden edilmesi kararı ve son olarak da İsrail güvenlik güçlerinin 7 Mayıs tarihinde Mescid-i Aksa'da yatsı namazı esnasında cemaate ses bombaları ve plastik mermiyle saldırması sebebi ile tansiyon giderek yükseldi.

Ne olmuştu?

İsrail güvenlik güçleri, 7 Mayıs tarihinde Mescid-i Aksa'da 205, dün akşam ise başta Şam Kapısı olmak kaydıyla Doğu Kudüs'ün farklı konumlarında 90 kişiyi yaralamıştı.

ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Çoğu, uzun yıllardır orada ikamet eden Kudüs'ün Silvan ve Şeyh Cerrah mahallelerindeki Filistinli insanların evlerinden çıkarılması durumu sebebiyle derin endişe duyuyoruz. Yetkililere, Şeyh Cerrah mahallesinde yaşayan insanlara sevgi ve şefkat ile davranma, bu karmaşık tarihi meseleleri kendi bütünlüğü içinde değerlendirme ve gerçek insanların yaşamını nasıl etkilediğini yorumlama çağrısında bulunuyoruz." denilmişti. 

AB'den yapılan açıklamada ise, "Şeyh Cerrah başta olmak üzere, Doğu Kudüs'ün diğer bölgelerinde Filistinli insanların evlerinden edilmesi ile ilgili durum da endişe verici boyuttadır. Bu tarz eylemler uluslararası insani hukuk yasalarına aykırıdır ve sahada gerilimi yükseltmekten başka bir işe yaramaz." ifadeleri kullanılmıştı. 

Yorumlar (0)