NATO Vilnius Zirvesi Bildirisi yayımlandı

NATO Vilnius Zirvesi Bildirisi'nde, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında sağlanan anlaşmanın büyük bir memnuniyetle karşılandığı kaydedildi.

DÜNYA 11.07.2023, 22:14 Koray
NATO Vilnius Zirvesi Bildirisi yayımlandı

Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen NATO Zirvesi akabinde yayımlanan bildiride, Rusya Federasyonu ile ilişkiler, terörle mücadele ve Ukrayna'nın NATO'ya katılımı hususlarına yer verildi.

NATO Vilnius Zirvesi Bildirisi'nde terörizmin bütün tezahür ve şekilleriyle mücadele edilmesinin müşterek savunma için elzem olduğunun altı çizildi.

NATO'nun açık kapı siyasetine dikkat çekilen bildiride, bütün ülkelerin kendi güvenlik düzenlemelerini seçebilme hakkı olduğu kaydedildi. Bildiride, "İsveç'i NATO'nun tam üyesi olarak karşılamayı heyecanla bekliyoruz. Bu çerçevede NATO Genel Sekreteri, İsveç Başbakanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı arasında sağlanan anlaşmayı büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz." denildi.



"Ukrayna'nın geleceği ittifaktadır"


Bildiride, Ukrayna'ya 2008 Bükreş Zirvesi'nde verilen NATO'ya üyelik taahhüdünün tekrarlandığı da vurgulanarak, "Ukrayna'nın kendi güvenlik düzenlemelerini seçebilme hakkını destekliyoruz. Ukrayna'nın geleceği ittifaktadır." denildi.

NATO Vilnius Zirvesi Bildirisi'nde Karadeniz’de istikrar, emniyet, güvenlik ve seyrüsefer hürriyetini sürdürmeyi hedefleyen bölgesel gayretlere Montrö Boğazlar Sözleşmesi yoluyla sağlanan desteğe dikkat çekildi. 

Bildiride, Karadeniz’de gelişmelerin yakından izleneceği, durumsal farkındalığın artırılacağı aktarıldı.

NATO ile Rusya Federasyonu ilişkilerine dönük yorumların da yer aldığı bildiride, riski en aza indirmek, tansiyonu düşürmek ve şeffaflığı artırmak için Rusya Federasyonu'yla iletişim kanallarının açık olacağı bildirildi.

Bildiride Çin Halk Cumhuriyeti'ne dönük yorumlarda da bulunularak, Çin Halk Cumhuriyeti'nin cebri ve iddialı siyasetlerinin NATO'nun menfaatlerine, değerlerine ve güvenliğine karşı zorluk oluşturduğu kaydedildi.

"Çin ile karşılıklı olarak şeffaflığı da kapsayacak şekilde yapıcı çalışmaya açık olmaya devam edeceğiz." denilen bildiride, Çin Halk Cumhuriyeti'ne üç paragrafta yer verildi.

Rusya Federasyonu ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki stratejik ortaklığın derinleşmesine işaret edilen bildiride, Çin Halk Cumhuriyeti'ne BMGK'nın (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) daimi üyesi olarak Rusya Federasyonu'nun savaşını kınama çağrısında bulunuldu, Çin Halk Cumhuriyeti'nin Rusya Federasyonu'na silah desteği vermemesi talep edildi.

Bildiride, Finlandiya’nın NATO'nun en yeni mensubu olarak memnuniyetle karşılandığı, ittifakın açık kapı siyasetinin teyit edildiği kaydedilerek, "Her milletin kendi güvenlik düzenlemelerini seçebilme hakkı vardır." denildi.



"NATO, Rusya için tehdit oluşturmuyor"


Rusya Federasyonu'nun Kırım dahil olmak kaydıyla illegal ilhaklarının tanınmayacağı ve Rusya Federasyonu'nun savaş suçları için hesap sorulacağı ifade edilen bildiride, Rusya Federasyonu'na savaşı ivedilikle sonlandırma ve güçlerini Ukrayna topraklarından çekme çağrısında bulunuldu. 

NATO'nun Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin sulh formülünü desteklediği vurgulanan bildiride, Ukrayna’ya siyasi ve askeri desteğin devam edeceği metnin birçok kısmında yinelendi.

Bildiride Ukrayna'ya 2008 senesindeki Bükreş Zirvesi'nde gerçekleştirilen NATO üyeliği taahhüdü tekrarlanarak, "Bugün Ukrayna'nın Atlantik-Avrupa entegrasyonuna giden yolunun 'Üyelik Eylem Planı' gereksiniminin ötesine geçtiğini kabul ediyoruz." yorumu yer aldı.

NATO ve müttefikler için Ukrayna'nın güvenliğinin önemine dikkat çekilen bildiride, şöyle denildi:

"Ukrayna'nın ittifak ile çok daha fazla bütünleşmesini desteklemek üzere genişletilmiş bir destek paketi üzerinde anlaşma sağladık. İş birliği, angajman, siyasi diyalog ve Ukrayna'nın Atlantik-Avrupa'daki NATO üyeliği hedeflerini daha da ilerletmek için müttefikler ve Ukrayna'nın eşit mensuplar olarak oturduğu yepyeni bir müşterek organ olan Ukrayna-NATO Konseyi'ni oluşturmaya karar verdik."

Bildiride, mekanizmanın Ukrayna ile NATO arasında bir kriz danışma mekanizması olarak hizmet vereceği aktarıldı. 

Rusya Federasyonu'nun Belarus topraklarına nükleer kapasiteye sahip sistemler ve nükleer silahlar konuşlandırma niyetinin sert bir şekilde kınandığı bildiride, "Rusya'nın zorlayıcı nükleer sinyallerini ve sorumsuz nükleer söylemlerini kınıyoruz." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada Atlantik-Avrupa hattında ve Rusya Federasyonu-NATO ilişkilerinde öngörülebilirlik talep edildiği kaydedilerek, "NATO, Rusya ile karşı karşıya gelme niyetinde hiç değil ve Rusya'ya karşı bir tehdit değil. Saldırgan tutumu karşısında Rusya'yı bir partner olarak görememekteyiz." açıklamasında bulunuldu.

Rusya Federasyonu-NATO ilişkilerinde değişimin yalnızca Rusya Federasyonu'nun saldırgan davranışlarına bir son vermesi ve uluslararası hukuk kurallarına tam anlamıyla riayet etmesiyle yaşanacağı bilgisi de bildiride yer buldu.

Açıklamada Rusya Federasyonu'nun tehditlerine sorumluluk kapsamında ve birlik içinde yanıt verileceği de bildirildi.

Rusya Federasyonu'nun NATO mensupları ve partnerlerine karşı başka kuvvetler ya da hibrit yöntemler kullandığı eylemlerinin artış gösterdiği belirtilen bildiride, bu yöntemler arasında Rus istihbaratının yasa dışı aktiviteleri, siber saldırılar, dezenformasyon, ekonomik baskı ve demokratik süreçlere müdahale sayıldı.

Bildiride, "Rusya'nın hibrit eylemlerine karşı koyabilmek için elimizdeki araçları daha da geliştiriyoruz ve NATO ile müttefiklerin hibrit saldırılara karşı savunmaya ve caydırmaya hazır durumda olmasını temin edeceğiz." denildi.



"Reform yapmayı sürdürmeliyiz"


Terörle mücadelenin dayanışma, azim ve kararlılık içinde devam edeceğine dikkat çekilen bildiride, bu çerçevede diğer ülkelerle ilişkiler oluşturup diğer uluslararası aktörlerle yakınlaşmanın devam edeceğine işaret edildi.

Galler'de 2014 senesinde düzenlenen zirveden beri müttefiklerin savunma harcamalarını artırdığına vurgu yapılan bildiride, Soğuk Savaş'tan beri en büyük güvenlik endişelerinin yaşandığı ifade edildi.

Milli gelirin yüzde 2'lik kısmını savunma harcamalarına ayırma sözlerine değinilen bildiride, "Teknolojik üstünlüğü korumamız ve yenilikçi teknolojilerin entegrasyonuyla becerilerimizi ve kuvvetlerimizi modernize etmeyi ve reform yapmayı sürdürmeliyiz." yorumunda bulunuldu.

"Müttefiklerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine dönük bir saldırı ihtimalini göz ardı edemeyiz." denilen bildiride, kökten değişen güvenlik atmosferine karşılık, her taraftan gelen bütün tehdide karşı ittifakın toplu savunmasının kuvvetlendirildiği belirtildi. 

Halihazırdaki planların üzerine bölgesel savunma planlarının da eklendiğine dikkat çekilen bildiride, "NATO, nükleer caydırıcı görevinin emniyetini, etkinliğini ve güvenilirliği temin etmek için gereken bütün adımları atacaktır." denildi.

Bildiride, bu çerçevede nükleer kapasitenin modernizasyonunun devam edeceğine, nükleer güçlerin esnekliğini ve uyarlanabilir olmasını artırmak için planlarda güncellemelerin süreceğine işaret edildi.

NATO BMD'nin (NATO Balistik Füze Savunması) tamamen savunma maksadıyla yürürlükte olduğu vurgulanan bildiride, bu programın ABD, Polonya, İspanya, Türkiye ve Romanya gibi ülkelerin gönüllü katkılarıyla sürdürüldüğü belirtildi.

Bildiride, NATO'nun nükleer silahsız bir dünya amacı olduğuna vurgu yapılarak, 'İran'ın asla nükleer silah geliştirmemesi hususundaki kararlılık' tekrarlandı. 



İran'a Rusya Federasyonu'na desteği kesme çağrısı

Rusya Federasyonu'nun Ukrayna'ya karşı tutumunun Avrupa Birliği-NATO iş birliğini de çok daha önemli bir hale getirdiği belirtilen bildiride, AB ve NATO'nun Ukrayna'ya desteğinin devam edeceği kaydedildi. 

Bildiride, Moldova'nın toprak bütünlüğü de desteklendi ve Rusya Federasyonu, Transdinyester'deki kuvvetlerini çekmeye davet edildi. 

İran'ın Rusya Federasyonu'na Ukrayna savaşında sağladığı desteğin Atlantik-Avrupa güvenliğine de etki ettiği vurgulanan bildiride, NATO, İran'ı Rusya Federasyonu'na askeri yardımda bulunmamaya davet etti.

Bildiri, 2024 senesindeki zirvenin ittifakın kuruluşunun 75'inci senesinde Washington'da, 2025 senesinde ise Hollanda'da gerçekleştirileceği bilgisiyle tamamlandı.

Yorumlar (0)