KKTC'den, GKRY'nin NAVTEX kararına sert tepki

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, tek yanlı bir şekilde ilan ettiği Münhasır Ekonomik Bölge'de, çalışmalar gerçekleştirmek üzere Nautical Geo adlı araştırma gemisinin yarın tekrar denize açılacağı açıklanmıştı. 

KKTC’den NAVTEX tepkisi

Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yayınlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, GKRY tarafından ilan edilen NAVTEX kararına tepki gösterdi ve bu NAVTEX'in Doğu Akdeniz'de gerginliği tırmandırdığını ve KKTC ruhsatlarını da kapsayan bir bölgede geminin yeni bir araştırmaya başlayacağını açıkladı. Dışişleri Bakanlığı, "Kıbrıs adasının ortaklarından biri olan Kıbrıs Türk halkı, adanın çevresindeki hidrokarbon kaynaklarının da ortağıdır. Bu, Kıbrıs Türk milletinin 1960 yılında kazanmış olduğu eşit statü ve egemen eşitliğin bir yansımasıdır. Bu sebeple Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin onayını almadan Rum tarafının, yapacağını ilan ettiği bu araştırmayı şiddetle kınıyoruz" sözlerine yer verdi.

"Oldu bittilere seyirci kalmayacağız”

Yapılan açıklamada, KKTC’nin, Rum Yönetimi’nin gerçekleştirdiği eylemlere seyirci kalmayacağını açıklayan Dışişleri Bakanlığı, 2011’de verilen ruhsat alanlarında Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın Kıbrıs Türk halkı adına çalışmalarını gerçekleştirmeye devam edeceğine vurgu yaptı. Bakanlık, "Kıbrıs Türk halkının, Rum Yönetimi tarafından oldu bittiler ve tek yanlı eylemlerle haklarının ihlal ve gasp edilmesine seyirci kalınmayacaktır. Rum Yönetimi’nin tek yanlı girişimleri karşısında, haklarımızın korunması adına TPAO, 2011 yılında devletimizin verdiği ruhsat bölgelerinde Kıbrıs Türk halkı adına çalışmalarına devam edecektir" ifadelerini kullandı.

Ortaya çıkan gerginliğe ilişkin KKTC'nin öncelikli tercihinin, problemleri uzlaşı ve işbirliği ile değerlendirmek olduğunu ve Rum Yönetimi’ne yapılan çağrıları bir defa daha hatırlatmak istediklerini açıklayan Bakanlık, "Her zaman KKTC'nin öncelikli tercihi, bu problemin uzlaşı ve işbirliğiyle ele alınması olmuştur. Ada ve çevresindeki doğal kaynaklara yönelik 13 Temmuz 2019 tarihinde sunduğumuz önerimiz, biz dahil olmak üzere Türkiye'nin ve ilgili bütün tarafları bir araya getirmeyi amaçlayan Doğu Akdeniz konferansı çağrısı, problemin diplomasiyle çözümüne imkan sağlayacak önemli fırsatlardır. Bu vesileyle Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginliği tırmandıran ve istikrarı bozan Güney Kıbrıs Yönetimi’ne yönelik çağrılarımızı bir defa daha hatırlatmak isteriz" sözlerine yer verildi.