İsveç ve İran arasında "idam" krizi

İsveçli Dışişleri Bakanı Ann Linde ile İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İran'da İsrail için ajanlık yaptığına dair suçlama sonucu idamına karar verilen İran-İsveç çifte uyruklu Ahmed Rıza Celali ve İsveç'te sınırsız hapis istemiyle davası süren İranlı eski yargı güçlerinden olan Hamid Nuri'nin işlemlerinin ne şekilde devam edeceğini görüştü.

DÜNYA 05.05.2022, 09:50 05.05.2022, 13:05
İsveç ve İran arasında "idam" krizi

İran Dışişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen bilgilendirmede, Abdullahiyan ve mevkidaşı Linde'nin yaptığı telefon konuşmasında iki ülke orada bulunan vatandaşlarıyla ilgili konu hakkında görüşme yaptı.

Yapılan konuşmada " kasten cinayet " ve "savaş suçu " söylemleriyle İsveç'te sonsuz şekilde hapis istemiyle yargılanması sağlanan İranlı eski yargı güçlerinden olan Hamid Nuri adına tutuklu kalması sonucunun ve yargı akışının "hukuksuz" bir şekilde devam ettiğini belirten Abdullahiyan, Nuri'nin bir an önce serbestliğinin sağlanmasına vurgu yaptı.

Bakanlığın tarafından yapılan açıklamada, Linde'nin söylemlerine ise yer verilmedi. Bunun yanı sıra iki bakanın görüşmesinde İsveç ve İran arasında oluşan durumlar adına görüşmelerin devam edilmesi konusunda aynı fikirde oldukları açıklandı.

"İran’la devamlı olarak görüşüyoruz"

Sosyal medya hesabı olan Twitter’dan İsveç Dışişleri Bakanı Linde gerçekleştirdiği açıklamada, Celali adına verilen idam kararının uygulanacağına dair ortaya çıkan haberlerden kaygı duyduklarını söyleyerek " Avrupa Birliği (AB) ve İsveç verilen ölüm cezasını ayıplıyor ve Celali hakkında serbest bırakılma kararı istiyoruz. Tarafımızdan bu konuyu İranlı yetkililere birçok kez söyledik. İran ile devamlı olarak görüşme halindeyiz.” şeklinde ifade etti.

Dışişleri Bakanı Linde, İranlı mevkidaşıyla gerçekleştirdiği konuşmasında karşı tarafa ilettiği mesajda ise Celali'ye verilen idam cezasının kararının uygulamaya konulacağına dair ortaya çıkan haberlerin çok fazla derecede rahatsızlık verici bir duruma geldiğini ve konuyla alakalı olarak Abdullahiyan'ı telefonla arayarak bilgi aldığını belirtti.

Yarı resmi olarak işlem sağlayan İran Öğrenci Haber Ajansı (ISNA) tarafından ortaya atılan iddiada, "İran'da İsrail için ajanlık eylemleri gerçekleştiren ve İranlı nükleer fizikçilerin ölmesinde bir etkisinin olduğu" şeklinde ifade edilmişti. Bunun sonu olarakta ölüm cezası verilen akademisyen Celali'nin uygulanması sağlanacak olan idamının 21 Mayıs tarihine kadar yapılacağı açıklanmıştı.

“Terör örgütüne bilgi sızdırdı”

İran Ulusal Güvenlik Yüksek Kuruluna bağlı bir şekilde yayın gerçekleştiren "Nournews" yaptığı haberde şu bilgilere yer verdi, "Casusluk yapan bu kişi yüzünden ülkemizin önemli projelerinden birisi olan nükleer programının bilgileri, MOSSAD casus-terör örgütüne sızdırmıştır. Bu sebeple çok iki adet nükleer bilim insanımızı şehit verdik ve üzgünüz." dedi.

Celali adına verilen idam kararında 2017 yılından bu zamana kadar durdurulan ve 1988 senesinde İran'daki gerçekleşen toplu infazlarla alakalı " kasten cinayet" ve "savaş suçu" söylemleriyle İsveç'te davası görülen İranlı eski yargı güçlerinden olan Hamid Nuri adına mahkemede verilen müebbet hapis isteminin sonrasında tekrar gündeme geldiği belirtildi.

İran'da yapılan 1988 senesindeki toplu idam işlemlerinde rolünün çokça olduğu iddia edilen ve 2019yılında İsveç'te tutuklanması sağlanan eski savcı vekili Nuri adına söylenen iddiaların gerçeği göstermediğini söyleyen İran yönetimi, yaşanan olayla alakalı olarak itirazlarını belirtmek adına 2 Mayıs tarihinde İsveç'in Tahran Büyükelçisi'nin, Dışişleri Bakanlığına gelmesini ve görüşmek istediğine dair çağrıda bulunmuştu.

Yorumlar (0)