İspanyol gazeteci Yunanistan'daki göçmen kampını anlattı: "Avrupalı olmaktan utanıyorum"

İspanyol gazeteci Jose Nunez Tena, Yunanistan'daki Katsikas göçmen kampında 2016 yılında mültecilerle geçirdiği 40 günlük süreci kitaba dönüştürdü. 

DÜNYA 19.11.2022, 16:06
İspanyol gazeteci Yunanistan'daki göçmen kampını anlattı: "Avrupalı olmaktan utanıyorum"

Dünyanın en ciddi problemlerinden biri düzensiz göç...

Daha iyi bir yaşam umuduyla yokluk ve savaş içindeki ülkelerini terk edip yollara düşen binlerce insan ya canından oluyor veya Yunanistan gibi insanlığa yakışmayan muamelelerin uygulandığı bölgelerdeki kamplarda zor şartlar altında yaşamını sürdürüyor.

Yunanistan'ın göçmenlere zulmü haberlere sık sık konu olurken İspanyol gazeteci Jose Nunez Tena, Yunanistan'ın Yanya kenti çevresindeki Katsikas'taki bir göçmen kampında 2016’da mültecilerle geçirdiği 40 günü kitaplaştırdı.

Tena, "Shukran My Friends (Teşekkürler Kardeşim)" ismini verdiği kitabını, mülteci kampındaki "zorlu günleri" ve kitap yazma sürecini anlattı.

"Birikimlerimi paylaşmak istedim"

Gönüllü olarak mültecilere yardım etmek için 2016'da Yunanistan'a giden Tena, mültecilere ve düzensiz göçmenlere yönelik düşüncelerinde bakış açısını ve iç dünyasını değiştiren, burada yaşadığı olayları anlatarak, birikimlerini paylaşmak istediğini söyledi.

Tena, mültecilere giyecek ve yemek dağıtmak, problemleri çözmede aracı olmak düşüncesiyle başladığı yolculuğun, istem dışı çok farklı yerlere gittiğini zor fakat aynı zamanda güzelliği de olan bu 40 günün sonunda rehber olabilecek bir kitabın çıktığını söyledi. 

“İnsanlığınızdan utanıyorsunuz"

İspanyol gazeteci, "Mülteciler su geçiren, bezden yapılma çadırlarda bekletiliyordu. Yağmur yağdığında tam bir felaketti. Ayrıca ne kadar beklemeleri gerektiği, geleceklerinin ne olacağına yönelik hiçbir bilgi verilmiyordu. 

Bu büyük bir hayal kırıklığı ve çaresizlik yaratıyordu. Oradaki insanlar savaştan kaçtıkları için gelmişlerdi ve herhangi bir insandan farklı değildiler. Bu muameleyi hak etmek için hiçbir şey yapmadılar. Bunları görünce Avrupalı veya dünyanın herhangi bir yerinde, nereli olursanız olun utanıyorsunuz." sözlerini kullandı.

"En büyük hata, önyargı ve bilgi kirliliği”

"Katsikas kampı benim için bir eğitim kursu oldu. Gözlerini açıp ağzını kapattığın bir evren. Çünkü önyargıları yıkan olayları öğrenmeye başlıyorsun." sözlerini kullanan Tena, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Gün ve gün beraber olduğun insanlarla bir süre sonra problemlerini da paylaşarak arkadaş oluyorsun. Aradıkları şey ne? Ülkelerini niye terk ettiler? Bunları araştırmaya başlıyorsun. Senin dünyan kadar değerli bir diğer dünya olduğunu fark ediyorsun. 

Avrupa'daki pek çok kişi gibi benim de önyargılarım vardı. Bunlar ırksal, dinsel ve siyasal sebeplerden. En büyük hata da önyargıların ve bilgi kirliliğinin aynı sepetin içine konulması.

Fakat bu kamplara gittiğin zaman öğrenmeye başlıyorsun. Avrupa ve dünyanın geri kalanında çok fazla bilgi kirliliği ve üzerinde kırılması ve çalışılması gereken önyargılar var."

"Ben kötülerden kaçıyorum"

Tena, kampta en çok çocuklarla sohbetlerinden etkilendiğini belirterek, "Ya savaştan ya da DEAŞ'tan kaçanlar bulunuyordu. Her insanın öyküsü çok etkileyici fakat en vurucuları çocuklarınki. Kampta çok çocuk vardı. Çocukların dünyaları farklı, çok daha temiz ve saf. Neden evlerinden kaçmak ve başka bir yerde yeni bir hayat aramak zorunda olduklarının farkında değillerdi. Suriyeli 7 yaşındaki bir çocuk, bana (Arkadaşım, kötü değilim. Ben kötülerden kaçıyorum) demişti. Bu kamplardaki tüm mültecilerin aslında hissettiği genel duygu böyleydi. Bunu herkesin anlaması ve bilmesi lazım." açıklamasını yaptı.

"Avrupalı olmaktan utanma" duygusu

Yunanistan'daki göçmen kampının durumunu, sefaleti gördüğünde zaman zaman "Avrupalı olmaktan utanma" duygusu yaşadığını söyleyen Tena, bunun "siyasi değil, insanlığından utanma manasında olduğuna" dikkat çekti.

"Onlar için Yunanistan ne kadar kalacakları belli olmayan bir durak"

Ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyeliler için Yunanistan'a gelmenin anlamının ilk başta "Hedefimizi gerçekleştirdik. Bundan sonrası yalnızca sabırla beklemek." olduğunu ifade eden Tena, zamanla bu düşüncenin nasıl değiştiğini şu sözlerle anlattı:

"Mülteciler Yunanistan'a ilk geldiklerinde (Artık Avrupa'da kalacağım) düşüncesiyle bir iyimserlik hissine sahiplerdi. Fakat günler, haftalar, aylar süren belirsizlik, bekleyiş ve kamptaki kötü koşulların ardından bazıları Türkiye'ye geri dönmek, bazıları da Katsikas'da kalarak son hedefleri Almanya'ya ulaşmak için dayanmaya devam etmeyi düşünüyordu. 

Almanya diyorum onlar için çünkü Avrupa demek Almanya demekti. (İspanya'ya ya da diğer ülkelere gelin) dediğimizde (Hayır) cevabını alıyorduk. Yunanistan onlar için yalnızca bir duraktı ama ne kadar kalacakları belirsiz olan bir durak."

"Önyargıları yalnızca diyalogla yıkabiliriz"

Tena, "Rusya'ya karşı savaştan kaçan Ukraynalılara evlerini hemen açan Avrupalılar, ülkelerindeki savaştan kaçan Suriyeliler için aynı tavrı göstermedi. Sizce bunun sebebi ne?" şeklindeki bir soruya "Siyasetle, dinsel ve ideolojik önyargılarla çok bağlantılı olduğuna inanıyorum ama keşke tam cevabını bilsem. Cihatçılık Avrupalıları oldukça korkutan bir şey. Burada tabi ciddi bir dezenformasyon mevcut. Aslında bazılarının kötü gördüğü insanlar yalnızca kötülerden kaçanlar. Fakat bunu görmek gerekiyor. Bu önyargıları yalnızca konuşarak, diyalog kurarak yıkabiliriz." yanıtını verdi.

"Hafızamızın olmadığı için utanç duydum"

Katsikas kampında bulunan mültecilerin yerinde yarın öbür gün başka bir ulustan birilerinin de olabileceğini, Ukraynalılar gibi gelecekte farklı ülkelerden insanların da başka ülkelerin yardımına ihtiyacı olabileceğini söyleyen Tena, "İspanya'dan da örnek verebiliriz. Çünkü yakın bir zamanda İç Savaş'tan ve diktatörlük döneminden (1936-1975) kaçan İspanyollar, göç ederek diğer ülkelerden yardım istedi. Her ülkenin buna benzer bir tarihi oldu veya gelecekte olabilir. Yunanistan'da yaşadığım 40 günlük deneyim bana ne kadar düşük hafızaya sahip olduğumuzu da anımsattı. Bu sebeple, hafızamızın olmadığı için de utanç duydum." sözlerini kullandı.

Yorumlar (0)