İngiltere'de 'İdlib' için açlık grevi

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib kentinde sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırılara dikkat çekmek amacıyla birçok ülkede geçen ay başlatılan açlık grevi eylemi, Londra'da devam ediyor. 

Aktivitstler, '10 Numara' olarak bilinen Başbakanlık ofisi ve konutu önünde eylem yapıyor ve İngiliz hükümetinden saldırıların durdurulması için inisiyatif almasını talep ediyor.

Açlık grevinde olan aktivistlerden Suriyeli Shaza Abuwiddo, İblib'in nüfusunun yarısını çocukların oluşturduğunu ancak buna rağmen Beşşar Esed rejimi ve destekçileri tarafından kentin sürekli hedef alındığını bildirdi.

Abuwiddo, açlık greviyle bu drama dikkat çekmek istediklerini belirterek, "İdlib, insani krizin kıyısında ve insanların bir şeyler yapması gerekiyor." dedi. 

"Hep beraber ayağa kalkmalıyız"

3 yaşındaki Aylan Kurdi'nin cansız bedeninin iki yıl önce kıyıya vurmasının o dönem için dikkat çektiğini ancak zamanla bu gibi olaylar karşısındaki duyarlılığın azaldığını vurgulayan Abuwiddo, "Şimdi evlerinde bombalanan ölü çocuklara bakıyoruz ancak hiçbir şey olmamış gibi hayatımıza devam ediyoruz, bu doğru değil. Hep beraber buna karşı ayağa kalkmalı ve bir şeyler yapmalıyız." ifadelerini kullandı. 

Abuwiddo, açlık grevi eyleminde birçok ülkede 100'den fazla kişinin bulunduğuna işaret ederek, dünya yaşananlar karşısında sesini yükseltene kadar da eylemi sürdüreceklerini bildirdi.

"Çocuklarımızın çığlıklarını dünyaya duyurmaya çalışıyoruz"

Eyleme ilişkin yayımlanan bildiride, şu ifadelere yer verildi:

"Bugünlerde her gün yüzlerce Suriyelinin ölümü, dünya medyasında haber bile olmuyor. Bu nedenle Suriyeliler olarak bir kez daha Suriye'de yaşanmakta olan katliama dünyanın dikkatini çekmek için açlık grevi yapmaya karar verdik. Bir bütün olarak ve özellikle de İdlib'de Esed rejimi ile müttefikleri Rusya ve İran tarafından bombalanan, evlerinin enkazı altında canlı olarak gömülen kadınlarımızın ve çocuklarımızın çığlıklarını dünyaya duyurmaya çalışıyoruz." 

Suriye'nin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde neler oluyor?

Ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin kalesi niteliğinde bir bölge. 22 Temmuz 2019 tarihi itibariyle, iç göç ile nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015 yılının Mart ayında tamamen muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin ve Beşşar Esed'e destek veren Rusya'nın en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.

Rusya, Türkiye ve İran, 4-5 Mayıs 2017 tarihindeki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etmişti. Beşşar Esed rejimi güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine, Türkiye ve Rusya ek mutabakat yapmıştı.

17 Eylül 2018 tarihinde Soçi'de imzalanan mutabakata rağmen, Beşşar Esed rejimi güçleri, destekçilerinin yardımıyla saldırılarını sürdürüyor. Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da 25-26 Nisan 2019 tarihinde Rusya, Türkiye ve İran arasında düzenlenen 12'nci toplantı sırasında artan saldırılar aynı yoğunlukta devam etti.

Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin, Rusya ve Türkiye'nin İdlib mutabakatını imzaladığı 17 Eylül 2018 tarihinden beri ateşkesi defalarca ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarda ise 553 binden fazla sivil yerlerinden edildi.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Beşşar Esed ve destekçilerinin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne 26 Nisan-27 Temmuz'da gerçekleştirilen saldırılarda 208'i çocuk, 140'ı kadın 781 sivilin hayatını kaybettiğini duyurmuştu.