İngiltere basınında "harekâtın" etkileri

İngiltere basınında hem Barış Pınarı Harekâtı'na hem de harekâtın Suriye'deki duruma etkisine yönelik yayınlar yer almaya devam ediyor.

DÜNYA 15.10.2019, 10:44
İngiltere basınında "harekâtın" etkileri

Gazetelerde, Kürt grupların Suriye hükûmeti ile yaptığı anlaşma kapsamında ordunun bu bölgelere girmesinin etkilerine yönelik haber ve analizler öne çıkıyor.

The Times ve The Daily Telegraph gazetelerinde yer alan haberlerde, Londra'daki NATO toplantısında Türkiye'ye destek veren İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace'ın sözlerinin hem NATO hem de hükûmet kanadından tepki topladığı bildiriliyor.

Wallace'ın Londra'da düzenlenen NATO parlamenterler meclisi toplantısı esnasında, "Türkiye, burada da terör örgütü olarak kabul edilen PKK gibi terörist grupların tehditleriyle karşı karşıya kalmıştır ve kalmaya da devam etmektedir. Bundan dolayı, kendisini savunmak için bazen yapmak zorunda kaldığı şeyi yapmalıdır." dediği öne sürülüyor. Wallace'ın bu sözleri üzerine, Alman vekilin NATO'nun kolektif savunma ilkesi kapsamında askerî destek vermeyi kabul edip etmeyeceğini sorması ise dikkat çekti.

The Times gazetesi, Wallace'ın sözlerinin "hükûmetin geri kalan üyelerinden farklılık gösteren bir görüşü" dile getirdiğini vurguluyor.

"Ticaret nedeniyle kınamak istemiyor"

Wallace'ın konuşmasıyla ilgili benzer bir haber de The Daily Telegraph gazetesinde yer alıyor. Bu haberde, İngiltere'nin Türkiye'yi kınamak istememesinin sebebinin iki ülke arasındaki ticaret anlaşmaları olduğu öne sürülüyor. Telegraph, İngiltere'nin Türkiye'nin düzenlediği operasyonu desteklemesinin ardından kınandığını ve dışlandığını belirterek Savunma Bakanı Ben Wallace'ın "Türkiye'nin kendisini savunmak için bazen yapmak zorunda kaldığı şeyi yapması gerekir" sözleri Londra'da büyük şaşkınlık yarattı haberini veriyor. Gazetede yer verilen bir diğer ifade de, Lüksemburg'da yapılan AB dışişleri bakanları toplantısında İngiltere'nin Türkiye'ye yönelik yaptırım kararına itirazda bulunmasını da anlamlandıramadığı yazılıyor. Silah ambargosu konusunda da İngiltere'nin Türkiye'ye yönelik yeni ruhsatlar vermeyeceğini ancak hâli hazırda var olan anlaşmalar kapsamında ihracatına devam edeceği belirtiliyor.

"Uzlaşma ya da soykırım"

İngiltere basınındaki diğer yayın organlarında da, Kürt grupların Suriye hükûmetiyle yaptığı anlaşmanın yansımalarına yönelik haber ve analizler bulunuyor.

Guardian gazetesinde, Suriye ordusunun Kürtlerin himayesi altındaki bölgelere girmesine dair bir analiz yazısı yer alıyor. Martin Chulov tarafından yazılan "Trump'ın ihaneti Kürtleri 'uzlaşma ya da soykırım' arasında tercih yapmaya zorluyor" başlıklı yazıda, Suriye ordusunun Kobani ve Münbiç'e girmesinin bir diğer operasyonel şehir olan Kamışlı'da da tedirginlik yarattığından bahsediliyor.

Chulov imzalı haberde, "Ortadoğu'yu değiştiren an, ani bir sessizlikle geldi. Pazar akşamı saat 19:00'dan hemen önce, daha henüz yerel halk yarım saat önce gelen son dakika haberini sindirmeye çalışırken, Suriye'nin kuzeydoğusunda internet kesildi. Suriye ordusu, Münbiç ve Kobani'ye geri dönüyordu. Bu haberin etkisi hemen hissedildi." ifadelerine yer verilerek ordunun geri döndüğü bölgelerde yarattığı tedirginliği vurguluyor. Chulov, Kürt gruplarla Suriye'nin yakınlaşmasını Ortadoğu'daki gücün ABD'den Rusya'ya geçtiğini belirterek SDG olarak bilinen ABD destekli örgütün sözde komutanlarından Arşan Mizgin Ahmed'in, "Uzlaşma yoluna gitmek, soykırıma uğramaktan daha iyidir" sözlerini vererek ABD'nin ihanetini vurguluyor. Chulov'un yazısı, "Artık burada İran ve Rusya egemen güçler oldu. Bu bölgede şartları onlar empoze edecek. Gerçekten her şey değişti" sözleriyle sonlanıyor.

"Rejim için büyük bir zafer"

Financial Times (FT) gazetesi de Kürtlerin Beşar Esad ile vardığı anlaşmanın "savaşın cephelerini" yeniden belirlediğini yazıyor.

FT, "Bu anlaşma hükûmetin, ülkenin petrol zengini olan bir başka bölgesinde kontrolü yeniden ele geçirme potansiyelinin önünün açıldığı ve Washington'ın silahlandırıp eğittiği, Kürtlerin çoğunluğu oluşturduğu SDG ile işbirliği yapmaya başladığı anlamına geliyor" ifadelerini kullanıyor.

Gazeteye röportaj veren International Institute for Strategic Studies analisti Emile Hokayem, varılan anlaşmanın Şam'da sevinç gösterilerine neden olduğunu belirterek, "Bu, rejim için büyük bir zafer" yorumunu yapıyor.

"SDG, Esad'a"

The Daily Telegraph gazetesi de Trump'ın aldığı kararın Suriye'nin kuzeydoğusunda yeniden hükûmetin egemenliğini ilan etmesine neden olduğunu yazıyor.

Gazete, "Şam ile Kürtler arasındaki anlaşmanın detayları net olarak bilinmiyor. Kürt yetkililer, siyasi özerkliklerini koruyacakları konusunda ısrarcı davranıyor. Ancak bazı haberler, SDG'nin Esad'ın ordusuna katılacağını ve Suriye'nin kuzeydoğusunun doğrudan Şam hükûmetinin kontrolü altına gireceğini söylüyor" haberini veriyor.

Yorumlar (0)