İngiltere anlaşmadan çıkarsa..

Hem İngiltere hem de Avrupa Birliği anlaşma olmadan muhtemel bir Brexit senaryosu için hazırlık yapıyor.

DÜNYA 03.09.2019, 17:47 03.09.2019, 18:13
İngiltere anlaşmadan çıkarsa..

İngiltere'de Theresa May gözyaşları içinde istifa ettikten sonra göreve gelen Muhafazakar Parti Genel Başkanı ve Başbakan Boris Johnson'ın ardından muhtemel Brexit senaryosu tartışılmaya devam ediyor. Buna göre anlaşma olmadan İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkışı, hem İngiltere hem de Avrupa Birliği tarafından ciddi bir olasılık olarak görülüyor.

Theresa May'i istifaya götüren yolda İngiltere Parlamentosu'nda kabul görmeyen kanun ve anlaşma tasarıları büyük rol oynuyordu. Avrupa Birliği (AB) liderlerinin daha önce 31 Ekim'e kadar erteleme talep etmelerinin ardından Theresa May, Avrupa müktesebatında yer alan ve üye devletlerin AB'den anayasal yükümlülüklerini yerine getirmesi koşuluyla ayrılabileceğini öngören 50. maddenin genişletilmesini talep etmişti. Fakat Parlamento'nun desteğini alamadan, yoğunlaşan baskıların ardından May, daha fazla dayanamamış ve istifa etmek zorunda kalmıştı.

Anlaşma olmadan Brexit ne demek?

Anlaşma olmadan Brexit, İngiltere ve Avrupa Birliği arasında uzlaşma sağlanamadan İngiltere'nin AB'den ayrılığını ifade ediyor. Bu durumun söz konusu olması halinde bazı sorunların da ortaya çıkması kaçınılmaz olarak görülüyor. Bazı otoriteler tarafından anlaşma olmadan da İngiltere AB'den ayrılabilir fakat bu ne İngiliz ne de AB tarafından ilişkileri sarsmamak adına öncelikli olarak gözükmüyor. 

Neler değişecek?

En büyük değişikliklerden biri ticaret sektöründe olacağa benziyor. Normal işleyişin dışına çıkılarak öngörülen 21 aylık geçiş sürecinin olmayacağı ve bu süre içerisinde AB ile İngiltere arasında kurulması planlanan "tek gümrük bölgesi" mümkün gözükmüyor. Bundan dolayı hem tüketiciler, hem iş adamları hem de kamu kurumları bu ani değişikliğe ayak uydurmak zorunda kalacaklar. Şu an Avrupa Birliği yasalarına bağlı olarak işleyen İngiliz ticareti, anlaşmasız bir çıkış durumunda Dünya Ticaret Örgütü kurallarına dönecek. Bu durumda İngiltere Avrupa Birliği'nin gümrük tarifeleriyle yüzleşmek zorunda kalacak. Buna bağlı olarak da ithal edilmiş ürünlerin fiyatları İngilizlere zamlı olarak yansıyacak. Ek olarak, AB içerisinde dolaşımı rahatça sağlanan İngiliz mallarına Birlik içerisinde denetleme ve sertifika gerekebilecek. Sınırdan geçen hammadde tedariğindeki gecikmeleri önlemek için kimi üreticiler de operasyonlarını AB'ye taşıyabilirler.

Ayrıca, İngiltere AB vatandaşları tarafından göçler konusunda kendi kontrollerini belirlemekte serbest kılınmıştı. Pasaport ve gümrük kontrollerinin artırılması durumunda sınırda uzun gecikmeler söz konusu olabilir. İngiltere'de yaşamakta olan AB vatandaşlarının da iddialara göre 5 yıl içerisinde yerleşik statüsüne geçmesi planlanacak. 

Hukuk konusunda ise bazı AB yasaları transfer edileceğe benziyor. Böylece İngiltere'deki yasal boşluklar da giderilebilecek. Anlaşmasız bir Brexit durumunda İngiltere Avrupa Adalet Mahkemesi'ne bağlı olmayacak fakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne olan bağlılığı devam edecek.

İngiltere ayrıca AB bütçesine yıllık 13 milyar sterlin katkı yapma yükümlülüğünden kurtulacak. Öte yandan anlaşmasız ayrılık durumunda, Ortak Tarım Politikası Anlaşması'ndan İngiliz çiftçilere verilen 3 milyar sterlinlik paydan da İngiltere vazgeçmiş olacak.

İngiltere'de durum

Tüm bu olasılıklara rağmen Muhafazakar Parti'nin yeni seçilmiş İngiltere Başbakanı Boris Johnson, anlaşmalı ya da anlaşmasız olarak önceki Başbakan May döneminde belirlenen 31 Ekim'de ülkesini Avrupa Birliği'nden çıkarmakta kararlı davranıyor. Orta yolu arayan muhalif İşçi Partisi ise anlaşmasız çıkışı önlemek adına yeni kanun teklifleri sunarak parlamentoyu harekete geçirmeye çalışıyor.

Yorumlar (0)