Hong Kong o yasaya karşı ayakta!

Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde halk, zanlıların Anakara Çin'e iadesini kolaylaştıracak yasal düzenlemeye karşı protesto gösterileri düzenliyor. Bölge yönetimi ise söz konusu tasarıdan geri atmamayı tercih ediyor.

DÜNYA 13.06.2019, 11:09
Hong Kong o yasaya karşı ayakta!

Hong Kong Özel İdari Bölge Başyöneticisi Carrie Lam,  zanlıların Anakara Çin'e iadesini kolaylaştıracak yasanın uluslararası hukuki yükümlülüklerini yerine getirmelerine yardımcı olacağını savunuyor. Fakat tasarıya karşı olan on binlerce kişi, hükümet binalarının önünde toplanarak tepkisini gösteriyor.

Tasarıya karşı gerçekleştirilen protestonun arkasında, Çin Komünist Partisi (ÇKP) yönetimi tarafından Hong Kong üzerinde özgürlükleri kısıtlayan bir zemin hazırlanacağı endişesi yatıyor.

Pekin'in siyasi muhalifleri hedef alacağı kaygısı

Bölgedeki herhangi bir vatandaşın, Pekin'in talimatları doğrultusunda alıkonulup Anakara Çin'de ÇKP'ye bağlı yargıçların karşısında "hesap vermeye" zorlanacağına dair yaygın bir görüş var. 

Pekin merkezi yönetiminin olası yasayla sadece cinayet, dolandırıcılık gibi suçlardan şüpheli olanları değil, aynı zamanda siyasi muhalifleri de hedefleyeceği endişesi, tepkilerin şiddetini artırıyor. 

Parlamentoda bugün ele alınması planlanan görüşmeler, yetkililerin tüm kararlı tavırlarına rağmen yoğun protesto gösterileri nedeniyle ertelendi.

Parlamento yetkilileri, görüşmelerin ne zamana ertelendiğine ilişkin bilgi vermedi vr Hong Kong'da hükümetin bu tasarının yasalaşması konusundaki ısrarının süreceğine dikkat çekti. 

Tasarının içeriğinde neler var?

Düzenlemeler, suçluların Anakara Çin, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesinin kolaylaşmasını sağlıyor. 

Tasarıya göre, Çin, Tayvan ve Makao'daki yetkililer, cinayet ve tecavüz gibi suçlarla yargılanan şüpheliler için iade başvurusu yapabilecek. Son karar da özel yetkili mahkemeler tarafından verilecek. 

Tasarıda siyasi ya da dini suçlardan yargılanan kişilerin iade edilmeyeceği ifade ediliyor. 

Hükümet sadece hapis cezası en az 7 yıl olan mahkumların iade edilmesi gibi bazı tavizlerle kamuoyundaki tepkileri azaltmayı hedefliyor. Fakat halkın büyük bölümü, insanların Çin'in yargı sistemi altında keyfi gözaltılar, adil olmayan yargı süreçleri ve hatta işkenceye maruz kalacağı endişesini taşıyor. 

Politik suçları kapsam dışında tutuyor

İade planı, dolandırıcılık, cinayet ve tecavüzün aralarında olduğu 37 suç türünü kapsıyor. Tasarı, politik suçları kapsam dışında tutsa da halkın büyük bir bölümü, yasaların son yıllarda Hong Kong’da gerçekleştiği iddia edilen Anakara Çin'e kaçırılma vakalarını yasallaştıracağı görüşünü savunuyor.

Yasa tasarısı, 20 Haziran'daki parlamento oturumunda oylanacak. Hong Kong'da aktivistler, yasanın yürürlüğe girmesi durumunda sahip oldukları özgürlüklerin büyük oranda zarar göreceğini iddia ediyor.

Protestolar, şüphelilerin Anakara Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenlemelerin 3 Nisan'da bölge parlamentosuna sunulmasıyla başlamıştı. 

Hong Kong parlamentosunda, geçen ay değişikliğe karşı çıkan milletvekilleri ile değişiklik yanlıları arasında gerçekleşen kavgada birçok milletvekili yaralanmıştı.

Protestolara polis müdahalesi 

Bölgede ay başından bu yana hukukçulardan öğrencilere, iş insanlarından aktivistlere ve dini grup temsilcilerine kadar farklı kesimlerden çok sayıda kişi protestolara katılım göstermişti. 

Son olarak geçen pazar düzenlenen geniş katılımlı protesto gösterilerinde, organizatör gruplar tarafından sayısı yaklaşık 1 milyonu bulduğu açıklanan göstericiler, sokaklara çıkarak tasarıya karşı tepkisini göstermişti. 

Gösteriler, çoğunukla barışçıl bir ortamda gerçekleşse de geç saatlere kadar sokakta kalan protestocular ile polis arasında çıkan çatışmalarda bazı göstericiler ile 3 polis ve 1 gazeteci yaralanmıştı.

Güvenlik görevlileri, göstericilere zaman zaman coplarla ve biber gazıyla müdahale etmişti.

Tasarı nasıl gündeme geldi?

Geçen yıl 19 yaşındaki Hong Konglu bir adamın, 20 yaşındaki hamile kız arkadaşını Tayvan'da tatilde olduğu sırada öldürdüğü iddia edilmiş, bunun üzerine söz konusu yasa gündeme gelmişti. 

Zanlının, cinayetin ardından Tayvan'dan kaçarak geçen yıl Hong Kong'a döndüğü tespit edilmişti. Tayvanlı yetkililer, zanlının Tayvan'a iade edilmesi talebinde bulunmuş ancak Hong Kong tarafı, iki ülke arasında bir iade anlaşması olmadığı gerekçesiyle bu talebi reddetmişti. 

Hong Kong, İngiltere ve ABD'nin de aralarında olduğu 20 ülke ile daha önce iade anlaşmaları yapmış, fakat Anakara Çin şu ana kadar bir anlaşma sağlayamamıştı.

"Tek ülke, iki sistem"

Hong Kong, 1898'de imzalanan "kira sözleşmesiyle" uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kalmış, 1997 yılında Çin'e devredilmişti. İmzalanan ortak deklarasyon çerçevesinde Hong Kong'un, 2047 yılına kadar  dış politika ve savunma gibi alanlarda Çin'e bağlı kalmasına karar verilmiş, "tek ülke, iki sistem" politikasıyla idari bağımsızlığını ve yapısını koruma hakkı tanınmıştı.

Çin, Ağustos 2014'te Hong Kong halkının 2017'de yapılması planlanan seçimde kendi liderlerini seçebileceğini ancak adayların geniş temsilli bir komite tarafından belirleneceğini bildirmişti. Bunun üzerine bağımsızlık yanlıları, Hong Kong'da gösteriler gerçekleştirmişti. 

Olaylar, "Occupy Central" sloganıyla başlamış, göstericilerin polisin kullandığı göz yaşartıcı gaza karşı kendilerini korumak için şemsiye açması nedeniyle uluslararası kamuoyunda "Şemsiye Devrimi" olarak adlandırılmıştı.

Çin'den bağımsızlığı savunanlar, kademeli seçim sisteminin yerine evrensel standartlarda seçimlerin yapılmasını istiyor. 

Yorumlar (0)