Hong Kong'daki protestolar - Protestocular destek görüyor mu?

Haftalardır devam etmekte olan Hong Kong'daki protestolara dair bir rehber. Hong Kong'un özelliği, hükûmet sistemi, protestoların başlangıcı, sonrası, Çin'in protestolara tepkisi ve daha fazlası...

DÜNYA 28.11.2019, 17:44 29.11.2019, 09:13
Hong Kong'daki protestolar - Protestocular destek görüyor mu?

Protestocuların Hong Kong'da ne kadar desteği var?

Bu cevaplaması kolay bir soru değil. Uzmanlar, aktivistler ve protestocular şehir genelindeki destek seviyesini tam olarak ölçmenin zor olduğunu söylüyorlar.

Hong Kong'daki aileler de arkadaşlar da protestoların iyi mi kötü mü olduğu konusunda bölünmüş durumda. Bazıları Hong Kong'un ekonomisi üzerindeki etkilerinden endişe duyuyor ve yıkıcı protestoların çekici bir finans merkezi olarak statüsüne zarar verebileceğine inanıyor. (Ekim ayı itibariyle Hong Kong resmi olarak bir durgunluğa girdi.) Bazıları yasama binasını tahrif etmek gibi durumlar haricinde protestocuların fikirlerini geniş ölçüde paylaşıyor.

Protestocuların önemli bir kısmı, 1997 devir teslim döneminde doğan genç ve 20'li yaşlarındaki öğrenciler ve genç profesyoneller. Büyüdükleri Hong Kong'dan korkan bu insanlar Hong Kong'un farklı kültürü, gelenekleri ve özel statüsünün kaybolup gitmesinden endişe duyuyor. Dahası, Hong Kong'un özel statüsünün Çin ve İngiltere arasındaki orijinal anlaşma kapsamında sona ereceği yıl olan 2047'nin bir zamanlar göründüğü kadar uzak olmadığını fark etmeye başlıyorlar.

Ancak protestolar sadece gençlerle sınırlı değil. Haziran ayında Hong Kong'un 7 milyon sakininden en az 2 milyonu bir protesto gösterisine katıldı. Yine, 18 Ağustos'ta, polis yasağı ve yağmurun bardaktan boşanırcasına yağmasına rağmen yaklaşık 2 milyon kişi barışçıl protestoya katıldı. Sendikalar dayanışma içinde greve gitti. Gönüllü bir doktorun polis tarafından bir "beanbag" fişeğiyle gözünden vurulmasından sonra, yaklaşık 200 doktor, hemşire ve sağlık görevlisi protesto için toplandı, birçok kişi dayanışma içinde bandaj taktı.

Ağustos ayında, bankacılar “özgürlük kaybolursa pazar uyur" olarak adlandırdıkları Hong Kong'un merkezî iş bölgesinde bir gösteri düzenledi.

Yağmur yağarken sürmekte olan gösteriler bitmek bilmedi ve giderek daha şiddetli bir hâl aldı. Hong Kong Politeknik Üniversitesi polis ve protestocular arasında bir savaş alanı hâline geldiğinde, ebeveynler de dahil olmak üzere yüzlerce destekçi gerginliği hafifletmek için toplandı. New York Times'ın bildirdiği gibi, birçoğu çocuklarının direnme kararına sempati duyuyordu, özellikle de polislerin uyguladıkları taktikleri yakından gördükten sonra.

Hong Kong'un liderleri, olayların başından sonuna protestocuların sadece zarar verdiklerini ve aslında Hong Kong'u temsil etmediğini savunarak Hong Kong'un “sessiz çoğunluğunun” protestoculara karşı çıktığı konusunda ısrar ettiler.

Ancak Hong Kong'un 24 Kasım'daki yerel seçimleri, bu retorik konusunda şüphe uyandırdı. Seçmenlerin yüzde 71'i oy kullandı ve demokrasi yanlısı adaylar, daha önce Pekin yanlısı adayların sahip olduğu yüzlerce sandalyeyi geri kazanarak, 18 ilçe Konseyinin 17'sinde çoğunluğu ele geçirdi. Böylelikle, sonuçlar gerek Hong Kong yetkililerine gerekse Çin'e güçlü bir mesaj olmuş oldu.

Bununla birlikte, protestolar aleyhinde de konuşan ve hareket eden bazı kesimler var. Reuters'ın aktardıklarına göre Temmuz ayının sonlarında, “çoğunlukla orta yaşlı veya daha yaşlı” on binlerce gösterici, polis yanlısı bir mitingde Hong Kong sokaklarına inerek şiddete son verilmesi çağrısında bulundu. Reuters, protestocuların bazıları "Hong Kong neşelensin" ve "Hong Kong polisini destekliyoruz" gibi sloganlar atarak bazılarının Çin bayrakları salladığını aktardı.

Arka planda da özellikle daha muhafazakar ve Pekin yanlısı işçi sınıfı mahallelerinde ara sıra polis yanlısı protestolar meydana geldi. Ancak bu protestolardaki eylemci sayısının en fazla birkaç yüz kişi olduğu için milyonların yanında önemsiz kalıyor.

Hong Kong'un ultra zengin iş adamlarından bazıları da protestolardan ve protestoların neden oldukları kesintilerden bıkmış durumda. 27 milyar dolarlık servetiyle Hong Kong'un en zengini olduğu bilinen, 91 yaşındaki Li Ka-shing'in de birkaç yerel gazetede tam ön sayfa reklamları vererek hem protestocuları hem de Pekin'deki yetkilileri şiddeti sona erdirmeye çağırdığı biliniyor.

Pekin yönetiminin de Hong Kong'daki şirketleri baskı altına alarak Çin ile omuz omuza durmaya ve protestoları kınamaya çağırdığı ifade ediliyor. Bunlardan en görünür durumda olanlardan biri, Hong Kong merkezli Cathay Pacific Havayolları çalışanlarının demokrasi yanlısı gösterilere katıldıkları bildirildikten sonra, Çin hükûmet yetkilileri, havayolundan protestolara katılanların Çin'e uçuşlar da dahil olmak üzere Çin ile herhangi bir iş yapmaktan alıkoymaya zorladı. Bu talebe ek olarak Çinli yetkililer havayolunun önceden onay için Çin makamlarına anakaraya uçan tüm mürettebat üyeleri hakkında bilgi göndermeye başlamasını emretti. Şirket bu emre itaat edeceğini açıkladı, ancak Pekin için bu yeterli olmamış olacak ki baskıya devam etti ve sonuçta şirketin CEO'su Rupert Hogg istifa etti.

Yorumlar (0)