Hong Kong'daki protestolar - Diğer ülkelerin tepkisi

Haftalardır devam etmekte olan Hong Kong'daki protestolara dair bir rehber. Hong Kong'un özelliği, hükûmet sistemi, protestoların başlangıcı, sonrası, Çin'in protestolara tepkisi ve daha fazlası...

DÜNYA 28.11.2019, 17:54 29.11.2019, 09:12
Hong Kong'daki protestolar - Diğer ülkelerin tepkisi

Diğer ülkeler tüm bunlara nasıl tepki veriyor?

Uluslararası toplumun tepkisi biraz cansız oldu. Dünya çapında demokrasinin destekçisi olduğunu iddia eden ABD, özellikle güçlü bir duruş almadı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Çin'i “bir ülke, iki sistem” kuralına saygı duymaya çağırdı ve Ağustos ayında bir Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Hong Kong protestocularıyla bir araya gelen bir ABD konsolosluk yetkilisinin kişisel bilgilerini yayınladıktan sonra Çin'i “haydut” bir rejim olarak nitelendirdi.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD'nin müdahalesi gibi iddiaları "gülünç" olarak niteledi. Ayrıca Ağustos ayında yapılan görüşmelerde Çin'in Hong Kong'un haklarına saygı göstermesi gerektiğini ve Hong Kong'da yaşanabilecek Tiananmen Meydanı olayları gibi bir şeyin ticaret anlaşmasını tehlikeye atabileceğini söyledi. Ağustos ayında, o zamanki Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da “yeni” Tiananmen Meydanı'na karşı uyardı.

ABD Başkanı Donald Trump da bazı belirsiz ifadeler kullanarak durumun “Çin de dahil olmak üzere herkes için işe yaradığını” umduğunu ve Hong Kong sınırında askerî yığınak konusunda bazı tweetler göndererek çekincelerini belirtti. Fakat Trump çoğunlukla konunun kendisi hakkında olduğunu öne sürerek, Twitter'da "Birçok kişi Hong Kong'da yaşanan sorunlar için beni ve ABD'yi suçluyor. Neden acaba?" diye şikayet etti. 

Trump, Ağustos ayında Hong Kong'daki durumdan endişe duyduğunu söyledi, ancak Şi'nin “protestocularla oturduğu takdirde, 15 dakika içinde konunun çözüme kavuşacağını” öne sürerek ne konuya ne Pekin yönetimine ne de protestoların kapsamına dair bilgisi olmadığını gösterdi.

Belki de Trump'ın Hong Kong'u savunmasındaki en güçlü ifadesi, Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada geldi. Trump, "Dünya, Çin hükûmetinin İngilizlerle yapılan ve Çin'in Hong Kong'un özgürlüğünü, hukuk sistemini ve demokratik yaşam biçimlerini korumayı taahhüt ettiği Birleşmiş Milletler'e kayıtlı olan bağlayıcı anlaşmasını onurlandıracağını bekliyor" dedi. Trump Pekin yönetimine çağrıda bulunarak, "Çin'in bu durumu nasıl ele almayı seçtiği, gelecekte dünyadaki rolü hakkında çok şey söyleyecektir. Hepimiz Başkan Şi'ye büyük bir lider olarak güveniyoruz.” ifadelerini kullandı.

Trump'ın Hong Kong'daki duruma yönelik müdahaleci olmayan bir yaklaşım benimsemesinin sebebi Çin ile bir ticaret anlaşması yapmak ve 2020 seçimlerinden önce ticaret savaşını sona erdirmek olarak görülüyor. Şi ile bir anlaşma yapmak için Hong Kong ve Çin'in Uygur Müslüman azınlığına baskı uygulaması gibi bazı hassas konuların görmezden gelinmesi bazı isimler tarafından makul karşılansa da birçok uzman buna büyük tepki gösteriyor.

Trump'ın bu gibi konuları görmezden gelmesi Kasım ayında Hong Kong Özgürlük ve Demokrasi Yasası'nı ezici bir şekilde onaylayan Kongre ile kendisini bir anlaşmazlığa sürükleyebilir. Tasarı kapsamında Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Hong Kong hükûmetinin hâlâ özerk olduğunu ve hukukun üstünlüğüne saygı duyup duyulmadığını değerlendirerek, ABD yasalarına göre Hong Kong'a özel ticaret statüsü verilmesi durumunu inceleyecek. Tasarı aynı zamanda insan haklarına saygı duymayan Hong Konglu ve Çinli yetkililerin ihlâlleri konusunda da ABD başkanına yaptırım hakkı veriyor.

Birleşik Krallık'ın da Hong Kong'da tarihsel bir payı var, çünkü Hong Kong'un özerkliğini ilk etapta koruyan Pekin ile Ortak Deklarasyonu müzakere eden ülke Birleşik Krallık. Ancak İngiltere şu anda Brexit'te kendi iç siyasi kriziyle uğraşıyor ve eğer İngiltere Avrupa Birliği'nden ayrılırsa kendisini Çin'den ve ekonomisinden tamamen izole etmek istemiyor.

Protestolar kapsamında Hong Konglular uluslararası toplumun dahil olmasını istedi. Haziran ayında, G20 sırasında, protestocular 10 farklı ülkede gazetelerde tam sayfa reklamlar çıkararak uluslararası destek için yalvardılar. Hong Konglu protestocular özellikle Amerikan bayrakları sallayıp ABD Ulusal Marşı'nı söyleyerek ABD'nin desteğini çekmeye çalıştılar.

Hong Kong'un demokrasisi için uluslararası destek çağrıları çoğunlukla sessizlikle karşılandı. Fakat onbinlerce protestocu haftalar boyunca Hong Kong sokaklarına akın ederek kimse destek sağlamasa da seslerini çıkarmaya devam etti.

Yorumlar (0)