Hong Kong'daki protestolar - Çin ne yapacak?

Haftalardır devam etmekte olan Hong Kong'daki protestolara dair bir rehber. Hong Kong'un özelliği, hükûmet sistemi, protestoların başlangıcı, sonrası, Çin'in protestolara tepkisi ve daha fazlası...

DÜNYA 28.11.2019, 17:50 29.11.2019, 09:12
Hong Kong'daki protestolar - Çin ne yapacak?

Çin ne yapacak?

Çin ilk olarak protestolar yokmuş gibi davrandı. Örneğin, Temmuz ayında Hong Kong Yasama Konseyi'ndeki kavgayı ele almak yerine, Çin'in devlet kontrolündeki medyası 1997 devir teslimini kutlayan propagandalar gösterdi.

Ancak protestolar devam ettikçe bu durum değişti ve Çin'in söylemi ve dezenformasyon kampanyaları yoğunlaştı. Çin devlet medyası, protestocuların "isyancılar" ya da "ücretli provokatörler" olduğu fikrini aşılamaya ve protestocuları aşağılamak için görüntüleri etkin bir şekilde değiştirerek servis etmeye devam etti. Ağustos ayında, hem Facebook hem de Twitter, Hong Kong protestoları hakkında yanlış haberler yayan Çin menşeli hesaplar bulduklarını söyledi.

Bir protestocu Ağustos ayında gözünden vurulduktan sonra, Çin, tüm olayın sahte olduğunu, protestocunun birilerinden nakit kabul ettiğini iddia ettiği bir video gösterdi. Aslında sahte olan Çinlilerin servis ettiği videoydu.

Çin ayrıca, Batı'nın, özellikle de ABD ve CIA'in, protestoculara ücret ödeyerek Hong Kong'da huzursuzluk yaratmaya çalıştığını iddia ediyor. Özellikle rahatsız edici olan ise Çin'in protestoculara karşı giderek artan sert söylemi. Ağustos ayında havaalanı protestolarının ardından Çin, protestocuların eylemlerini "teröre yakın" olarak nitelendirdi. Çin devletine ait medya ajansları da protestocuların demokrasi taleplerini "kötü huylu bir virüs" olarak nitelendirerek sert retoriklerine bir yenisini ekledi.

Çin, potansiyel bir müdahaleye zemin hazırlamak için dilini çok dikkatli bir şekilde seçiyor gibi gözüküyor.

Çin'in Hong Kong'da kalıcı olarak konuşlanmış yaklaşık 6.000 askeri olsa da, Çin'in silahlı kuvvetlerini (Halk Kurtuluş Ordusu-PLA) Hong Kong'a gönderebileceği iki senaryo var. Hong Kong hükûmeti, esasen şehrin kontrolünü kaybettiğini kabul ederek, düzeni korumaya yardımcı olmak için Çin'den yardım isteyebilir. İkinci olarak da, Çin'in Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi -ulusal yasama organı Ulusal Halk Kongresi'nin 150 üyelik bir komitesi- Hong Kong'da savaş ya da olağanüstü hâl ilan edebilir ve bölgeye asker sevkiyatı yapılabilir.

Çin'in Hong Kong'da kullandığı ayaklanmalar, karşı devrim, terörizm, kötü huylu bir virüs gibi söylemler aslında bu senaryoyu hayata geçirmek için yapılıyor olabilir.

Çin ayrıca Ağustos ayında Shenzhen'deki Hong Kong sınırına asker ve tank topladı ve silahlı kuvvetlerin talim yaptığı videolar yayınladı. Bu birlikte ele alındığında, Çin'in harekete geçmeye hazır olduğuna işaretti.

Askerî müdahale olup olmayacağı bilinmez ancak Çin Hong Kong'a müdahale ederse bu krizin dramatik ve öngörülemeyen bir tırmanışı olur. Sadece fikir olarak bile 1989 yılında Çin'in Tiananmen Meydanı'ndaki katliamla karşılaştırmak olayın boyutunu görmek için yeterli olarak gözüküyor.

Hong Kong ekonomik olarak bir zamanlar olduğu kadar etkili olmasa da, hâlâ Çin'e açılan bir kapı ve küresel bir ticaret ve finans merkezi olarak görülüyor. Güçlü bir Çin müdahalesi, şehrin ekonomisini protestolardan çok daha fazla bozabilir. Öte yandan, Hong Kong Ekim ayında bir durgunluğa girdi ve Çin ekonomisi de şu anda çok iyi değil. Bundan dolayı Hong Kong Çin ekonomisinin yaklaşık yüzde 3'üne katkı sağlasa bile olası bir müdahale durumunda muhtemelen daha ciddi malî zararlar oluşacağından Pekin yönetimi tereddütlü davranıyor olabilir.

Böyle bir eylem potansiyel olarak ciddi sonuçlar doğuracağından Hong Kongluları daha da öfkelendirebilir. Aynı zamanda Çin uluslararası kınamalarla baş etmek zorunda kalabilir ki Başkan Şi Cinping bu gibi durumlara çok da alışık değil.

Bazı uzmanlar, 1 Ekim 2019'u olası bir dönüm noktası olarak gördüler. Bu tarihte, Çin hükûmeti, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 70.yıldönümünü çok fazla ihtişam ve askerî güçle kutladı.

Bu tarihte Şi, “hiçbir kuvvetin" Çin'in yükselişini durduramayacağını ilan etti. Hong Kong'un protestocularına yönelik bir tehdit olup olmadığı belli olmasa da o günlerde Hong Kong'da Çin'e doğrudan hakaret eden gösterilerin var olması Şi'nin bu cümlelerinin sebebi olarak görüldü.

Hong Kong'un Çin'in kutlamasını gölgeleme girişimi Pekin'i kızdırdıysa bile, Pekin bu öfke üzerinden de hareket etmedi. Pekin Carrie Lam'i desteklediğini yineleyerek protestoları kınamaya devam etti ve son yerel seçimleri önemsiz gibi kabul etti. Bu anlamda, Çin'in de hareket alanı çok geniş durmuyor. Pekin, hem uzlaşmaya isteksiz hem de bu demokrasi yanlısı hareketi bastırmak için tam olarak ne yapacağından emin değil gözüküyor.

Yorumlar (0)