“Filistin’in cesur kızı”ndan dünyaya çağrı: Şiddetsiz yaşam bizim de hakkımız!

2011 yılında İsrailli askerlere meydan okumasıyla tanınan Filistinli Temimi İsrail’in Filistinlilere olan saldırılarını değerlendirdi. Dünyadan konuya ilişkin yeteri kadar destek göremediklerini belirten Temimi, bölgede kadınların ve çocukların yaşadığı insanlık dışı muameleye dikkat çekerek, “Şiddetsiz bir yaşam bizim de hakkımız.” diyerek uluslararası kuruluşlara İsrail zulmünün durdurulmasına yönelik çağrı yaptı.

DÜNYA 17.05.2021, 16:16 18.05.2021, 14:15
“Filistin’in cesur kızı”ndan dünyaya çağrı: Şiddetsiz yaşam bizim de hakkımız!

2011 senesinde henüz 11 yaşındayken İsrailli askerlere meydan okuduğu için “Filistin’in cesur kızı” ismiyle bilinen aktivist Ahed Et-Temimi, kadın hakları savunucularını İsrail’in son zamanlarda Filistinli kadınlara dair artan zulümlerine daha çok tepki göstermeye çağırdı.

Filistin’de son zamanlarda işlenen insan hakları ihlallerine ilişkin Temimi değerlendirmeler yaptı.

"Filistinlilerin acıları birkaç günle sınırlı değil"

İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında kadınlarının acılarının sadece birkaç günle sınırlı olmadığını vurgulayan Temimi, onlarca seneden beri süren İsrail işgalinde türlü acılara göğüs germek durumunda kalan Filistinli kadınlara dünyadan da yeteri kadar destek gelmediğini kaydetti.

"Normal bir hayat yaşamak bizim de hakkımız"

Eşleri savaşta şehit düşen Filistinli kadınlarının çocuklarına hem anne, hem baba olmak durumunda kaldıklarını söyleyen Temimi, sözlerine şöyle devam etti:

“Bana göre uluslararası kadın hakları ve insan hakları örgütleri işgalden dolayı öldürülen, ezilen ve baskıya maruz kalan Filistinli kadınlar için yeteri tepkiyi veremiyor. Burada yaşanmış olanlar başka bir ülkede olsaydı çok daha farklı bir gözle bakılırdı. Başka bir yerde bir kadın şiddete uğrasa olağanüstü tepkilerin verildiğini görüyoruz. Çünkü bize reva görülenler normal görülüyor. Onların yaşadıkları ise anormal bir durum. Sanki biz bunu hak ediyoruz da başkaları hak etmiyormuş gibi görülüyor. Bütün dünyaya sesleniyorum. İnsanız biz de beşer ve şaşarız herkes gibi. Normal bir hayatı yaşamak bizim de hakkımız. Şiddetsiz bir yaşam bizim de hakkımız.”

"Bir kadın darp edildiğinde gözümün önüne annem geliyor"

Temimi son zamanlarda Filistinli kadınların işgal altında olan Doğu Kudüs’te İsrail askerleri tarafından darba uğradığını hatırlatarak, “Gazze’de bombardıman altında enkazın altından çıkartılan cesetler bulunuyor. Filistin’de hep yaşıyoruz bunu. Acılarla yaşıyoruz. Bir kadın darp edildiğinde gözümüzün önüne hemen annem geliyor.” dedi.

Uluslararası topluma çağrı...

Temimi, kadın hakları savunucuları da dahil olmak üzere uluslararası toplumun konuya ilişkin destek vermesi gerektiğini kaydederek, “Onların hem medya hem de hukuki olarak yardımlarına ihtiyacımız var. Bu sömürgeci ve işgalci İsrail devletine yapacakları en küçük bir baskıya dahi bizlerin ihtiyacı var. Ancak bu olduğunda bizler mesajımızı bütün dünyaya en net şekilde aktarabiliriz.” şeklinde konuştu.

Temimi, dünyada başka bir yerde eğer bir kadın ufak bir hırsızlık dahi yapıp polis şiddetine maruz kalsa bu duruma tepki gösterileceğini söyleyerek, sırf vatanlarını savundukları için gözaltına alınıp, psikolojik ve fiziksel olarak işkenceye uğrayan Filistinli kadınların yaşamış oldukları karşısında sessiz kalındığını söyledi.

İsrail cezaevlerindeki kadınlar…

Temimi, “İsrail’de hapishanelerde birçok Filistinli kadın en asgari tedavilerden dahi mahrum durumda olabiliyor. Nurhan Avvad veya İsra Caabis, Şuruk Duveyyat gibi. Cezaevinde birçok yaralı kadın bulunuyor. Bunlar ya yeterli tedavi görmüyorlar ya da hiç tedavi alamıyorlar. Onları gelip bir ağrı kesiciyle susturmaya çalışıyorlar. Bu insanlara bir tek yardım dahi edildiğini görmüyorsunuz.” dedi.

"Kadınların hiçbir ihtiyacı karşılanmıyor"

İşgalden dolayı erkeklerden çok daha fazla kadınların sorunlarla karşılaşabildiğine dikkat çeken Temimi sözlerini şöyle sürdürdü:

“Herhangi bir ayrım yapılmıyor. Kadının biyolojik yapısının erkekten farklı olduğu, kadınların erkeklerin fiziken yaptığı kimi işleri yapamayacağına ilişkin bir fark gözetilmiyor. Mesela özel durumlarda ihtiyaçlarının karşılanmadığı oluyor. İşte yaşanan bütün bu durumlar, gözaltı alında olan bir kadın için çok zor bir durum.”

Temimi cezaevlerinde çocuklarını emziren annelerin ihtiyaçları olan kalsiyum gibi vitaminlere de ulaşamadığını söyledi.

"Haklı davamızda yanımızda yeterince durulmuyor"

"Yahudi yerleşimcilerden veya işgalci askerlerden dayak yiyen bir Filistinli kadına, en azından aile baskısına maruz kalınan bir kadına bakıldığı gibi bakılmasını istiyorum. Filistinli kadınlara da diğer kadınlar gibi sahip çıkın.” diyen Temimi şu ifadeleri kullandı:

“Filistinli kadının da bu şiddeti hak etmediğini söylesinler. Bu tabii ki çok ağır bir durum. Çünkü bu sömürgeci, işgalci onu öldürme niyetiyle darba maruz bırakıyor. Onların önünde durarak, ‘Ben evimin, vatanımın, toprağımın işgal edilmesini, sömürülmesini kabul etmiyorum’ dediği için darba uğruyor. Bütün kadın hakları kuruluşlarından, insan hakları kuruluşlarından rica ediyoruz bunu.

Filistin davamızda bizlerin yanında daha fazla yardımlarınıza ihtiyaç duyuyoruz. Haklı davamızda istenilen anlamda yanımızda olunmadığını görüyoruz.”

Yorumlar (0)