Efsanevi kadınlar: Amazon savaşçıları

Efsanevi savaşçılar olan Amazon kadınları hakkında bilinenleri masaya yatırdık. Bu savaşçılar gerçek mi yoksa sadece efsaneden mi ibaret?

DÜNYA 16.05.2019, 19:16
Efsanevi kadınlar: Amazon savaşçıları

Bazı tarihi kayıtlarda acımasız savaşçı kadınlar olarak geçen Amazonların efsaneden ibaret olup olmadıkları halen daha tartışılıyor.

Anadolu'da ve Mora yarımadasında rastlanan kabartmalar

Şanlıurfa dolaylarında, Ege Bölgesi’nde ve Mora yarımadasında Amazon savaşçılarını anlatan bazı kabartmalara rastlanmıştır. Bu tarz kabartmaların bulunması bu savaşçı topluluğun varlığına kanıt olarak sunuluyor.

Heredot ve Homeros onlardan bahsetti

Savaşçı kadın topluluğu olan Amazonlar hakkında bildiklerimizin çoğu tarihçi Heredot’a dayanıyor. Bu yarı efsanevi topluluğun M.Ö. 1200 dolaylarında yaşadığı öne sürülüyor.

Truva Savaşı'na mı katıldılar?

Homeros, İlyada ve Odessa isimli destanında, Amazonların Truva Savaşı’nda savaştıklarını anlatır.

Ona göre, Achilles’in (Aşil) Hector’u öldürmesinden sonra cesedini onursuz bir şekilde arabasının arkasından sürüklemesi Amazonları kızdırmıştır.

Bu nedenle de Amazonlar, bu savaşta Achilles’in karşısında yer almışlardır. Meşhur Amazon Kraliçesi Penthesilea’nın da savaşta Achilles tarafından öldürüldüğü yazılmıştır. Peki nedir bu amazonların özellikleri?

Karadeniz civarında yaşadılar

Bir rivayete göre, korsan gemisinde köle olarak tutulan kadınlar, isyan edip kendilerini köle edenleri öldürmüştür. Geminin komutasını ele geçiren bu köleler, Karadeniz kıyılarına yerleşmiştir.

Amazonların yerleştiği söylenen Themiskyra köyü, bugün Samsun’un Terme ilçesidir.

Sağ göğüslerini kesiyorlardı

Anlatılara göre, bu acımasız kadın savaşçılar dinsel ritüllerinden ötürü bir cesaret göstergesi olarak göğüslerinin ucunu kesiyor ya da dağlıyordu.

Göğüslerini kesmelerinin savaşta işlerine yaradıklarını gören Amazonlar, sağ göğüslerini kesmeye başladılar. Böylece daha hızlı ok atıyorlardı.

Amazonların ok, mızrak ve çift taraflı balta (labris) kullanmada son derece usta oldukları anlatılır.

Erkekleri köle olark satıyorlar, kızları savaşçı olarak yetiştiriyorlardı

Aralarına erkek almayan Amazon kadınları, savaşta esir ettikleri erkeklerle cinsel ilişkiye giriyordu.

Ardından ise bu erkek köleleri ya satıyorlar ya da öldürüyorlardı. Doğurdukları erkek çocuklar, büyüdüğü zaman onlara isyan edemesin diye kollarını ya da bacaklarını kırarak sakat bırakıyorlardı.

Bir Amazonun cinsel ilişkiye girebilmesi içi savaşta en az üç erkek öldürmesi gerekliydi.

Bazı rivayetler

Kimi kaynaklarda ise Amazonların, Çanakkale dolaylarına üremek için geldikleri ve cinsel birliktelik yaşadıktan sonra geri döndükleri yazar.

İddialara göre de İzmir’in eski ismi olan Smyrna, aslında bir Amazon savaşçısıdır. Bu kadınlar, bazen de komşu kabilelere gidiyor ve cinsel ilişkiye giriyordu.

Doğan erkek çocukları komşu kabileye veriyor ve kız çocuklarını savaşçı olarak yetiştiriyorlardı.

Heredot’a göre kökenleri Orta Asya

Tarihçi Heredot’a göre, Amazonların soyu Orta Asya kökenli İskitlere dayanır. Ünlü tarihçi, Amazonlar İskit dilinde oiorpata olarak geçtiğini söyler. Anlamı ise 'erkek öldüren'dir.

Gerçek mi efsane mi?

Anadolu’nun birçok bölgesinde yapılan kazılarda Amazon kadınlarını anlatan kabartma motifler bulunmuştur.

Bulunan kabartmaların yanı sıra Homeros ve Heredot’un da bu topluluktan bahsetmesi, onların gerçek olduğuna dair kanıtlar olarak sunuluyor.

Birçok tarihçiye göre aslında var olmayan bu topluluk bir efsaneden ibaret! Yaygın görüşe göre, böyle bir topluluk gerçekten yaşadı. Zamanla bazı efsanevi özelliklerin atfedilmesinden dolayı ise birçok bakımdan masalsı özellikler kazandılar.

Amazon Nehri'ne ismini verdiler

Kollarıyla birlikte dünyanın en uzun nehri olan Amazon Nehri’nin adının bu savaşçılardan geldiği söyleniyor.

Buna göre İspanyol denizci Francisco de Orellena bu bölgede keşif yaparken bir grup kadın savaşçının saldırına uğramış.

Saldırının ardından ise daha önce adı Marnaon olan nehrin ismi Amazon olarak değiştirildi.

Yorumlar (0)