Çeçenler ve Ruslar arasında yaşanan önce savaş sonra birlik serüveni

Kadirov önderliğindeki Çeçen birlikleri bugünlerde Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşta Rusların yanında yer almasıyla sık sık gündeme geliyor. Ancak tarih sahnesinde Çeçenlerin Ruslara karşı vermiş olduğu oldukça önemli direnişler var. Tarihi 18. yüzyıla kadar uzanan direniş mücadeleleri 90’lı yılların ortasında doruklara ulaşmıştı. 200 yılı aşkın direniş mücadelesi veren Çeçenlere ait birlikler bugünlerde Ukrayna’da Rus birliklerine yardımcı oluyor. Ruslar ve Çeçenler arasında yaşanan mücadelelerin tarihsel süreci haberin ayrıntısında yer alıyor.

DÜNYA 17.03.2022, 13:49 20.03.2022, 10:56
Çeçenler ve Ruslar arasında yaşanan önce savaş sonra birlik serüveni

Çeçenistan konumu itibariyle Dünyadaki en stratejik noktalardan biri. Tarih boyu bölgede yaşamış olan Çeçenler Kafkasların en zorlu halkları olarak görülüyor. Zaten tarih boyu Ruslarla yapılan savaşlarda bunun göstergesi. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasının ardından 1991 yılında kurulan Rusya Federasyonu'nu tarihinde en çok zorlayan olaylar Çeçenlerle yapılan savaşlar meydana getirdi. Tarihte Çeçenlerin Ruslara karşı ilk büyük mücadelesi 18. yüzyılın sonlarında yaşamış olan Şeyh Mansur’a kadar uzanmaktadır. Ancak Rusların Çerkezler, Çeçenler ve Abazlar gibi Kafkas halkları ile esas mücadelesi 1763 ile 1864 yılları arasında 100 yılı aşkın süren savaşlarda meydana gelmişti. Bu savaşta Kafkas Kartalı olarak bilinen Şeyh Şamil Rusların büyük yenilgiler yaşamasını sağladı. Ancak tüm başarılarına rağmen Kafkas halklarının insan ve silah kaynakları sınırlıydı. Ruslarda ise durum tam tersiydi. Rusların ağır silahları ve ordularının ihtiyacını karşılayabilecek bir sanayi yapısı vardı. Nitekim savaş sona erdiğinde de Kuzey Kafkasya tamamen Rus kontrolüne geçti.

Sovyet Rusya’nın azınlıklar üzerinde kurduğu hakimiyet

Tarihler 1917 yılını gösterdiğinde ise Rus imparatorluğu Vladimir Lenin’in öncülüğünü yaptığı Bolşevik İhtilali ile ortadan kalktı. Ancak Çeçen ve Kafkas halkları bu sefer de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin hakimiyeti altına girmiş oldu. 2. Dünya Savaşı patlak verdiğinde Almanya doğuya doğru hareket etmeye başlamıştı. 1945 yılında 2. Dünya Savaşı Almanların yenilgisiyle sona erdiğinde Sovyetlerin başında yer alan Stalin bölgede yer alan azınlıkların savaş sırasında Almanlara yardım ettiğini ileri sürerek başta Çeçenler olmak üzere Kafkasya’da yer alan azınlıkların büyük bir kısmını Sibirya’ya sürdü. Stalin’in 1953’te ölmesi ve yeni bir liderin gelmesiyle beraber Sovyet Rusya Çeçenler hakkında daha yumuşak bir tavır sergilemeye başladı.

Sovyet Rusya’nın dağılması ve Çeçenistan’da bağımsızlık rüzgarları

Tarihler 1991 yılını gösterdiğindeyse tarih sahnesinde yaklaşık 69 yıl kalan Sovyetler Birliği dağıldı ve yerine Rusya Federasyonu geldi. Bu durum birçok bağımsız devletin de ortaya çıkmasına sebep oldu. Sovyet Rusya döneminde baş gösteren etnik problemler de dolayısıyla Rusya Federasyonu’na kalmış oldu. Zira Sovyetler Birliği’nde yaşayan oldukça fazla ve farklı sayıda millet yer alıyordu. Bu milletler arasında Rusların en çok mücadele ettiği kesimse Çeçenler oldu. Öte yandan Sovyetler Birliği dağılmadan kısa bir süre önce birçok yerde devlet otoritesi zayıflamış, bazı yerlerde ise yok olmuştu. Bu dönemde merkezi otoritenin karşı çıkmasına karşın Çeçenistan’da seçim gerçekleştirildi. Sovyet Rusya’nın Kızıl Ordu’sunda Tümgeneralliğe kadar yükselmiş bir isim olan Cevher Dudayev yapılan seçimlerde büyük bir farkla galip geldi.

Dudayev ile muhalifler arasındaki mücadeleler

Ancak Çeçenistan’da yer alan herkes Dudayev’i desteklemiyordu. Muhalifler bu nedenle sürekli olarak Dudayev üzerinde baskı kurup 1992 ve 1993 yıllarda iki kere darbe girişiminde bulundular. Ancak bu iki girişim de başarısızlıkla sonuçlandı. Tarihler 1994 yılını gösterdiğindeyse Dudayev yanlıları ve muhalifler arasında silahlı çatışmalar yaşanmaya başladı. Dudayev o dönemde bağımsızlık yanlısı bir lider olduğu için bu durum Rusları oldukça kızdırıyor ve Rusların muhalif birliklerine para ve silahlı yardımlar yapmasına neden oluyordu. Öte yandan Rus ordusu Dudayev’i zor durumda bırakmak amacıyla karadan ve havadan saldırılar düzenleyip bölge genelindeki sivil uçuşlara ise engel oluyordu. Ancak muhalifler uzun süre geçmesine rağmen başarılı olamadılar. Bunun üzerine Rusya kendi birliklerini Çeçenistan’a göndererek bağımsızlık yanlılarına karşı bir savaş başlattı. Bu amaçla Rus birlikleri 1 Aralık 1994 tarihinden itibaren Çeçenistan’a havadan saldırmaya başladı. Bu tarihten yaklaşık 10 gün sonra Rusya Savunma Bakanı Pavel Graçov, Dudayev’le güç kullanmayacaklarına dair anlaşmasına rağmen Rus birlikleri dört bir yandan Çeçenistan’a girmeye başladı. Graçov yaptığı açıklamalarda Dudayev yönetiminin birkaç saat içinde düşürüleceğini iddia ediyordu.

1994 yılında Rus birlikleri Çeçenistan’a saldırmaya başladı

11 Aralık 1994 tarihinde Rus birlikleri Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in de talimatlarıyla beraber kuzey, batı ve doğu bölgelerinden Çeçenistan’a giriş yaparak saldırılarda bulundular. Öte yandan hava saldırılarıyla da birlikte sivil ve askeri uçaklar da imha edildi. Tüm bunlara rağmen durum Graçov’un iddia ettiği gibi olmadı. Dağıstan ve İgnuşetya bölgesinden ilerleyen Rus birlikleri yerli halkında destekleri sayesinde durduruldu. Rusya’nın asıl birlikleri ise kuzeyden geliyordu ancak bu birlikler de Çeçen savaşçılar sayesinde Grozni’ye gelmeden önce durduruldular. Diğer kollardan yardımlar gelse de Rusların uygulamış olduğu yıldırım harekatı stratejisi daha ilk aşamada başarısızlıkla sonuçlandı. Ardından Rusya Çeçenistan üzerinde yoğun hava bombardımanları gerçekleştirerek kayıplar vermesine rağmen Grozni’ye doğru ilerlemeye devam etti ve 1994 yılın son günlerinde artık kentin dış bölgelerine yerleşmişti. Çeçenler bunun üzerine şehir içinde direniş noktaları oluşturmaya başladı. Rus ordusu hava gücünü de kullanarak Grozni kentine taarruz etmeye başladı. 4 koldan saldıran Rus birliklerinin amacı şehri dört bir yandan abluka altına alarak şehrin merkezinde yer alan Başkanlık Sarayı’na kadar ilerleyip bu bölgede buluşmaktı. Rus birlikleri büyük savaş araçlarıyla bölgeye girmiş Çeçen savaşçılar ise daha hafif savunma araçlarına sahipti. Şehir içindeki sıkışık bölgede ağır araçlar oldukça hantal kalarak Rus birliklerini zorladı. Bina aralarında oldukça fazla sayıda kayıp alan Rus birlikleri bunun üzerine taarruzu durdurmak zorunda kaldı. Ruslar bu bölgede ne kadar kayıp verdiğine dair bir bilgi vermedi.

Rusya saldırılarını sıklaştırdı

Rusya bu girişiminin başarısız olması üzerine yeni bir strateji geliştirmeye başladı. Rusların yeni hedefi aralıksız hava saldırıları ile şehri düşürmekti. Bu doğrultuda hedef gözetmeksizin hava saldırıları düzenlendi ve Rus birlikleri 19 Ocak 1995 tarihinde Grozni kentine girmeyi başardılar. Ardından kısa bir süre içerisinde Çeçen Başkanlık Sarayı da ele geçirildi. Grozni düştükten sonra Rus orduların yeni hedefi taşrada yer alan bölgeler oldu. Çeçenlerin de kontrol ettiği topraklar azaldıkça Rusların karşısına düzenli birlikler olarak çıkmaya son vermişlerdi. Çeçenler artık genel olarak gerilla taktiklerini kullanmaya başladılar. Rus ordusu baharın gelmesiyle beraber 200 300 araçtan oluşan birlikleri ile birlikte taarruza geçmeye başladı. Çeçenler bu saldırılar sonucunda güneyde yer alan Argun ve Şali kentine kadar çekilmek durumunda kaldılar. Bir başka şehir olan Gudermes de savaş yapılmadan Ruslara bırakıldı. 1995 yazı geldiğinde Çeçenistan’ın büyük bir bölümü Rusların elinde yer alıyordu. Dudayev’in Rus saldırıları sonucunda zor duruma geçmesi sonrasında, zamanında Dudayev’e karşı olan bazı muhalifler de Dudayev’in yanında yer alarak Ruslara karşı savaşmaya başladı.

Rus halkı savaşa karşı tavır almaya başladı

Tarihler 6 Mart 1996 tarihini gösterdiğinde Çeçen gruplar Grozni kentine gizlice sızarak Rus hedeflerine karşı saldırılar düzenlemeye başladı. Ruslar bu girişimi ortadan kaldırmış olsalar da baskınlarda oldukça silah ve mühimmat kaybı yaşadılar. 16 Nisan 1996 tarihinde Çeçenler bir Rus konvoyunu pusuya düşürdü. Dağ yolunda ilerleyen ve onlarca araçtan oluşan konvoy 3 saat süren pusu sonucunda Ruslar 200’e yakın asker 30 civarında zırhlı araç kaybetti. Çeçenler bu şekilde gerçekleştirdiği gerilla taktikleri ile birlikte Rus birliklerine oldukça zarar verdi ve bu durum Rus halkının savaş karşıtı bir tavır sergilemesine yol açtı. Ölen askerlerin Rus televizyonlarında gösterilmesi üzerine halkta büyük bir tepki oluşmaya başladı. Halkta tepkiler bu yöndeyken o günlerde Çeçen lideri Dudayev uydu telefonu ile bir görüşme gerçekleştirildi ve Dudayev’in konumu Rus birlikleri tarafından tespit edildi ve lazer güdümlü bir füze ile Dudayev vurularak öldürüldü.

Basayev ve Maşedov öncülüğünde düzenlenen saldırılar

1996 yılın Haziran ayında Rusya’da gerçekleştirilen seçimler sonucunda iktidara tekrar Boris Yelsen’in gelmesiyle birlikte güneye doğru askerler gönderilmeye başlandı. Çeçenler ise 10 binin üzerinde Rus askerinin yer aldığı başkent Grozni’ye girmeyi düşünüyordu. Bu amaçla sayıları 1500’e varan Çeçen direnişçiler 6 Ağustos 1996 tarihinde Aslan Maşedov ve Şamil Basayev önderliğinde Grozni’ye girmeyi başararak şehrin birçok bölgesinde yer alan Rus birliklerini kuşatma altına aldı. Rus ordusunun kuşatma altındaki birlikleri ağır araçlarla kurtarma girişimleri ise ağır kayıplarla sonuçlandı. Çeçenler bu dönemde Rus birliklerine karşı büyük bir üstünlük sağladı. Benzeri saldırılar Gudermes ve Argun şehirlerinde de gerçekleştirilmiş ve orada yer alan Rus birlikleri de kuşatma altına alınmıştı. Çoğu uluslararası kuruluşa göre bu baskınlarda, binden fazla Rus askeri hayatını kaybetti.

Dünyayı korkutan açıklama

Bütün bu yaşananların ardından Rusya’da haraketli günler yaşanmaya başladı. Önde gelen Rus komutanlarından Konstantin Pulikovsky Rus birliklerinin Grozni’de büyük yara almasının ardından tüm dünyayı dehşete düşüren bir açıklama yaptı. Bu açıklamada Pulikovsky Çeçen sivillerin Grozni şehrini terk etmeleri için sadece 48 saatlerinin olduğunu ve bu vakitten sonra Grozni kentinin haritadan silineceğini açıkladı. Yapılacak saldırılarda stratejik bombardıman uçakları ve balistik füzeler kullanılacaktı. Bu savaş araçları Çeçenler ve Ruslar arasında yaşanan çatışmalarda daha önce hiç kullanılmamıştı. Bu nedenle açıklamanın ardından Grozni kentinde büyük bir telaş yaşanmaya başladı. Ancak bu durum gerçekleşmedi ve barış görüşmelerine başlandı. Devlet başkanı güvenlik danışmanı olan Alexander Lebed, Aslan Maşedov ile 8 saatlik bir görüşme yaparak Hasavyurt Antlaşması’nı imzaladılar. Böylelikle savaş sona erdi.

Savaşta 80 bin insan hayatını kaybetti

Savaşın Rusya’ya oldukça ağır etkilerinin olması ve Rus halkının savaş karşıtı tutumu Rusya’yı savaşı sonlandırmaya itti. Öte yandan sadece birkaç yıl önce kurulan Rusya Federasyonu, uluslararası alanda oldukça prestij kaybetmişti. Hasavyurt Antlaşması ile Rusya Çeçenlere yenilerek savaşta başarısız olduğunu kabul etmiş oldu. Yapılan anlaşmaya göre 1996 yılının son gününe kadar Rus birlikleri Çeçenistan’dan çekilecek ve Grozni ve Moskova arasındaki ilişkiler 2001 yılına kadar düzenlenecekti. 1997 yılında Çeçenistan’da devlet başkanı seçilen ve Ruslarla yapılan savaşın da önemli komutanları arasında yer alan Aslan Maşedov Rusya’ya giderek devlet başkanı Yeltsin ile Moskova Barış Antlaşması’nı imzaladı. Ancak Moskova Antlaşması, Çeçenlerin bağımsızlık sorununu tam olarak çözemedi. Ama yine de Çeçenistan’da büyük bir coşkunun yaşanmasına neden oldu. Tarihler 1999 yılını gösterdiğinde devlet başkanı Maşedov'un karşı çıkmasına rağmen 1. savaşta da önemli görevler üstlenen Şamil Basayev, İbnül Hattab Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan’a saldırdılar. Saldırı Ruslara Moskova antlaşmasını yok saymak için bir neden sundu ve Çeçenlerin mağlubiyeti ile sonuçlanacak 2. Çeçen Rus Savaşı’nın yaşanmasına sebep oldu. Mağlubiyetler ise Çeçenistan’ın bağımsızlığının sonunu getirdi. Öte yandan Ruslar ile Çeçenler arasında yaşanan savaşta İnsan Hakları Organizasyonu tarafından paylaşılan raporlara göre 80 bin sivil hayatını kaybetti. Yarım milyondan fazla insan da yerinden oldu.

Mücadelenin önemli isimlerinden Şamil Basayev

Çeçenler ve Ruslara arasındaki savaşlarda kritik öneme sahip bazı isimler vardı. Bunlardan biri de Şamil Basayev. Basayev adını ilk olarak Çeçenistan’da yaşananlara bir tepki olarak 1991 yılında bir Rus uçağını kaçırarak Ankara’ya indirmesi üzerine duyurmuştu. Sovyet Rusya’nın dağılmasının ardından birçok savaşta görev alan Basayev, 1994 yılında Ruslarla Çeçenler arasında çıkan çatışmalar sonucunda ülkesi Çeçenistan’a geri döndü. Basayev burada Dudayev’e karşı ayaklanmalar yapan Rus yanlısı muhaliflerin etkisiz hale getirilmesinde görev aldı. Burada Çeçen komutanlarının en önemlilerinden biri haline geldi. Basayev, düzenlediği baskın operasyonları ile pek çok Rus askerini esir alarak, Rusların masaya oturmalarında da oldukça etkili olmuştu. Daha sonra düzenlenen Grozni operasyonlarını da komuta etti. Basayev 1998 yılında Çeçen Dağıstan Halkları Kongresi’nde başkan olarak seçildi. Kongrenin ikinci kongre ile aldığı kararla birlikte 1999 tarihinde İslam Şurası’nın başkanlığını üstlenmeye başladı. Daha sonra Çeçenistan’daki yabancı savaşçıların komutanı Hattab ile yakın ilişkiler geliştiren Basayev, Hattab ile birlikte 2 bin asker eşliğinde Dağıstan bölgesinde bir İslam Devleti kurmak için cihat ilan etti. Bunun üzerine Rusya ateşkesi iptal edip Çeçenistan’a tekrar saldırılar düzenlemeye başlamıştı. Tekrar ülkesine dönen Basayev burada çeşitli askeri rollerde görev alıp Ruslara karşı savaştı. Basayev 2006’da bir saldırıya giderken içinde bulunduğu araçtaki dinamitlerin patlaması üzerine hayatını yitirdi. Ancak Basayev’in ölümüne ilişkin çeşitli iddialar bulunuyor. Rus tarafı kendileri tarafından öldürüldüğünü iddia etse de Basayev tarihe patlama sonucunda hayatını kaybederek geçti.

Çeçenistan Cumhuriyet Başkanı Ramazan Kadirov

Şu anda Çeçenistan’ın Cumhuriyet Başkanı görevini üstlenen Ramazan Kadirov ise Çeçenistan’ın ilk Cumhurbaşkanı olan Ahmet Kadirov’un oğludur. Ahmet Kadirov 2004 yılında Grozni’de 2. Dünya Savaşı zaferi kutlamaları sırasında Çeçen militanlar tarafından gerçekleştirilen bir bombalı saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Birinci Çeçen Rus savaşında babası ile birlikte Ruslara karşı savaşan Ramazan Kadirov 2. Çeçen Rus savaşında ise Rusların yanında yer aldı. Kadirov’a bu yaptıklarından dolayı 2004 yılında Vladimir Putin tarafından Rusya Federasyonu Kahramanı unvanı da verildi. Ramazan Kadirov daha sonra 2007 yılında Çeçenistan’ın ikinci devlet başkanı Alu Alhanov’un ölmesi üzerine Vladimir Putin’in desteği ile birlikte Çeçenistan Cumhuriyet Devlet Başkanı oldu. Kadirov’un başa gelmesiyle birlikte Çeçenistan’da bağımsızlık yanlısı grupların faaliyetleri giderek azalarak 2009 yılında tamamen sonlandı.

Tarih boyunca Ruslarla savaşan Çeçenler Ukrayna’da Ruslara yardımcı oluyor

Tarih sahnesinde sürekli olarak Ruslara karşı bağımsızlık mücadelesi veren ve on binlerce insanın ölümüyle sonuçlanan savaşların ardından Çeçenler bugünlerde Ukrayna’da taraf değiştirdi. Çeçen güçler Rusya’nın Ukrayna’da düzenlemiş olduğu saldırılarda Rus birliklerine destek olmak adına Ukrayna’ya gitti. Kiev’de çekilen görüntülerde Çeçen birliklerine ait konvoyların oldukça fazla sayıda araç içerdiği tespit edildi. Paylaşılan görüntüler Çeçen askerlerin bir bölümünün yolda bir bölümünün ise ormanlık alanda ibadet ettiği görülüyor. Çeçenistan lideri Ramazan Kadirov’a bağlı güçlerinin paylaşılan görüntülerde morallerinin oldukça yüksek olduğu görülüyordu. Rusya’ya bağlı Çeçenistan’ın lideri Ramazan Kadirov, açıklamalarıyla da sık sık gündeme geliyor. Ukraynalılara kendi hükümetlerini devirmeleri çağrısını yapan Kadirov, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin de af dileyerek Rusya’nın talep ettiği tüm koşulları kabul etmesi yönünde tavsiyelerde bulundu. Çeçenistan’ın başkenti Grozni’de askerleri ile birlikte gövde gösterisi yapan Kadirov kendini Putin’in sadık bir askeri olarak tanımlıyor. Ramazan Kadirov çeşitli insan hakları ihlalleri nedeniyle eleştiri oklarının da hedefinde yer alıyor. Böylelikle uzun süredir Rusya ile bağımsızlık mücadelesi veren Çeçen birlikleri bu günlerde Rus birliklerine Ukrayna’da destek veriyor.

Yorumlar (0)