BM ülkeleri sahte haberler ile mücadele edecek!

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu görüşmeleri bugün sona eriyor. 20 BM üyesi ülke, 26 Eylül günü Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından çevrimiçi kamusal alanda demokratik ilkeleri desteklemek ve sahte haberlerin yayılmasını durdurmak için sunulan hükümetler arası bir anlaşma imzaladı.

DÜNYA 30.09.2019, 08:52 30.09.2019, 09:21
BM ülkeleri sahte haberler ile mücadele edecek!

Sınır Tanımayan Gazetecilerin (RSF) Bilgi ve Demokrasi Girişimi tarafından mümkün kılınan ve benzeri görülmemiş bu anlaşmanın New York'ta imzalanması, küresel çevrimiçi bilgi ve iletişim alanı için demokratik güvencelerin uygulanmasının önünü açıyor.

Fransa, İngiltere ve Hindistan dâhil olmak üzere 20 ülke, 26 Eylül günü sahte haberlerin yayılmasını durdurmak için Birleşmiş Milletler'de (BM) bir anlaşma imzaladı. 

Taraflar, "Uluslararası Bilgi ve Demokrasi Ortaklığı" çerçevesinde internet üzerinden bağımsız olarak bildirilen, farklı ve güvenilir bilgileri desteklemeyi kabul ettiler.

"Demokratik kurumlara duyulan güveni baltalamak yanlış"

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, "Küresel bir dijital alanın ortaya çıkışı, bilgi dünyasını sarsmakta, bunun yanında riskleri de beraberinde getirmektedir." ifadesini kullandı.

Bakan, BM Genel Kurulu'nda yaptığı açıklamada, özellikle seçim kampanyaları sırasında demokratik kurumlara duyulan güveni baltalamanın yanlış olduğunu da sözlerine ekledi.

Söz konusu anlaşma, politik, ideolojik ve dinî bakımdan tarafsızlık gibi demokratik ilkeleri tesis ediyor. Aynı zamanda, internet sağlayıcılarının mevcut bilgi karmaşasından kaçınmak için güvenilir içerik ve çoğulculuğu destekleme sorumluluğunun altını çiziyor.

"Demokrasiler kuralları koymazsa diktatörler koyar"

RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, Birleşmiş Milletler'de (BM) 50'den fazla dışişleri bakanı ve 20 heyet temsilcisine yaptığı konuşmada, "Demokrasiler kuralları koymazsa, özel çıkarlar ve diktatörler bizim için bu kuralları koyacaklar. Demokrasiler, çevrimiçi bilgi ve iletişim alanını düzenlerler, meclisler değil. Bu nedenle, dijital çağa uyarlanmış demokratik güvenceler sisteminin yeniden inşası için yola çıktık." dedi.

Deloire ile Nobel Barış Ödülü'ne sahip olan eşi Şirin Ebadi'nin eş başkanlığındaki Uluslararası Bilgi ve Demokrasi Komisyonu, ilk kez 11 Eylül 2018 tarihinde toplandı ve kasım ayı başında Bilgi ve Demokrasi Beyannamesi'ni yayımladı. Söz konusu beyanname, kısa sürede 12 devlet başkanı ve hükümetin desteğini kazandı. Ayrıca, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, UNESCO Genel Müdürü Audrey Azoulay ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland tarafından takdir edildi.

Uluslararası Bilgi ve Demokrasi Ortaklığı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un girişiminin bir sonucu olarak, BM Genel Kurulu'na ulaşmadan önce bu sene Ağustos ayında Biarritz kentinde oy birliği ile G7'nin desteğini alan siyasi bir süreç başlattı.

"İleriye doğru atılmış büyük bir adım"

RSF Genel Sekreteri Deloire, "Bu uluslararası anlaşma, ileriye doğru atılmış büyük bir adım. Sivil toplum tarafından başlatılan bu proje, Güney Kore, Kosta Rika, Kanada ve Tunus gibi ülkelerin desteğini aldı. Güçlü bir ivmeye sahip olan anlaşma, çevrimiçi platformları listeleyebilecek çünkü çevrimiçi kamusal alanın kullandığı güç büyük sorumluluklar gerektiriyor." ifadelerini kullandı.

Yeni bir forum kurulacak

Anlaşmanın uygulanmasını desteklemek için denetim ve öz-denetimin dayandırılabileceği ilkeleri önermekle görevli bir Bilgi ve Demokrasi Forumu oluşturulması planlanıyor. Bu, sivil toplum tarafından idare edilen yeni bir organizasyon olacak.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Savunuculuk Koordinatörü Thomas Friang, "Forumun yönetim ilkeleri, bağımsızlığını garanti altına alacak ve hükümetler, çevrimiçi platformlar ve medya dâhil olmak üzere tüm paydaşların aynı tablo etrafında toplanmasını sağlayacak." dedi.

Forumun kasım ayı ortasında Paris'te bağımsız örgütler koalisyonu tarafından açılması bekleniyor.

Anlaşmayı imzalayan ülkeler hangileri?

Avustralya, Kanada, Şili, Kosta Rika, Hırvatistan, Danimarka, Fransa, Almanya, Hindistan, İtalya, Letonya, Litvanya, Lübnan, Hollanda, Norveç, Güney Afrika, Güney Kore, Senegal, Tunus, İngiltere.

Sınır Tanımayan Gazeteciler

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), 1985 yılında Fransa'da basın özgürlüğünün savunuculuğunu yapmak üzere kurulan uluslararası bir örgüttür. 

Uluslararası tıbbi insani yardım kuruluşu Sınır Tanımayan Doktorlar'dan adını alan örgüt, yaptığı çalışmalar sayesinde Avrupa Parlamentosu'nun Sakharov Düşünce Özgürlüğü Ödülü dâhil olmak üzere sayısız ödül aldı.

Örgütün merkezi Paris'tedir. Beş kıtada faaliyet gösteren örgüt, tutuklu ya da zulüm gören gazeteciler ile medya personelini savunuyor; gazetecilere yapılan kötü muamele ve işkenceleri ortaya çıkarıyor; mücadele eden medya personeli ve şirketlere (aynı zamanda tutuklu gazetecilerin ailelerine) maddi yardım sağlıyor ve özellikle savaş bölgelerinde gazetecilerin güvenliğine katkıda bulunuyor.

Örgüt, araştırmaları derliyor ve basın özgürlüğü ihlallerini belgelemek için bilgi toplama heyeti oluşturuyor. İhlale dair bir kanıt elde ettikten sonra da hükümetlere tanıtım kampanyaları ve protesto mektuplarıyla baskı yapıyor. RSF, dünya ülkelerinin basın özgürlüğü derecelerine göre sıralamasını içeren yıllık raporlar yayınlıyor.

RSF tarafsız olduğunu iddia ediyor ancak Dünya Basın Özgürlüğü Endeksinin geçerliliği sorgulanıyor. Örgütün Latin Amerika ülkeleri, özellikle Küba'yı haksız yere eleştirdiği ileri sürülüyor.

Yerel ve bölgesel basın özgürlüğü grupları ile yakın iş birliği içinde çalışan örgüt, ticaret, açık artırmalar, bağışlar, üye aidatları, hibeler ve özel firmalarla ortaklıklar dâhil olmak üzere çeşitli finansal kaynaklara sahip.

2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi

Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) tarafından derlenen 2019 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre, gazetecilere yönelik nefretin şiddete dönüştüğü görülüyor. Bu duruma örnek olarak 2019 yılının Nisan ayında Kuzey İrlanda'nın Derry kentinde ayrılıkçı grupların gösterilerini izleyen Lyra McKee'nin İrlanda Cumhuriyet Ordusu (IRA) tarafından başından vurularak öldürülmesi gösterildi. 

Endeks, gazeteciler için güvenli sayılan ülke sayısında azalma görülmeye devam ettiğini, otoriter rejimlerin medya üzerindeki kontrolünü artırdığını ve bunun da bir korku ortamı yarattığını tespit etti. Ayrıca, siyasi liderlerin medyaya yönelik gösterdiği düşmanlığın, gazetecilere yönelik şiddeti teşvik ettiğini ve korku uyandırdığını saptadı.

Türkiye, 180 ülke arasında 157. sırada yer aldı.

Basın özgürlüğünde en iyi skoru Norveç kaydetti. Norveç'i sırasıyla Finlandiya, İsveç, Hollanda ve Danimarka izledi.

Endekste üst sırada yer alan ülkeler   Skor
1. Norveç 7.82
2. Finlandiya 7.90
3. İsveç 8.31
4. Hollanda 8.63
5. Danimarka  9.87
6. İsviçre 10.52
7. Yeni Zelanda 10.75
8. Jamaika  11.13
9. Belçika  12.07
10. Kosta Rika  12.24

Endeksin en alt sırasında Türkmenistan yer aldı. Ayrıca, Vietnam, Çin, Eritre ve Kuzey Kore de basın özgürlüğünde en kötü skoru kaydeden ülkeler oldu. 

Endekste alt sırada yer alan ülkeler Skor
171. Laos  64.9
172. Suudi Arabistan  65.88
173. Cibuti  71.36
174. Suriye  71.78
175. Sudan  72.45
176. Vietnam  74.93
177. Çin  78.92
178. Eritre 80.26
179. Kuzey Kore  83.40
180. Türkmenistan  85.44

ABD, Donald Trump'ın gazetecilere yönelik düşmanlığın artmasına yol açan medya hakkındaki yorumlarının sonucu olarak üç sıra düşerek 48. sırada yer aldı.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğunda öldürülmesi tüm dünyada şok etkisi yarattı. Endekste 172. sırada yer alan krallık, basın özgürlüğü açısından en kötü 10 ülkeden biri olarak gösterildi.

Yorumlar (0)