Birinci Faz ticaret anlaşması ne anlama geliyor?

Yaklaşık iki yıl süren gerginliğin ardından ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşında yeni perde açıldı. ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkan Yardımcısı Liu He "Birinci Faz" ticaret anlaşmasını imzaladı.

DÜNYA 16.01.2020, 12:02 16.01.2020, 13:34
Birinci Faz ticaret anlaşması ne anlama geliyor?

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da Çin Devlet Başkan Yardımcısı Liu He ile bir araya geldi. Düzenlenen törende açıklamalarda bulunan Donald Trump, anlaşmanın dönüm noktası olduğunu ifade etti. Trump, "Bugün Çin ile daha önce atılmamış çok önemli bir adımı atarak birinci faz ticaret anlaşmasını imzalıyoruz. Bu daha önceki herhangi bir anlaşmadan çok daha büyük." diyerek yakın gelecekte Çin'i ziyaret edeceğini kaydetti.

İmza töreninin ardından Çin Başkan Yardımcısı Liu He ise Çin’in önümüzdeki iki yıl içerisinde yaklaşık 40 milyar dolar değerindeki tarım ürününü ABD’den alacağını söyleyerek anlaşmanın tüm dünya için iyi olacağını ifade etti.

Detaylar

  • Anlaşma 30 gün içinde yürürlüğe girecek.
  • Çin, ABD'den aldığı ürün ve hizmetleri önümüzdeki 2 yıl içerisinde 200 milyar dolara yükseltecek.
  • Çin, ABD'den birinci yıl 18,5 milyar dolar, ikinci yıl 33,9 milyar dolarlık enerji ürünü alacak.
  • Çin, ilk yıl ABD'li üreticilerden 32,8 milyar dolar, ikinci yıl 44,8 milyar dolarlık ürün satın alacak.
  • Çin, ABD'den 2020 yılında en az 19,5 milyar dolarlık tarım ithalatı yapacak.

Söz konusu anlaşmanın imzalanmasının ardından Donald Trump dahil olmak üzere dünya genelinde birçok kişiye ABD'nin Çin'i dize getirdiği ve istediğini aldığını düşündürse de, aslında taraflar arasındaki tansiyonu sakinleştirmeye yardımcı olacak ancak ticaret savaşının kalbinde yer alan sorunları çözemeyen bir anlaşma imzalandı.

"Boşluklar var"

Trump ile Liu arasındaki tokalaşma, Trump'ın tarifelerinden zarar gören çiftçiler ve üreticilere yardım sağlayacak ve dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ilişkiyi stabilize edecek olsa da, eleştirmenler "Birinci Faz" anlaşmayı ne yazık ki yetersiz buluyor. 86 sayfalık anlaşma, ABD'nin uzun süredir devam eden Çin'in sanayi politikası hakkındaki endişelerini kapsamadığı, buna Pekin'in devlete ait işletmelere verdiği hükûmet sübvansiyonlarında milyarlarca doları nasıl dizginleyeceğinin de dahil olduğu ifade ediliyor.

Washington merkezli Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü'nden Chad Brown, bunun koca bir boşluk olduğunu söyleyerek "bunun üstesinden gelmenin bir yolu yok" ifadesini kullanıyor.

Hâlihazırda Trump yönetim yetkilileri, anlaşmanın ayrıntıları geçen ay ortaya çıkmaya başladığından beri bazı zor konuların dışarıda bırakıldığı konusunda netleşmiş, ABD Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer “Anlaşma tüm sorunları çözecek mi?" sorusuna son derece açık bir şekilde "Hayır" cevabını vermişti. 

Bu konudan anlaşılacağı üzere ABD tarafı, az da olsa ilerleme kaydetmeyi hiçbir anlaşma yapılamamasına yeğliyor. Planın ise "İkinci Faz"a geçerek askıdaki endişeler konusunda harekete geçmek olduğu düşünülüyor. Trump, bu tartışmaları başlatmak için "çok uzak olmayan bir gelecekte" Pekin'e seyahat etmeyi planlıyor ancak Çin'deki görüşmeler için ne net bir tarih, ne de belirgin bir yol var.

Beklentiler düşük tutuluyor

Trump'ın kendisi, acelesi olmadığını söyleyerek beklentileri düşürmeye başladı. Trump'ın üst düzey müttefikleri, bir sonraki aşamanın Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinin sonrasına kadar sonuçlandırılamayacağı konusunda uyarıyor. Dolayısıyla bu durum, Beyaz Saray'ın iki yıl önce Çin'e karşı tarife uygulanmaya başlamasına neden olan sistemik sorunları çözmek için pek de bir etkisi olmayan anlaşma karşılığında zor kazanılan kaldıraçlarından vazgeçildiğini hisseden bazı Amerikan işletmeleri ve teknoloji şirketleri arasında hayal kırıklığı yaratıyor.

Ekonomistler de bugün ufak tefek çaplı bu temel sürtüşmelerden herhangi birinin çözümüne ticaret savaşı başlamadan önceki durumdan daha yakın olunmadığını söylüyor.

Ancak, Trump'ın kendisi, milyonlarca insanın merakla beklediği dünkü imza töreninde "gerçekten inanılmaz bir atılım" olarak nitelendirdiği anlaşmanın faydalarını övüyordu.

Yönetim yetkilileri, ileriye giden yolun, Pekin tarafının gerekli satın alma rakamlarını karşılayıp karşılamadığı da dahil olmak üzere, birinci aşamada kabul ettiği taahhütlere ne denli bağlı olacağıyla alakalı olacağını söylüyor. Çin tarafından kabul edilen satın alım rakamlarına karşılık Trump, geçen yıl tehdit ettiği daha fazla tarife artışını erteledi ve şu anda yaklaşık 370 milyar dolarlık tarifeler devam ediyor. Pekin'in taahhütlerini takip etmesi durumunda bunların azaltılabileceği veya kaldırılabileceği yönündeki geniş spekülasyonlara rağmen, ABD Ticaret Temsilcisi Lighthizer ve Hazine Bakanı Steven Mnuchin bu hafta "tarifelerde gidilecek bir azalma için anlaşma olmadığını" vurguladı.

Trump'a karşı mı Trump için mi?

Birinci Faz anlaşması, bazılarınca Trump'ın anlaşma yapma cesaretinin kanıtı olarak ve seçimler için puan toplamak olarak görülüyorken, bazılarınca da anlaşmanın ana yararının, Trump'ın kendisinin verdiği zararı hafifletmek olduğu düşünülüyor.

George Mason Üniversitesi'nden Daniel Griswold, Trump yönetiminden önceki durumdan daha iyi olmadıklarını vurgulayarak, "Yönetim ticaret savaşını tırmandırmaktan geri çekildi ve sanırım bu olumlu bir şey. Ama bunların tümünü ilk etapta başlatan da yine kendileriydi.” ifadesini kullanıyor.

Şimdi tüm olay, Pekin'in uzun süredir ele almaya direnilen kalan sorular için nihayetinde müzakere masasına dönüp dönmeyeceği ile ilgili görünüyor. Bu kapsamda Çin görüşme yapmak için başka bir ABD Başkanı da bekliyor olabilir.

Habernediyor.com

Yorumlar (0)