Berlin Konferansı: Kimler katılacak, masada ne var?

Libya'da ateşkesin ve siyasi çözümün sağlanması için yoğun çaba sarf eden Almanya bugün Libya özelinde düzenlenecek konferansa ev sahipliği yapacak.

DÜNYA 19.01.2020, 13:19 19.01.2020, 15:21
Berlin Konferansı: Kimler katılacak, masada ne var?

Almanya'nın başkenti Berlin, bugün tarihî Libya konulu Berlin Konferansı'na ev sahipliği yapacak. Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in, Birleşmiş Milletlerin çabalarına destek vermek amacıyla ev sahipliği yapacağı Berlin Konferansı, taraflar arasındaki çatışmaları durdurarak ateşkesi sağlamak, karşılıklı güven ortamını tesis etmek ve temelinde Libya’nın toprak bütünlüğü yer alan sürdürülebilir ve kalıcı bir barış anlaşması için önemli bir adım olarak dikkat çekiyor.

Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 12 ülke (Türkiye, Almanya, ABD, Rusya, Fransa, Çin, İngiltere, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, Kongo Cumhuriyeti, Mısır, Cezayir), 4 çok uluslu örgüt (Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Afrika Birliği, Arap Ligi) ve BM nezdindeki meşrû Ulusal Mutabakat Hükûmeti (UMH) Fayiz es-Serrac ile Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter'in katılacağı konferansta Libya konusunun tüm yönleriyle ele alınması bekleniyor.

Talepler neler?

Masada öncelikli olarak taraflar arasındaki güvenin arttırılması hedefleniyor. Bu çerçevede ilk olarak ölü savaşçıların ve mahkumların değişimini sağlayacak adımların atılması bekleniyor. Sonrasında ise mütarekenin sağlanabilmesi için husumetin bir kenara bırakılması gerekiyor. Bunun yanı sıra sivil yerleşim yerleri ve petrol tesisleri gibi hayatî öneme sahip yerlerin güvenliğinin sağlanması öncelikli hedefler arasında. Masada yer alacak bir başka gündem maddesinin ise tarafların ikisinin de BM tarafından terör örgütü olarak nitelendirilen gruplarla aralarına mesafe koyması olması bekleniyor.

UMH cephesi Hafter’i destekleyen ülkelerin silah desteğini bırakmasını, meşru hükûmetin tanınmasını, Libya’daki enerji kaynaklarının tek sahibinin Libya halkı olduğunun anlaşılmasını istiyor. UMH, bu kapsamda kaynakların Fransız Total ya da İtalyan ENI gibi firmalara ya da yabancı ülkelere peşkeş çekilmemesini ve Hafter milislerinin meşrû hükûmete karşı yasadışı şekillerde ele geçirdiği toprakları bırakmasını istiyor.

Libya Ulusal Ordusu lideri Halife Hafter'in ve tarafının talepleri ise UMH kontrolünde olan Libya Merkez Bankasının yönetimine Hafter güçlerinin dahil edilmesi, ateşkes konusundan uzlaşıya varıldığı takdirde UMH’ye bağlı milislerin silahını bırakması, Hafter’e bağlı silahlı milislerin Trablus’da konuşlandırılması ve muhtemel bir siyasi çözüm sonrasında Hafter’in silahla kazandığı topraklarla orantılı olarak siyasi güç elde etmesi olarak öne çıkıyor.

Ambargolar ve teröre destek

Konferansta taraflara Libya'ya yönelik BM Güvenlik Konseyi'nin silah ambargosunun da hatırlatılması bekleniyor. Bununla beraber, BM'nin yaptırım uygulananlar listesinde yer alan kişi ve gruplara verilen (sağlanan) desteğin de kesilmesi beklentiler arasında. Libya'nın dört bir yanında terör ile alakalı, terör eylemi yürüten birey ya da gruplara da faaliyetlerinden sorumlu tutulacakları çağrısı yapılacak. Konferansa katılan veya katılmayan tüm tarafların silah ambargosu ihlâlleri veya silahlı gruplara verilecek destekleri gözetleme ve denetleme görevi verilecek.

Ülkeler neler bekliyor?

Libya'da hemen her ülkenin farklı beklentileri var. BM'nin tanıdığı UMH'ye Türkiye, İtalya ve Cezayir destek veriyor. Hafter'i destekleyen ülkeler ise Fransa, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE).

Öte yandan, Rusya'nın da Hafter üzerinde etkili olduğu biliniyor. ABD ise bugüne kadar tarafını belli etmedi ve yaşananları objektif olarak izlemeye devam ediyor.

Türkiye ise Libya'nın toprak bütünlüğünden yana olduğunu dile getirerek ülke kaynaklarının başkalarına aktarılmamasını istiyor. Türkiye Hafter'i darbeci olarak adlandırarak UMH'nin yanında yer alıyor.

Mısır ve BAE ise Müslüman Kardeşler ile bağlantısı olduğunu öne sürdüğü Libya hükûmetiniiç siyasetlerine bir tehdit olarak algılıyor. 

Fransa da Hafter'e destek verirken gayrimeşruluk üzerinden etki göstermeyi arzuluyor. Son yıllarda Macron liderliğindeki Fransa'nın başta Almanya olmak üzere birçok ülke ile sıkıntı yaşarken kendi içerisinde de muhalif birçok kesim barındırıyor. Fransa, Libya konusunda İtalya ile de çekişiyor.

2011'de Libya'yı bombalayan Fransa, İtalya tarafından bölgeyi istikrarsızlığa sürüklemek ve bölgenin sürekli göç vermesine sebep olmakla suçlanıyor. Libya'daki göç dalgasından etkilenen ülkelerden biri şüphesiz İtalya. İtalya bu sebeple hem UMH'yi tanıyor hem de Hafter ile temaslarını sürdürüyor.

Libya’nın zengin petrol ve gaz kaynakları Avrupa Birliğinin Rusya'ya bağımlılığının azalması açısından ciddi önem teşkil ediyor. Öte yandan, Afrika’dan Avrupa'ya yönelik bir mülteci dalgasının Libya güzergahından geçmesi, potansiyel olarak Rusya’nın kontrol ettiği bir Libya'yı Avrupa’nın istemeyeceği anlamına geliyor.

Kongo Cumhuriyeti ve Cezayir?

Konferansta Cezayir’in yer alacak olması ise Libya'nın komşu ülkesi olmasından ötürü Libya'daki krizin Cezayir'i de etkileyebileceği düşüncesinden geliyor. Bu çerçevede Cezayir'de potansiyel tedbirlerin alınması bekleniyor. 

500 bin dolayındaki Orta Afrikalı mültecinin adeta toplanma noktası olan Kongo'nun da bu mültecilerin Libya üzerinden Avrupa'ya geçebileceği düşüncesiyle davet edildiği düşünülüyor.

Habernediyor.com

Yorumlar (0)