Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımları işe yaradı mı?

Rusya’nın şubat ayında Ukrayna’ya askeri hareket düzenlemesinin ardından dünya üzerinde pek çok ülke bu olaya bir tepki olarak Rusya’ya karşı yaptırımlar uygulamaya başladı. Yaptırımlar ülkelerin Rusya ile bir savaş çıkarmadan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını engellemeye yönelik atılacak nadir adımlar arasında gösteriliyordu. Bu dönemde tüm dünyadan ve özellikle de batılı ülkeler tarafından Rusya’ya ağır yaptırımlar uygulandı. Hatta öyle ki Rusya bu yaptırımların ardından günümüzde en çok yaptırım uygulanan ülke konumuna geldi. Bazıları bu yaptırımları tarihte görülmüş en sert yaptırımlar olarak nitelendirirken yaptırımların Rusya’yı ne kadar etkilediği ise hala bir tartışma konusu. Peki, özelikle Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladığı bu yaptırımlar gerçekten işe yaradı mı? Rus ekonomisi beklenen etkiyi gördü mü? Avrupa bu yaptırımlardan nasıl etkilendi? Hepsi ve daha fazlası haberin ayrıntısında yer alıyor.

DÜNYA 27.09.2022, 22:09 29.09.2022, 08:58
Batı'nın Rusya'ya yönelik yaptırımları işe yaradı mı?

Rusya'nın 24 Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından ABD, Avrupa Birliği ve diğer ülkeler hızla geniş kapsamlı diplomatik ve ekonomik yaptırımların bir karışımını uygulamaya koydu. Rusya, Avrupa Konseyi'nden çıkarıldı ve Rus diplomatlar çeşitli Batı ülkeleri tarafından sınır dışı edildi. Rus politikacıların ve oligarkların ABD ve AB topraklarına girmesini veya bu topraklardan geçişini engellemek için seyahat yasakları getirildi. Ekonomik olarak, yaptırım önlemleri varlık dondurmalarını içeriyordu. Birkaç Rus bankası, dünya bankalarını birbirine bağlayan finansal mesajlaşma altyapısı olan SWIFT bankacılık sisteminden çıkarıldı. Batılı ülkeler de Rusya'nın dış rezervlerinin yaklaşık yarısına (kabaca 315 milyar dolar) yaptırım uyguladı ve güçlü ihracat kontrolleri getirdiler. Örneğin, ABD ve Avrupa, çift kullanımlı ve ileri teknoloji ürünlerin ihracatını büyük ölçüde yasakladı. Bu, kereste ürünleri, demir ve çelik ürünleri, metal işleme, cam ve ahşap işleme aletlerinin yanı sıra endüstriyel ve elektrikli ekipman dahil olmak üzere bir dizi emtia ve endüstriyel parça ve malzemeleri kapsıyor. Ancak Rus işgalinin başlamasının üzerinden yaklaşık yedi ay geçmesine karşın Ukrayna'daki savaş devam ediyor. Ukrayna son zamanlarda bazı doğu bölgelerinde toprakları geri almayı başarmış olsa da, askeri çatışmanın hızlı bir şekilde sona ermesi olası gözükmüyor.

Rusya'nın 21 Şubat 2022'de Ukrayna'daki Donetsk ve Luhansk’ı hükümet kontrolünde olmayan bölgelerini tanımasından ve 24 Şubat 2022'de Ukrayna'nın sebepsiz ve haksız işgalinden bu yana, AB Rusya'ya bir dizi yeni yaptırım uyguladı. Bu yaptırımlar, Kırım'ın ilhakının ve Minsk anlaşmalarının uygulanmamasının ardından 2014'ten bu yana Rusya'ya uygulanan mevcut önlemlere ek olarak uygulandı. Yaptırımlar, hedeflenen kısıtlayıcı önlemleri (bireysel yaptırımlar), ekonomik yaptırımları ve diplomatik önlemleri içeriyor.

Yaptırımlar başarısız mı oldu?

Yaptırımların etkinliğini değerlendirmek oldukça zor. Bu ayın başlarında Vladivostok'taki bir ekonomik forumda konuşan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkesinin Batı'nın ekonomik “saldırganlığı” ile başa çıktığını iddia etti. Batı'nın istediği etkiyi yaratmak yerine, yaptırımların Avrupalıların yaşam kalitesini aşındırdığı ve daha fakir ülkelerin gıdaya erişimini kaybettiği konusunda uyarılarda bulundu. Vladimir Putin, Rusya'nın Batı'nın ekonomik 'saldırganlığı' ile iyi başa çıktığını savundu. AB'nin bakış açısı bundan elbette oldukça farklı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya yaptırımlarını "dünyanın gördüğü en sert yaptırımlar" olarak nitelendirdi. Geçen haftalarda Strasbourg'da gerçekleştirdiği konuşmada, yaptırımların etkili olduğunu ve Rusya'nın finans sektörünün yaşam destek ünitesinde olduğunu iddia etti. Her iki anlatıda da bazı gerçekler bulunabilir. Ancak bu aşamada, yaptırımların etkinliğinin doğru bir ampirik değerlendirmesi iki nedenden dolayı oldukça zordur: zaman çerçevesi ve verilere erişim.

Ekonomik yaptırımların amacı, eylemleri nedeniyle Rusya'ya ciddi sonuçlar getirmek ve Rusya'nın işgali sürdürme yeteneklerini etkin bir şekilde engellemekti. Bireysel yaptırımlar, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve bağımsızlığını baltalayan veya bu eylemlerden yararlanan eylemleri desteklemekten, finanse etmekten veya uygulamaktan sorumlu kişileri hedef alıyor. AB ayrıca, Ukrayna'nın işgaline karışmasına yanıt olarak Belarus'a karşı yaptırımları da kabul etti.

Altı ay değerlendirme yapmak için yeterli değil

Ekonomik yaptırımların etkisini değerlendirmek söz konusu olduğunda, altı ay normalde yeterli bir süre değildir. Gerçekten de ekonomistler, Rusya yaptırımlarıyla ilgili gerçek tartışmanın 2022'nin ötesine geçtiğine inanıyor. İkinci zorluk, güvenilir verilerin seçilmesi ve bunlara erişimdir. Yaptırımların etkisini ölçmek için yaygın olarak kullanılan bir rakam, hedeflenen bir ülkedeki Gayri Safi Yurtiçi Projedir (GSYİH). Nisan ayında Uluslararası Para Fonu, Rusya GSYİH'sının 2022'de %8,5 düşeceğini tahmin etmişti. Bugünlerde ise Rusya ekonomisinin dinamikleri için görünümünü %6'ya düşürdü. Benzer bir gösterge rakam enflasyon oranıdır. Ancak GSYİH'de olduğu gibi, yaptırımlar ve enflasyon arasında açık ve tekil bir nedensellik kurmak imkansızdır. Birinci Başbakan Yardımcısı Andrei Belousov'a göre Rusya'da 2022'de enflasyon yüzde 12-13 olacak. Gerçek rakamın daha yüksek olması muhtemel gözüküyor.

Kişilere uygulanan yaptırımlar seyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulmasından oluşuyor. Seyahat yasakları, listede yer alan kişilerin kara, hava veya deniz yoluyla AB topraklarına girmesini veya bu topraklardan transit geçişini engelliyor. Varlık dondurmaları ise listede yer alan kişi ve kuruluşlara ait AB bankalarındaki tüm hesapların dondurulması anlamına geliyor. Ayrıca, doğrudan veya dolaylı olarak kendilerine herhangi bir fon veya varlık sağlamak da yasaktır. Bu önlemler paraların artık Rus rejimini desteklemek için kullanılamamasını ve AB'de güvenli bir sığınak bulmaya çalışamamasını sağlıyor.

Otomobil satışları yüzde 75 düştü

Rusya'daki araba satışları, özellikle hane halklarının yüksek enflasyon dönemlerinde dayanıklı mal satın almaya çalıştıkları için, başka bir açıklayıcı örnek sunuyor olabilir. Mart 2022'deki otomobil satışları, Mart 2021'dekinden üç kat daha düşüktü. Eylül 2022'ye kadar, Rusya'daki otomobil üretimi geçen yıla göre dörtte üç düştü. Havacılık sektöründe de benzer bir dinamik gözlemlenebilir. Örneğin Rus havayolu Aeroflot, yedek parça kalmadığı için uçakları yere indirdi. Aynı şekilde, Rus ordusunun askeri donanımlarını tamir etmek için bulaşık makinelerinden ve buzdolaplarından parça aldığı, çünkü yarı iletkenleri tükendiği bildiriliyor. Bu, Batı ihracat kontrol sisteminin ve yaptırımların işe yaradığını gösteriyor. Nitekim bazı tahminlere göre Nisan 2022'de ithalat geçen yılın aynı dönemine göre %70-80 oranında düştü. Ancak yaptırımlar her zaman iki ucu keskin bir kılıçtır.

Ekonomik yaptırımların bir parçası olarak AB, Rusya'ya bir dizi ithalat ve ihracat kısıtlaması getirdi. Bu, Avrupa kuruluşlarının belirli ürünleri Rusya'ya satamayacağı (ihracat kısıtlamaları) ve Rus kuruluşlarının belirli ürünleri AB'ye satmasına izin verilmediği (ithalat kısıtlamaları) anlamına geliyor. İhracat ve ithalat kısıtlamaları, Rus nüfusuna zarar vermemek için öncelikle tüketime yönelik ürünleri ve sağlık, ilaç, gıda ve tarımla ilgili ürünleri hariç tutuyor. Yasaklar AB'nin gümrük makamları tarafından uygulanmaktadır.

Dalgalanma etkileri

Rusya karşı önlemler alırken, Batı'daki bazı politika yapıcılar sonuçları hafife almış olabilir. Bu konuda önemli bir örnek, katlanarak artan enerji maliyetleridir. Avrupa'da gazın %40'ının Rusya kaynaklı olmasıyla birlikte, kıta kışa girerken gazın ithalatı ve fiyatı günlük siyasette belirleyici konular haline geldi. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, evlerin soğuktan donması ihtimali Almanya, Fransa ve İtalya'daki magazin dergilerinde öne çıkıyor. Yine de, bu büyük Avrupa ekonomileri için ekonomik sonuçlar potansiyel olarak daha kötüdür. Almanya'da, Rus gazının ithalatının durdurulmasının GSYİH'de %3'lük bir düşüşe yol açacağına dair hesaplamalar var. Bununla birlikte, şu anda Avrupalıların %78'i AB'nin Rusya'ya uyguladığı yaptırımları hala destekliyor. Öte yandan insanların birçoğu, bunun bir bedeli olduğunun da farkında. Almanya'da insanların %51’i, yaptırımların Almanya'ya Rusya'dan daha fazla zarar verdiğine inanıyor.

Rusya bu yaptırımlara tepki olarak telekom, tıp, araç, tarım, elektrikli ekipman ve kereste dahil olmak üzere 200'den fazla ürünün ihracatını yasakladı. Devlet tahvilleri ile yabancı yatırımcılara faiz ödemelerini engelleniyor ve Rus firmalarının denizaşırı hissedarlara ödeme yapması da yasak. Öte yandan milyarlarca dolar değerinde Rus yatırımına sahip olan yabancı yatırımcıların bu yatırımlarını satması da engellendi.

Peki, bu bize ne gösteriyor?

Yaptırımlar Rusya'nın Ukrayna'ya savaş açmasını engellemedi. Ve en azından şimdilik, Putin'in Rusya'daki iktidar üzerindeki etkisi güçlü kalmaya devam ediyor. Bu, Rusya yaptırımlarından kaynaklanan kısa vadeli kesintilerin başlangıçta umulandan daha az olabileceği anlamına geliyor. Ancak Rus ekonomisi için önemli bir etkinin erken belirtileri var. Gerçekten de, bu etkinin 2023 ve sonrasında yoğunlaşması muhtemel görülüyor. Daha genel olarak, yaptırımların değerlendirilmesini etki ve nedensellik ölçümüyle sınırlamanın büyük resmi gözden kaçırdığını kabul etmek önemlidir. Doğrudan askeri çatışma dışında, ABD, AB ve müttefiklerinin Rus saldırganlığına yanıt vermek için ellerinde çok az alternatif vardı. Daha da önemlisi, belki de eninde sonunda Ukrayna krizinin ancak diplomatik yollarla çözülebileceği açıktır. İşte bu noktada yaptırımlar veya bunların kaldırılması önemli bir siyasi ve ekonomik pazarlık kozu olarak kullanışlı olacaktır.

Yorumlar (0)