Bağdadi piyon muydu?

DEAŞ'lı teröristbaşı Bağdadi'nin Suriye'de ABD'nin düzenlediği operasyonla öldürülmesinin ardından, DEAŞ'a yönelik soru işaretlerini ve bundan sonra nasıl bir yol haritası olduğu, uyuyan hücrelerinin eylem hazırlığı şüphelerine yönelik bir çalışma ortaya koyduk.

DÜNYA 28.10.2019, 13:08 28.10.2019, 13:33
Bağdadi piyon muydu?

Suriye'nin İdlib kentinin Türkiye sınırına yaklaşık 5 kilometre uzakta bulunan Barişa köyünde 27 Ekim gecesinin sessizliğini gece yarısı bölgeye akın eden 8 Amerikan helikopteri ve bunlara yerden açılan ateşler bozdu. Ardından Delta Gücü denilen ABD Özel Kuvvetlerini indiren CH-47'ler ve hedeflenen noktaya düzenlenen yoğun saldırılarla yer yerinden oynadı. 

Bu nokta, yıllardır tüm dünyayı tedirgin eden terör örgütü DEAŞ'ın bir numaralı isminin saklandığı yerdi. Tüm bunlar yaşanırken dünya her şeyden habersiz, ABD Başkanı Donald Trump'ın "Az önce çok büyük bir şey oldu" tweetini anlamlandırmaya çalışıyordu.

Trump'ın paylaşımından sonra, ABD başta olmak üzere tüm dünya basını "DEAŞ lideri Bağdadi öldürüldü mü?" sorusuyla çalkalanırken Donald Trump saatler sonra Beyaz Saray'da yaptığı basın açıklamasında saatler süren operasyonun ardından Bağdadi'nin çıkışı olmayan bir tünelde, intihar yeleğini patlatarak kendisiyle beraber 3 çocuğunu da öldürdüğünü söyledi. Teröristbaşının, korku içinde ağlayıp sızlayarak öldüğünü söyleyen Trump, konuşmalarında operasyonun yanı sıra bölgeye dair birçok konuda da mesaj vermeyi ihmal etmedi. Trump'ın saldırgan konuşması, Bağdadi'nin kutsal bir iş yapmışçasına intihar yeleğini infilak ettirerek öldüğünü vurgulaması, DEAŞ'ın tamamen bittiğini ifade etmesi terör örgütüne yönelik birçok soruyu da beraberinde getirdi.

Bağdadi öldü, DEAŞ ne yapacak?

Bağdadi'nin ölmesinin ve Trump'ın yaptığı konuşmanın ardından akıllara gelen ilk şey "DEAŞ nasıl bir yol izleyecek, uyuyan hücrelerdeki teröristler ne yapacak" sorusu oldu. Çünkü El Kaide, Usame bin Ladin öldükten sonra yok olmamıştı. Geçmişe dönüp bakıldığında liderleri yok edilen militanların operasyonun hemen ardından bitmediklerini kanıtlamaya çalıştıkları, yeniden parlamak ve etki üretmek istediği görülüyor. Ladin'in ABD tarafından öldürülmesinden sonra kanlı eylemlerine devam eden El Kaide, DAEŞ gibi yakın çizgide bir örgüt olmasına rağmen Silahlı Çatışma ve Olaylar Veri Projesi'ne göre (ACLED) 2018 yılında dünya genelinde toplam 316 saldırı düzenledi.

El Kaide, Ladin'in ardından Afrika, Ortadoğu ve Güney Asya'da bir şubeler ağını başarıyla kurdu ve geliştirdi. Eylül ayında ABD'nin Afganistan'da düzenlediği bir operasyonda öldürülene kadar Usame bin Ladin'in oğlu Hamza potansiyel olarak örgütün farklı boyutlara ulaşmasını sağladı.

Bu açıdan bakıldığında DEAŞ, kendi içerisinde başka bir lider arayacak ki Bağdadi'nin öldüğü operasyonun üstünden çok az süre geçmesine rağmen bu ismin Hacı Abdullah el-Afari lakaplı terörist Abdullah Kardaş olacağı öne sürülüyor. Abdullah Kardaş önderliğinde DEAŞ, daha da kızgın bir şekilde kanlı eylemlerine devam edebilir. Zira, DEAŞ'ın sayısı tam olarak bilinmese de gerek sosyal medya gerek internet platformları üzerinde aktif olarak propagandaya devam eden dünya genelinde onbinlerce uyuyan hücresi olduğu tahmin ediliyor. Mayıs ayında örgütün yayınladığı bir videoda Bağdadi'nin aralarında "Türkiye Vilayeti'nin" de bulunduğu çeşitli IŞİD kollarının dosyalarını incelerken gözüküyor. Bu sadece Türkiye'de bile inanılmaz çoğunlukta bir kitlenin örgüt destekçisi olduğunun habercisi.    

Türkiye "göz kulak" mı oldu?

Öte yandan Bağdadi'nin öldürüldüğü Barişa köyü Türkiye sınırına yaklaşık 5 kilometre uzakta bulunduğu ve Hatay'a bağlı sınır köyü Kavalcık'ın karşısında yer aldığı için bazı kişiler tarafından Bağdadi'ye Türkiye'nin "göz kulak" olduğuna dair iddialar ortaya atıldı. Reuters'ın Iraklı güvenlik yetkililerine dayandırdığı habere göre ise DAEŞ'in üst düzey yetkililerinden olan ve Türkiye'de yakalanan İsmail el-Ethavi'nin Bağdadi'ye dair verdiği çok önemli bilgilerle operasyonun başarıya ulaştığı söylendi. Millî Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, "ABD tarafından İdlib'e dün gece yapılan operasyon öncesinde askerî makamlar arasında bilgi alışverişi ve koordinasyonda bulunulmuştur" ifadesi kullanıldı. 

Abdullah Ağar gibi bazı güvenlik uzmanları Türkiye ve DEAŞ arasında yaşananlara vurgu yaparak, DEAŞ'ın kırılma noktasının El Bab olduğunu, DEAŞ'ın inanç, moral ve kuvvet olarak direncinin El Bab'da kırıldığını söylüyor. 

Ayrıca, SDG'nin sözde komutanı Mazlum Kobani'nin Bağdadi’nin ölümünden sonra Twitter hesabından “operasyonu birlikte yaptık” diyerek öne çıkmaya çalışması, DEAŞ galibiyetiyle meşru bir kimlik kazandırılan YPG’nin de operasyonda payının olduğu söylenmesi DEAŞ'ın tam olarak ne olduğuna dair soruları bir kez daha akıllara getiriyor. 

Abdullah Ağar'a göre, "DEAŞ, gerek Irak, gerek Suriye, gerek farklı coğrafyalarda istikrarsızlık üretmek ve bu istikrarsızlığı bahane ederek Batılı güçlerin müdahalesini meşru kılmak için kullanışlı bir maymuncuk oldu." Özellikle ABD basınında olmak üzere tüm Batıda YPG/PKK yanlısı bir duruş ortaya konması orada SDG öncülüğünde bir terör devleti mi kurulmak isteniyordu yoksa bu gelişmelerin anlık gelişmeler mi olduğu sorusu düşünülüyor. 

Operasyonun gerçekleştirildiği bölgeye dair ortaya çıkan görüntülerdeki geçen yıla ait tarih baremleri ile ABD medyasındaki yaz aylarından beri operasyonun planlandığı ve birkaç kez son dakikada iptal edildiğine dair tartışmalar yer alıyor. Bu yüzden suçlanan ise Türkiye değil Trump'ın kendisi. New York Times, Bağdadi'nin Trump sayesinde değil, Trump'a rağmen öldürüldüğünü yazdı. Bu konu da dahil olmak üzere DEAŞ'ın varlığı ve kim tarafından, hangi amaçla kullanıldığı tartışmaları hız kazanıyor.    

Hangi hassas bilgiler?

Ayrıca, Donald Trump dün yaptığı basın açıklamasında, "Orada yaklaşık 2 saat kaldık. Misyon tamamlandıktan sonra, operasyonda çok hassas bilgiler ve materyaller ele geçirdik. DEAŞ'ın doğuşu ve gelecek planlarına dair en çok aradığımız bilgileri aldık. Bağdadi'nin ölümü, ABD'nin terörist liderleri amansız arayışını, ayrıca DEAŞ'ı ve diğer terör örgütlerini yenme sözünü göstermektedir" ifadelerini kullandı. Trump'ın verdiği bu mesajlar arka planda DEAŞ'a yönelik soru işaretlerini artırdı. Bağdadi'nin saklanmak için DEAŞ'ın güçlü bir konuma sahip olmadığı ve DEAŞ'a düşman birçok grubun yer aldığı İdlib'i seçtiği şüphe konusu. Bağdadi’nin kimlerle bağlantılı olduğunun ortaya çıkmaması için Usame bin Ladin gibi öldürülmesi de “piyon muydu?” sorusuna yol açtı.   

Yorumlar (0)