Avrupa Birliği, "Yeşil Sözleşme" konusunda uzlaşma sorunu yaşıyor!

Avrupa Birliği, Avrupa Yeşil Sözleşmesi'ni Polonya olmadan başlatacak.

DÜNYA 13.12.2019, 11:09
Avrupa Birliği, "Yeşil Sözleşme" konusunda uzlaşma sorunu yaşıyor!

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in de katıldığı Avrupa Konseyi toplantısında, Polonya dışındaki üye ülkelerin tamamı Avrupa Yeşil Sözleşmesi'ne desteğini açıkladı.

"Yeşil Sözleşme" nedir?

Image result for european council meeting european green deal

Avrupa Birliği (AB) üye ülkelerinin çevre dostu ekonomilere dönüşüm yaparak küresel ısınma ve iklim kriziyle mücadeleyi yoğunlaştırmayı amaçlayan Avrupa Yeşil Sözleşmesi, Avrupa Konseyi'nin neredeyse tamamının desteğini aldı. Yeni Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen'in "AB'nin Ay'a ayak basma anı" olarak nitelediği 100 milyar avroluk yatırım tasarısı, 2050 yılına kadar AB'nin karbon emisyonunu sıfırlamayı, böylelikle Avrupa'yı dünyanın ilk "sıfır emisyon kıtası" yapmayı hedefliyor.

Polonya ikna edilemedi

Avrupa Birliği'nin attığı bu adım, küresel ısınmanın etkilerinin dünyanın dört bir yanında yoğun bir şekilde hissedilmesi ve Avrupa halklarının büyük kısmının iklim krizine yönelik hızlı ve büyük adımlar atılmasını istemesi üzerine gerçekleştirildi. Von der Leyen'in de katıldığı toplantıda Çekya, Macaristan ve Polonya'nın itiraz ettiği sözleşmede Çekya ve Macaristan yoğun görüşmeler sonucunda ve ek bütçelerin ayrılacağının açıklanması üzerine ikna edildi, ancak Polonya itirazını sürdürdü. Polonya, Avrupa'nın kömür enerjisine en çok bel bağlayan ülkesi olmakla dikkat çekiyor.

Von der Leyen, "Zaman çizelgesi değişmeyecek" dedi


Komisyon Başkanı von der Leyen, Konsey toplantısı sonrasında konuştu

Komisyon Başkanı von der Leyen, AB üye ülkeleri liderlerinin vardığı uzlaşmanın, Komisyon'un Yeşil Sözleşme için harekete geçmesi adına yeterli olduğunu söyledi. Von der Leyen, "Polonya'nın gerçekleştirmesi gereken dönüşümün büyük olduğunu biliyoruz. Sözleşmenin detaylarına biraz daha inilmesi gerekiyor, ancak bu durum Komisyon'un belirlediği zaman çizelgesini değiştirmeyecek" diye konuştu.

AB üyelerinin tepkileri değişiyor


Polonya Başbakanı Morawiecki ve Komisyon Başkanı von der Leyen

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, ülkesinin enerji ihtiyacının %80'inin kömür tarafından karşılandığını belirterek görüşmelerin "oldukça zorlu" olduğunu belirtti ve "Polonya, sıfır emisyon durumuna kendi temposuyla ulaşacak" diyerek ülkesi ve AB arasındaki iklim krizi sorunun henüz çözülmediğini ifade etti.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel, toplantının sonuçlarından memnun olduğunu belirterek "Avrupa'nın birçok parçaya bölünmesi gibi bir durum yok, fakat bir üye ülkemiz Yeşil Sözleşme'nin nasıl yürürlüğe konulduğunu gözlemlemek için biraz zamana ihtiyacı olduğunu ifade etti" şeklinde konuştu.

Çekya ve Macaristan'a "nükleer" taviz

Çekya ve Macaristan, Yeşil Sözleşme'de yer alan şartları yerine getirebilmek için nükleer enerjiye yatırım yaparak enerji ihtiyaçlarını bu şekilde karşılamak istediklerini açıklamışlardı, ancak Komisyon Başkanı von der Leyen başta olmak üzere Almanya, Avusturya ve Lüksemburg bu talebe karşı çıkmıştı. Polonya dahil üç ülkeyle yürütülen "maraton görüşmeler" sonrasında Çekya ve Macaristan'a nükleer enerjiye yatırım yapma hakkı tanındı. Avusturya Şansölyesi Brigitte Bierlein, görüşmelerin "uzun ve zorlu bir mücadele" olduğunu söyleyerek "Her ülke kendi ulusal enerji politikalarına karar verebilir. Avusturya, nükleer enerjiyi güvenli ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olarak görmüyor" şeklinde konuştu.

Orban Polonya'ya destek verdi


Macaristan Başbakanı Orban

Polonya, fosil yakıtların kullanımdan kalkması sürecinde bütçe olarak desteklenmesinin daha net bir şekilde güvence altına alınmasını talep ediyor, ancak Hollanda'nın da içinde bulunduğu bütçeye katkı sağlayan ülkeler, Polonya'nın Yeşil Sözleşme'ye destek vermemesi durumunda bütçeye daha fazla katkıda bulunmayacağını belirtiyor. Macaristan Başbakanı Viktor Orban da Konsey görüşmelerinden önce finansal olarak sıkıntılı doğu Avrupa ülkelerinin finansal olarak desteklenmesi gerektiğini savunmuştu.

Yorumlar (0)