Aşıyı reddeden Kuzey Kore’nin koronavirüs reçetesi: Tuzlu su 

Dünyadan izole halde yaşamayı tercih eden Kuzey Kore, ülkede son dönemde hızla yayılan koronavirüs salgını için önlem alma yoluna gitti. Devlet medyası, koronavirüse karşı aşı yerine tuzlu suyla gargara ve bitkisel çaylar önerdi. Hükümetin, milyonlarca doz aşıyı reddettiği biliniyor. 

DÜNYA 20.05.2022, 14:15 20.05.2022, 16:12
Aşıyı reddeden Kuzey Kore’nin koronavirüs reçetesi: Tuzlu su 

Aşı satın alması yönündeki önerileri reddeden Kuzey Kore’de vaka sayısı 2 milyona yaklaştı. Bazı kaynaklara göre bu sınırı da aşmış olan koronavirüs vakalara karşı devlet medyası, ilginç reçeteyi sundu. Dünyadan izole şekilde yaşayan ve gıda maddesi dışında neredeyse hiçbir ürün ithal etmeyen ülkenin anti-viral ilaçlara erişim sağlamaması üzerine basın organları, geleneksel yöntemlerle tedavi önerilerinde bulunmaya başladı. 



Tuzlu suyla gargara ve bitki çayları öneriliyor

2020’nin ilk aylarında vaka oluşmaması adına halihazırda belirli kesimlere açık olan sınırlarını tamamen kapatan Kuzey Kore Lideri Kim Jong-Un, o dönemden bu yana ithal tıbbi desteği de reddediyor. Ülkede koronavirüs “ateş” olarak isimlendirilirken bununla başa çıkmak için de tuzlu suyla gargara ve bitkisel çay tüketimi öneriliyor. İktidar partisi kontrolündeki gazeteler, “ciddi” şekilde hasta olmayanların hanımeli, zencefil ya da söğüt yaprağı çayı içmesini tavsiye ediyor. Sabah akşam yemeklerden sonra tuzlu suyla gargara öneren sağlık uzmanları art arda yayınlara katılırken devlet haber ajansı tarafından aktarılan bir habere göre Pyongyang’tan bin ton tuz getirildi. Bu adıma da “antiseptik çözüm” ismi verildi. 



Ciddi hastalara ateş düşürücü şurup veriliyor

Ülkede “ciddi” olarak nitelendirilen yani ateşi oldukça yüksek olan vakaların ağrı kesici için amoksisilin, ateş için ibuprofen ya da diğer antibiyotiklerden kullanması gerektiği belirtiliyor. kuzey Kore’deki sağlık sistemi, ücretsiz tıbbi bakım sunmak üzere programlanmış durumda. Bu özellik, köy düzeyindeki temel sağlık sisteminden metropol düzeyindeki devlet hastanelerine kadar sektörün tüm yapılarında geçerli. Ancak son dönemlerde yabancı ülkelerin dayattığı yaptırımlar ile ülkede gelişen aşırı kuraklık nedeniyle ekonominin büyük oranda daralması; katı karantina önlemleri ve sınırların kapatılması gibi sebeplerle sağlık sisteminde depremler yaşanıyor. 

Yorumlar (0)