Almanya, Hürmüz için yine 'hayır' dedi

Hükümet sözcüsü tarafından yapılan açıklamada, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Hürmüz Boğazı’nda güvenliğin sağlanması amacıyla ABD öncülüğünde oluşturulacak askeri misyona katılmayı düşünmediği bildirildi. 

Konuya ilişkin basın toplantısı düzenleyen hükümet sözcüsü, "Şansölye, şu anki mevcut durum ve mevcut şartlar altında ABD öncülüğündeki görev gücüne katılmayı düşünmüyor. Alman hükümetindeki herkes bu konuda hemfikir." dedi.

"İran ile görüşmek bizim için önemli"

ABD Berlin Büyükelçiliği, 30 Temmuz'da Hürmüz Boğazı’ndaki petrol tankerlerinin İran’a karşı korunması hususunda Almanya'dan resmi talepte bulunulduğunu duyurmuştu.

Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Ulrike Demmer, ABD'nin Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanmasına ilişkin talebine Almanya'nın katkı sunmadığını ifade ederek, "İran'a yönelik politikamızın genel yaklaşımı, ABD'nin şu anki yaklaşımından önemli ölçüde sapıyor." demişti. 

Demmer, bölgedeki deniz güvenliğine ilişkin Fransa ve İngiltere ile koordinasyon içinde bulunduklarını söyleyerek, "Bizim için diploması yolunu sürdürmek, İran ile görüşmek, gerginliği azaltmak ve nükleer anlaşmanın sürdürülmesine yönelik çalışmalar yapmak önemli. Amerika liderliğindeki bir misyona katılmak bu isteği zorlaştırır." değerlendirmesinde bulunmuştu.

"ABD, Almanya için çok fedakârlık yaptı"

ABD'nin Almanya Büyükelçisi Richard Grenell, Almanya'nın Hürmüz Boğazı'nda ABD liderliğindeki askeri misyona katılmayı kabul etmemesine sert tepki göstermişti. 

Almanya'yı uzun süredir müttefik olarak sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirmemekle suçlayan Grenell, Almanya'nın İran'a karşı gelmekten çekindiğini iddia etmişti. 

Grenell, "Almanya, Avrupa'nın en büyük ekonomik gücü. Bu başarı, ülkeye küresel sorumluluklar da yüklüyor." ifadelerini kullanmıştı. Almanya'nın Batı'nın bir parçası olarak kalması için ABD tarafından çok fazla fedakârlık yapıldığını ifade eden Grenell, Almanya'nın ABD'ye borçlu olduğunu kaydetmişti. 

"Gerilimi daha fazla tırmandırmaktan kaçınmalıyız"

Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Hürmüz Boğazı'nın güvenliğinin sağlanması amacıyla ABD öncülüğünde bir askeri misyon kurulmasına ilişkin, "Hürmüz Boğazı'nda gerilimi daha fazla tırmandırmaktan kaçınmalıyız. Basra Körfezi'ndeki mevcut krize askeri yöntemler bir çözüm olamayacak." demişti.

İngiltere ile İran arasındaki tanker krizi

İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, 4 Temmuz'da Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankeri Grace 1'i alıkoymuştu.

İranlı yetkililer, Grace 1 tankerinin bırakılmasını istemiş, bırakılmaması durumunda misillemede bulunacaklarını duyurmuştu.

Cebelitarık Yüksek Mahkemesi'nin, 19 Temmuz'da İran tankerini alıkoyma süresini 15 Ağustos'a kadar uzatması daha da gerginliğe neden olmuştu.

İran Devrim Muhafızları Ordusu, 19 Temmuz'da İngiltere bandıralı petrol tankeri Steno Impero'yu, Hürmüz Boğazı'ndan geçişinde denizcilik kurallarına riayet etmediği gerekçesiyle alıkoyduğunu ilan ederek misillemesini yapmıştı.

Hem Londra hem de Tahran, karşılıklı olarak birbirlerini "korsanlıkla" suçluyor.