Akıncı ne 15 Temmuz'u ne 20 Temmuz'u ağzına aldı!

KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, KKTC'nin 36. kuruluş yıl dönümü etkinliklerinde yaptığı konuşmada, ne Yunanistan hükûmetinin desteğiyle gerçekleştirilen 15 Temmuz 1974 darbesini ne de 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından yapılan Kıbrıs Harekâtı'nı ağzına aldı.

DÜNYA 15.11.2019, 14:37
Akıncı ne 15 Temmuz'u ne 20 Temmuz'u ağzına aldı!

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye-Suriye sınırında kurulmak istenen terör devletinin oluşumuna mani olmak ve bölgeden terör unsunlarını temizleyerek Türkiye'deki Suriyelilerin güven içinde ülkelerine dönebilmelerini sağlamak amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından başlatılan Barış Pınarı Harekâtı ile Yunanistan hükûmetinin desteğiyle gerçekleştirilen 15 Temmuz 1974 darbesine karşı yine Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'nı "kan" sözleriyle ve çirkin bir üslupla eleştirmişti.

KKTC'nin 36. kuruluş yıl dönümü törenleri kapsamında Lefkoşa Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törende konuşma yapan KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, kuruluş yıl dönümünde anılması kaçınılmaz olan tarihi ve KKTC'yi devlet olarak tanıyan Türkiye'yi ağzına almadan müzakerelerden bahsetti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın da katılarak bir konuşma yaptığı törende, Fuat Oktay'ın bazı sözlerinin KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı rahatsız ettiği görüldü.

Fuat Oktay'dan tokat gibi sözler

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye ile KKTC'nin ayrılmaz bir bütün olduğuna dikkat çektiği konuşmasında, "Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki bağlar hiçbir şahıs ya da grubun özel gündem ya da hesaplarının ipoteği altına girmeyecek kadar köklüdür" ifadelerini kullandı.

Fuat Oktay, "Bu köklü bağların geleceği gençlerimize emanettir; bu sebeple gençlerimiz, hem yakın, hem uzak tarihin farkında olarak, kültürüne, değerlerine ve kardeşlik iklimine sahip çıkmalıdır. Gençlerimiz; bağımsızlığın, Cumhuriyetin ve özgürlüğün kıymetini bilerek Kuzey Kıbrıs’ın daha da gelişmesi için her alanda öncü olmalıdır. Kıbrıs Türkü birlik, beraberlik ve dayanışma içinde oldukça daha parlak bir geleceğe sağlam adımlarla yürüyecektir" dedi.

Kıbrıs Barış Harekâtı vurgusu

"Milli davamız Kıbrıs konusunda da her zaman ortak anlayış ve ortak akla dayanan çözümlerden yana olduk. Kıbrıs Türklerinin direniş ve diriliş destanı, böyle kapanmaz yaraları dağlayarak 20 Temmuz 1974'teki Kıbrıs Barış Harekâtı ile taçlanan ve 15 Kasım 1983'te bağımsızlığa kavuşulmasıyla zirveye taşınan bir mücadeledir." diyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Kıbrıs Barış Harekatı'ndan 9 yıl sonra nice zorluklarla kurulan Cumhuriyet, Kıbrıs Türkü'nün ada üzerindeki vazgeçilmez haklarının teminatıdır. Biz Kıbrıs'a şehit ve mücahitlerimizle, zulme karşı tek yürek mücadelemizle ve kardeşlik bağlarımızla sarılmışız. Türkiye ve KKTC arasındaki bağlar hiçbir şahıs ya da grubun özel gündem ya da hesaplarının ipoteği altına girmeyecek kadar köklüdür. Bu köklü bağların geleceği gençlerimize emanettir, bu sebeple gençlerimiz, hem yakın hem uzak tarihin farkında olarak, kültürüne, değerlerine ve kardeşlik iklimine sahip çıkmalıdır." ifadelerini kullandı.

"Üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz"

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kıbrıs Türkü'nün birlik, beraberlik ve dayanışma içinde oldukça daha parlak bir geleceğe sağlam adımlarla yürüyeceğini belirterek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Kıbrıs'ta yarım asırdır devam eden müzakere sürecinde tüm samimiyetimizle, iyi niyetimizle her türlü gayreti gösterdik, ancak Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu süreçte Kıbrıs Türkü daima çözüm ve uzlaşı anlayışı içinde hareket etmiş, Rumların bozduğu ortaklığı yeniden tesis edebilmek için çözüm planlarına destek vermiştir. Türkiye ise başından sonuna kadar KKTC'nin gelecek tasavvuru için uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli mücadeleyi vererek Kıbrıs Türkü'nün yanında olmuştur. Bölgemizde barışın ve istikrarın teminatı olarak, ahdi yükümlülüklerimiz temelinde Kuzey Kıbrıs için, üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.

Rum propagandasının arkasına sığınarak Kıbrıs Türkü'nü hiçbir yasal ve meşru dayanağı olmayan ambargo ve izolasyonlara mahkum eden uluslararası toplumun adadaki gerçekleri görmezden gelmesi akıllara durgunluk vermektedir. Kıbrıs Türkü'nün meşru mücadelesinde, tarihi sorumluluğumuzu yerine getirme yönündeki kararlılığımızı burada bir kez daha yinelemek isterim. Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refah seviyesine ulaşmasının engellenmesine ve Kıbrıs'ta mevcut statükonun sürdürülmesine izin vermeyeceğiz."

Gözlerini adanın gerçeklerine kapatan uluslararası toplumu Kıbrıs Türk halkının iradesine, tarihine ve geleceğine ilişkin niyetlerine saygı duymaya ve hakkaniyetten yana tavır almaya davet eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, bu çağrının eşit hak ve bağımsızlık için zulmün karşısında korkusuzca duran ve bu toprakları vatan kılan şehit ve mücahitlere minnet borcu olduğunu belirtti.

- "Terörün kökü kazınana ve huzur hakim olana dek oradayız"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde, geçmişten bu yana bölgede yaşanan insani krizlere ve dayatmalara karşı yapıcı yaklaşımlardan yana tutum sergilemeyi sürdüreceklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerimiz bahane edilerek AB Dışişleri Bakanları tarafından onaylanan yaptırım taslağının hiçbir hükmü yok. Sınırlarımızda yuvalanan terör örgütlerini kullanarak, Suriye krizini ülkemize taşıma gayretleri, bizi bu meselede sahada fiilen var olmak durumunda bırakmıştır. Sınırlarımızın güvenliğini ve Suriyeli mültecilerin yurtlarına emniyet içinde dönüşlerini sağlamak amacıyla yürüttüğümüz Barış Pınarı Harekatı, bölgede huzurun teminatı olacaktır. Kahraman Mehmetçiğimiz barış koridoru olarak belirlenen bölgenin her bir noktasını terörden temizlemeye ve kalan tuzakları yok etmeye başarıyla devam etmektedir. Barış koridoru bölgesinde terörün kökü kazınana ve huzur hakim olana dek oradayız. Her fırsatta ifade ettiğimiz gibi Türkiye'nin kimsenin toprağında ya da yer altı, yer üstü kaynağında gözü yoktur, olmamıştır. Biz ilişkilerimizi bencillik, hırs ve düşmanlık gibi duygular üzerine değil insani, vicdani ve diplomatik zemin üzerine kuran bir ülkeyiz, bundan sonra da böyle devam edeceğiz."

- "Yaptırım taslağının hiçbir hükmü yok"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Akdeniz Havzası'nın Suriye'de yaşanan insani kriz ve göçmen trajedilerinin yanı sıra, Doğu Akdeniz'de yaşanan gerginlikler ile de karşı karşıya olduğunu hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye olarak Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının adaya barışın ve istikrarın gelmesi için bir fırsat olarak kullanılması gerektiğini en başından beri savunduklarının altını çizerek şunları söyledi:

"Adanın tek sahibi olduğu yanılsamasıyla yaşayan Rum tarafı, Avrupa Birliği üyeliğini suistimal ederek Türk tarafını zor durumda bırakacağını, caydırabileceğini sanmaktadır. Hidrokarbon kaynakları meselesinde meşru çıkarlarımızdan en küçük bir taviz vermeyeceğiz. Hamdolsun, sahip olduğumuz imkan ve kabiliyetlerle bugün dünden çok daha güçlüyüz; yarın da bugünden daha güçlü olacağız. Bu konudaki kararlılığımızı, diplomatik girişimlerimiz yanında, askeri gücümüzle ve enerji politikalarımızla da gösteriyoruz.

Doğu Akdeniz'de Yavuz sondaj gemimiz ülkemizin kıta sahanlığında faaliyettedir. Fatih sondaj gemimiz kıta sahanlığımızdaki görevini tamamlamasının ardından dün Karpaz Burnu'nun güneyindeki yeni faaliyetine başladı. Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemimiz ise KKTC'nin Türkiye Petrollerine verdiği ruhsat sahalarında faaliyetlerini sürdürmektedir. Geçtiğimiz ay güncellediğimiz Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi'nde de Doğu Akdeniz'de yürütülen faaliyetler konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurgulamış durumdayız. Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerimiz bahane edilerek AB Dışişleri Bakanları tarafından onaylanan yaptırım taslağının hiçbir hükmü yok. Kim hangi tarafta saf tutarsa tutsun, kazanan hak ve hakikatten yana olan Türk milleti olacaktır."

"KKTC'yi daha gelişmiş görmeyi arzu ediyoruz"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC'nin aradan geçen 36 yıl içerisinde büyük mesafe kaydettiğini, müreffeh sistemini her geçen gün pekiştirdiğini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, hükümetin, ülkenin refah seviyesini artırmak için gösterdiği gayretleri memnuniyetle takip ettiklerini anlatarak şöyle konuştu:

"KKTC'nin kendi kendine yetebilen, küresel şartlara uyumlu, rekabetçi ve sürdürülebilir bir ekonomik yapıya ulaşarak kalkınması elzemdir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni her alanda daha gelişmiş görmeyi arzu ediyoruz. Buradan genciyle, yaşlısıyla Kıbrıs Türkü kardeşlerime sesleniyorum. Adada gerçekleri yok sayanlara vereceğiniz en güzel cevap, işinize ve kardeşliğimize dört elle sarılmak olacaktır. Ana vatan ve garantör Türkiye, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Kıbrıs Türkü ile omuz omuza durmaya devam edecektir."

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) kurulmasını ve bugünlere ulaşmasını canları pahasına sağlayan aziz şehitleri rahmetle, kahraman gazileri şükranla andı.

Yorumlar (0)