ABD'nin hakkından Çin geldi!

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazine Bakanlığı, Çin'i "döviz manipülatörü" olarak ilan ettiğini açıkladı.

Amerika ile Çin arasında "ticaret savaşı" tartışması büyürken Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazine Bakanlığı, Çin'i "döviz manipülatörü" olarak ilan ettiğini açıkladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Hazine Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada Pekin yönetimi, "döviz manipülatörlüğü" yapmakla suçlandı.

ABD Hazine Bakanlığı, açıklamasında, 1988 Omnibus Ticaret ve Rekabet Yasasının ilgili bölümüne atıfta bulunarak Bakan Steven Mnuchin'in Amerika Başkanı Donald Trump'tan aldığı yetkiye dayanarak Çin'in "manipülatör" olarak tanımlandığını belirtti.

ABD, Çin'i "yuanın değerini düşük tutmakla" suçluyor

ABD Hazine Bakanlığının açıklamasında Pekin yönetimi, yuanın değerini piyasaya müdahale ederek düşük tutmakla suçlandı.

Buna göre Bakan Mnuchin'in Uluslararası Para Fonu (IMF) ile irtibata geçerek "Çin'in son eylemlerinin yarattığı adil olmayan rekabet koşullarının ortadan kaldırılması" için adım atacağı kaydedildi.

ABD Hazine Bakanlığının aAçıklamasında ayrıca, Çin'in G-20'deki ekonomik vaatlerinin aksine adımlar attığı ve bu adımların ilgili anlaşmaları ihlal ettiği savunuldu.

Gümrük tarifesine Çin'den misilleme gelmişti!

Amerika'nın Çin mallarına yönelik ilan ettiği son gümrük tarifesinin ardından Çin Ticaret Bakanlığı, Çinli şirketlerin Amerika'dan tarım ürünleri alımının geçici olarak durdurulduğunu açıkladı.

Çin Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nin 300 milyar dolar tutarındaki Çin mallarına yüzde 10 ilave vergi getirerek Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump’ın Japonya'nın Osaka kentinde düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'nde sağladığı konsensüsü ciddi şekilde ihlal ettiği belirtildi. Çin’in 3 Ağustos’tan sonra alınan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) menşeli tarım ürünlerini gümrük vergisinden muaf tutmayacağı aktarılarak, "İlgili Çinli firmaların Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nden tarım ürünleri alımı geçici olarak durduruldu." ifadeleri kullanıldı.

Çin pazarının büyük bir potansiyele sahip olduğuna vurgu yapılarak “ABD’nin iki ülke liderlerinin Osaka Zirvesi’nde (G-20 Liderler Zirvesi) ulaştığı konsensüsü samimiyetle uygulamasını, iki ülkenin tarım alanında iş birliğine yönelik gerekli şartların oluşması için verdiği sözleri tutmasını umuyoruz.” değerlendirmesi yapıldı. 

Çin’in Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nden ithal ettiği tarım ürünlerinin büyük çoğunluğunu soya fasulyesi, pamuk, buğday, sorgum ve domuz eti ürünleri oluşturuyor.

Çin Kalkınma ve Reform Komisyonu Genel Sekreteri Song Liang, Çin basınına yaptığı açıklamada 19 Temmuz-2 Ağustos tarihlerinde Amerika'dan 130 bin ton soya fasulyesi, 120 bin ton sorgum, 60 bin ton buğday, 40 bin ton domuz eti ve ürünleri ile 25 bin ton keten alındığını belirtti.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump ay başında Çin ürünlerine eklenecek yeni gümrük vergisiyle ilgili Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı:
"Ticari müzakereler devam ediyor, bunlar devam ederken ABD, 1 Eylül'den itibaren Çin'den ülkemize gelen 300 milyar dolarlık ürüne küçük bir ilave yüzde 10 gümrük vergisi ekleyecektir. Bu ek vergi, zaten yüzde 25 gümrük vergisi konmuş 250 milyar dolarlık ürünü kapsamıyor."

Ticaret savaşı teknolojiye sıçramıştı

İki ülke arasında geçen yıl martta başlayan ve karşılıklı gümrük tarifesi misillemelerine sahne olan ticaret savaşı, son olarak Çin'in teknoloji şirketlerine sıçramıştı.

Çin ve Amerika'nın bir yılı aşkın süredir yürüttüğü müzakerelerin 11'incisi mayıs ayının başında Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'nde yapılmıştı. Çin'in başmüzakerecisi Başbakan Yardımcısı Liu Hı, Amerika'daki müzakerelerden eli boş dönmüştü.

Çin lideri Şi Cinping ve Amerika Başkanı Donald Trump, geçen ay Japonya'da düzenlenen G-20 Liderler Zirvesi'nde, ticaret müzakerelerine devam etme kararı almıştı.

G-20 Liderler Zirvesi'nden sonra 300 milyar dolar değerindeki Çin mallarına ilave gümrük tarifeleri planının askıya alındığını da duyuran ABD Başkanı Donald Trump, daha sonra Huawei'ye yönelik yasakların kaldırılması konusunda yeşil ışık yakmıştı.

ABD de Türkiye'ye yapmıştı

Rahip Brunson’ın Suriye’de karşılıklı çıkar amaçlı PKK ile yaptığı iş birliği nedeniyle tutuklanmasına ABD döviz operasyonu ile karşılık vermişti.

Amerika’nın bu hamlesi AK Parti Hükümetini zor durumda bırakmıştı. 
31 Mart seçimlerine 10 gün kala Amerika kaynaklı yapılan "döviz manipülasyonu" saldırısı, oyunun şifrelerinin çözülmesiyle boşa çıkmıştı.

ABD'nin döviz manipülasyonu nasıl engellendi?

Türkiye’deki bankalar TL swap yapma limitini sermayenin yüzde 10’una kadar düşürünce, yurt dışındaki Türk ve yabancı spekülatörlerin Türk lirası bulması imkânsız hale geldi. Türk lirası bulamayınca o gün pozisyonlarını kapamak için gecede yüzde 2’ye varan faiz ödeyerek TL bulabildiler ve canları yandı. Zaten onun intikamını almak için Financial Times, Nisan ayının ortasında bir manşet attı ve ‘Türkiye’nin döviz rezervleri hızla eridi, Türk lirasının değerinin korunması uğruna döviz kalmadı’ diye yazdı. Spekülatif bir haber yaparak Türk lirasını 10-15 kuruş artırmaya çalıştı. 10 Nisan’da 5.64’ten 5.80’e fırladı. 

Karşı atak BDDK ve TCMB’den gelmişti

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘şifresini çözdük’ dediği oyun şuydu:
Açığa satış yaparak Türk lirasının değerini düşüren ABD ve destekçilerinin bunu yapabilmeleri için ellerinde TL olması gerekiyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) da spekülatörlerin TL kaynaklarını kurutunca dolar oyunu oynayamaz hâle gelmişti.