ABD-İsrail ortaklığında yeni bir sayfa

ABD'nin, Ortadoğu'daki 40 yıllık politikasından vazgeçip İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimlerinin uluslararası hukuk ihlali olarak görmediğini söylemesi hem İsrail seçimlerinde hem de ABD iç siyasetinde kritik rol oynayacağa benziyor.

DÜNYA 19.11.2019, 13:49
ABD-İsrail ortaklığında yeni bir sayfa

Trump yönetimi Pazartesi günü yaptığı açıklamada, kırk yıllık Amerikan politikasını tersine çevirip Filistin topraklarının ilhak edilmesi için önemli bir engeli ortadan kaldırarak ABD'nin Batı Şeria'daki İsrail yerleşimlerini uluslararası hukuk ihlâli olarak görmediğini açıkladı.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun duyurusu, Trump yönetiminin bu yılki iki seçimde de Batı Şeria'nın ilhakının sözünü eden İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya son siyasi armağandı.  Amerika Birleşik Devletleri geçmişte İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşimlerini gayrimeşru olarak tanımlamıştı ve Filistinliler Batı Şeria konusunda, Birleşmiş Milletler, Avrupa hükûmetleri ve Orta Doğu'daki Amerikan müttefikleri tarafından destekleniyordu. Ancak Başkan Trump, ABD'nin İsrail ve Filistin topraklarına yönelik politikasını değiştirerek seçimlerde hükûmet kurmayı başaramamış Netanyahu'ya bir anlamda siyasi destek sağlamayı amaçlıyor gibi görünüyor.

Netanyahu-Gantz

Netanyahu'nun en büyük rakibi ve daha ılımlı olan Benny Gantz, Çarşamba gecesine kadar İsrail Parlamentosunda çoğunluk toplamak için mücadele edecek ya da yeni bir hükûmet kurma şansını kaybederek ülkedeki üçüncü bir seçim olasılığını artıracak ve bunun da Netanyahu'nun işine yarayacağı söylenebilir.

1978 yasal görüşü tam tersiydi

Yerleşimler, taraflar arasındaki görüşmelerde nesillerdir bir çözüm bulunamayan ana tartışma noktası olageldi. Bu topraklarda her ne kadar İsrailliler yaşasa da Filistinliler kontrol etmek amacındalar ve İsraillilerin varlığı çözümü çok daha imkansız hâle getiriyor. İki devletli çözüm denilebilecek, Filistinliler için ayrı bir devlet çağrısında bulunan geçmiş barış planları ise tartışmanın ana odak noktasını oluşturuyor.

Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimleri

Pazartesi günkü karar, Dışişleri Bakanlığı tarafından yerleşimlerin uluslararası hukuka aykırı olduğu sonucuna varılan 1978 hukuki mütalaasını tersine çevirdi. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, kararın "barış yolunda ilerlemediğini" ifade ederek "sahadaki gerçekliği tanıdıklarını" söyledi.

Netanyahu memnun

İsrail Başbakanı Netanyahu ise kararı överek kararın tarihsel gerçekliği yansıttığını söyledi ve Batı Şeria'nın İsrail toprağı olduğunu iddia etmek amacıyla "Yahudiye ve Samarya'da yabancı sömürgecilerden biri olmadıklarını” ifade etti. Netanyahu daha da ileriye giderek, tarihe veya gerçeklere dikkat etmeyen önyargılı uluslararası makamların değil, İsrail mahkemelerinin yerleşimlerin yasallığına karar vermek için uygun otoriteler olduğunu kaydetti. 

Gantz'ın duruşu değişmedi

Netanyahu'nun bir numaralı muhalifi, İsrail solunun ve bazı Arap milletvekillerinin desteğine sahip eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz ise duyuruyu kibarlıkla karşılayarak Batı Şeria'nın kaderinin güvenlik gereksinimlerini tamamıyla karşılayan ve barışı teşvik edebilecek anlaşmalarla belirlenmesi gerektiğini söyledi.

"Artık alıştık"

Filistinliler ise her ne kadar Trump'ın ya da ABD'nin değişken politikalarına alışmış olsalar da bu kararı şaşkınlıkla karşılayarak zorbalık edildiğini söylediler. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) üyesi Filistinli siyasetçi Hanan Aşravi, "Yaşadığımız korku ve şoku ifade edemiyoruz çünkü bu bir kalıp hâline geldi. Ancak bunun normalleşmiş olması durumu daha az korkunç kılmıyor" mesajını verdi ve bu hamlelerin uluslararası hukukun, doğru ya da adil olanın ve barış koşullarının tamamen göz ardı edildiğine dair açık bir işaret olduğunu söyledi.

Saib Erekat

FKÖ Genel Sekreteri ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'tan sonraki en yetkili isim olan Saib Erekat da Trump yönetiminin vermiş olduğu bu kararın uluslararası hukuku bitmek bilmez şekilde orman yasası ile değiştirme girişimlerinin sonuncusu olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri uyarıda bulundu

Açıklamanın tepki çekeceği bilindiğinden saatler sonra ABD Dışişleri Bakanlığı, Kudüs, Batı Şeria veya Gazze Şeridi'ni ziyaret etmeyi planlayan Amerikan vatandaşları için bir seyahat uyarısı yayınladı. Twitter üzerinden yapılan açıklamada “Dışişleri Bakanı'nın açıklamasına karşı çıkanlar ABD tesislerini, çıkarlarını ya da vatandaşlarını hedef alabilir" bölümüne yer verildi.

Pompeo ziyadesiyle İsrail yanlısı

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, bu kararın İsrail ve Filistinlilere yerleşim statüsü üzerindeki müzakerelerde daha fazla alan sağlayacağını ifade ederek konuya büyük ölçüde karar vermek için İsrail mahkemelerine bırakılabileceğini ve bunun da dünyanın başka yerlerindeki benzer durumlarla ilgili yasal sonuçlara hiçbir etkisi ve bağlayıcılığı olmayacağını söyledi. Mike Pompeo, sorunun İsrailliler ve Filistinliler tarafından çözülmesi gerektiğini söyleyerek "uluslararası hukuk çerçevesinde kimin doğru ve yanlış olduğuna dair argümanlar barış getirmeyecek" ifadelerini kullandı.

Mike Pompeo'nun açıklaması, gerek taşıdığı vahamet gerekse zamanlama açısından büyük önem arz ediyor. Hemen herkes bu kararın İsrail'deki iç siyasete yönelik olduğunu ve Netanyahu'nun elini rahatlatacağını düşünüyor. Pompeo ise kararın İsrail'in siyasi çıkmazına bağlı olduğunu inkar ederek, "incelememizi yaptık ve bu ilerlemek için uygun bir zamandı.” mesajını verdi.

Benny Gantz

İsrail'de eğer Benny Gantz Çarşamba gecesine kadar bir hükûmet kurmakta başarısız olursa, İsrail Parlamentosu'nun 120 kişilik Knesset'te 61 kişilik çoğunluğu komuta edebilir bir aday bulmak için 21 günü olacak. Şayet bu süreç içerisinde de hükûmet kurulamazsa İsrail'i yeni bir seçim bekliyor.

ABD-İsrail ortaklığı

Nisan ayındaki ilk seçimden önce Trump, tartışmalı Golan Tepeleri'ni İsrail toprakları olarak resmen tanıdı. Bu hamleden sonra ise Trump yönetiminin, Eylül ayında yapılan ikinci seçimden önce Batı Şeria'daki İsrail yerleşimleri hakkındaki tutumunu yumuşatması bekleniyordu.

Donald Trump Kudüs'ü İsrail başkenti olarak tanırken

Ve daha önce, Aralık 2017'de Trump, Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak resmen tanıdı ve Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliği'nin Tel Aviv'den Kudüs'e taşınmasını emretti.

Avrupa Birliği'nin dış politika şefi Federica Mogherini, Amerikan politika değişimini eleştirdi ve yerleşimlerin yasadışı olduğunu ve barış şansını yok etmek üzere olduğunu belirtti. Mogherini, İsrail'i "işgalci bir güç olarak yükümlülükleri doğrultusunda tüm yerleşim faaliyetlerini sona erdirmeye" çağırdı.

Kudüs'te Müslüman kutsal bölgelerin sorumlusu olan Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, Twitter'dan yaptığı açıklamada, İsrail ve ABD'nin yerleşim yeri politikasının ”iki devletli çözümü öldürme" çabalarının ürünü olduğunu söyledi.

İki taraf için de kazanç

Öte yandan duyuru, zamanlamasıyla hem Netanyahu'nun iktidarda kalmasına hem de Trump'ın ABD'de Evanjelist ve Yahudi seçmenler arasında desteklenmesine yardım ettiği söylenebilir. Ayrıca bu duyurunun ABD'de mevcudiyetini sürdüren sağcı İsraillilere, Trump yönetiminin sağlayabileceği imkanları da hatırlattığı tartışılıyor. Yani bu bir bakıma kazan-kazan durumu olarak görülebilir.

İlhak karşıtları ise ilhakın Yahudi demokrasisini riske atacağını öne sürüyorlar. Bunlardan birincisi, Eğer Batı Şeria'daki Filistinliler İsrail vatandaşı yapılırsa, ülkedeki Arapların sayısı Yahudilerin sayısından fazla olabilir. Eğer Filistinlilere tam vatandaşlık hakları verilmezse, İsrail bir "ırk ayrımcı devlet" hâline gelebilir.

Habernediyor.com / Turgut Başer

Yorumlar (0)