AB: İdlib saldırıları durdurulmalıdır

Avrupa Birliğinden (AB) yapılan açıklamada, "İdlib'de sivillere yönelik hava saldırıları ve bombalamalar kabul edilemez ve durdurulmalıdır." denildi.

DÜNYA 23.01.2020, 13:30 23.01.2020, 14:30
AB: İdlib saldırıları durdurulmalıdır

AB (Avrupa Birliği), Beşşar Esed rejimi ve destekçilerine, İdlib'de sivillere yönelik saldırıları durdurmaları çağrısı yaptı.

Yazılı açıklama yapan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, Suriye'nin kuzey batısında rejim güçleri ve müttefiklerinin son günlerdeki saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 35 kişinin hayatını kaybettiğini, ateşkesin yeniden bozulduğunu ve bölgede 350 bin sivilin yerinden olduğunu vurguladı.

İdlib'de sivilleri hedef alan hava saldırıları ve bombalamaları "kabul edilemez" olarak nitelendiren Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, bu saldırılara son verilmesi çağrısı yaptı.

"Avrupa Birliği (AB), söz konusu şiddetli saldırılar devam ettiği müddetçe Beşşar Esed rejimine yönelik yaptırımlarına devam edecektir." diyen Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Sözcüsü Peter Stano, insani yardım koridorlarının oluşturulmasının öneminin altını çizdi.

Ateşkese rağmen saldırılar devam ediyor

Rusya Savunma Bakanlığı, Suriye'nin İdlib bölgesinde 9 Ocak'ta saat 14.00'ten itibaren ateşkes uygulamasının başladığını iddia etmişti. Ancak Rusya Savunma Bakanlığının bu açıklamaları "oyalamaktan" öteye geçmemiş, Beşşar Esed rejimi ve İran destekli terörist gruplar, kara saldırılarına devam ederken Rusya da hava saldırılarıyla karadaki birliklere destek sağlamıştı.

Türkiye Millî Savunma Bakanlığı ise İstanbul'da 8 Ocak'ta düzenlenen Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki zirvede, Libya ve İdlib'de ateşkes ilan edilmesi kararına varıldığını ve taraflara bu yönde çağrı yapıldığını, 12 Ocak'ta 00.01'den itibaren ateşkes uygulamasının başladığını duyurmuştu.

Astana anlaşmaları ve Soçi mutabakatına uymuyorlar

Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib kenti neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin ve rejim karşıtı silahlı grupların kalesi konumunda. İç göçle, nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib vilayetinin merkezi, 2015 yılında muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib kenti, tüm anlaşma ve mutabakatlara rağmen Beşşar Esed rejiminin en yoğun saldırı düzenlediği bölgelerin başında geliyor.

4 gerginliği azaltma bölgesi var ama...

Belirlenen dört gerginliği azaltam bölgesi bulunuyor. Bunlar:

1. İdlib ili ve komşu iller (Lazkiye, Hama ve Halep vilayetlerin bazı bölgeleri)
2. Humus ilinin kuzeyi
3. Şam'daki Doğu Guta
4. Suriye'nin güney bölgeleri (Dera ve Kuneytra vilayetleri)

Türkiye, Rusya ve İran’ın katıldığı, 4-5 Mayıs 2017 tarihindeki Astana toplantısında, "İdlib ili ve komşu iller Lazkiye, Hama ve Halep vilayetlerin bazı bölgeleri", "Humus ilinin kuzeyi", "başkent Şam'daki Doğu Guta" ile "Suriye'nin güney bölgeleri olan Dera ve Kuneytra vilayetleri" olmak üzere 4 gerginliği azaltma bölgesi oluşturuldu.

Fakat Beşşar Esed rejimi ve İran destekli terörist gruplar, ateşkes ilan edilerek durumun muhafaza edilmesinin kararlaştırıldığı 4 gerginliği azaltma bölgesinden İdlib hariç kalanları, Rusya’nın hava desteği ile ele geçirdi. Saldırılardan kaçan yüz binlerce sivil, en güvenli bölgeler olduğu düşüncesiyle kuzeyde Türkiye sınırına yakın kesimlere göç etti.

Rusya da sözünde durmadı

Rusya’nın, Türkiye ile 17 Eylül 2018 tarihinde vardığı Soçi mutabakatından bir süre sonra da saldırılar devam etti. İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ni hedef alan Rusya, Beşşar Esed rejimi ve İran destekli terörist gruplar, yalnızca 2019 yılının başından bu yana Türkiye sınırı yakınlarına, yaklaşık 1 milyon 300 bin sivilin göç etmesine neden oldu. Hava saldırılarında bin 600'den fazla sivil hayatını kaybetti.

Yorumlar (0)