AB'den, YPG'ye katılan Avrupalılarla ilgili kritik uyarı

YPG, terör örgütü destekçilerine ve üyelerine barınma ve sığınma hakkı tanınan Avrupa'da, bir terör örgütü olarak görülmüyor.

“Sol terör grupları ve YPG/PKK bağları güçleniyor”

Avrupa’da propaganda faaliyetlerinde bulunan örgüt sempatizanları, Fransa'nın başkenti Paris başta olmak üzere, diğer şehirlerde ve Avrupa devletlerinde bir engelle karşılaşmadan eylemler gerçekleştirebiliyor.

Avrupa Birliği Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, Avrupa'da bulunan aşırı sol terör grupları ile birlikte YPG/PKK terör örgütü arasındaki ilişkilerin güçlendiğini ifade etti.

Kerchove, YPG'ye katılan aşırı solcu örgüt üyelerinin, Avrupa'da gerçekleştirilen terör faaliyetlerinde uygulayabilecekleri kabiliyetler edindiğini ifade etti ve YPG’nin bir terör örgütü olarak görülmemesi sebebiyle bu kişilere ilişkin herhangi bir yasal takibat yapılamadığı uyarısını yaptı.

Gilles de Kerchove tarafından hazırlanan ve daha sonra AB üye ülkelerinin delegasyonlarına iletilen "Sol ve Anarşist Aşırıcılık ve Terörizmle Mücadele için AB Eylemi" adlı iç tartışma belgesi, Avrupa Birliği’nde sivil özgürlük başlıklarını takip eden kâr amacı olmayan "Statewatch" adlı kuruluş tarafından yayınlandı.

Avrupa’da terör riski

Avrupa Birliği’nin terörle mücadele politikasında terörün bütün türlerine karşı durulduğu belirtilen belgede, 1970 ve 1980'li yıllarda Batı Avrupa’da solcu terör gruplarının saldırılar gerçekleştirdiği anımsatıldı.

Belgede ayrıca Avrupa ülkelerindeki ana terör tehdidinin bugün, AB'nin "cihatçı teröristler" olarak tanımladığı kaynaktan gerçekleştiği, solcu ve şiddet içeren anarşist terörün ve aşırıcılığın hiçbir zaman ortadan kaybolmadığı kaydedildi.

Fransa’nın PKK’ya desteği

Fransa’nın, AB'nin terör örgütleri listesinde bulunmasına rağmen PKK’ya eski Cumhurbaşkanı Mitterrand’dan, şu anki Cumhurbaşkanı Macron’a kadar 41 yıldır verdiği destek uzun yıllardır biliniyor

Mart 2011’de Suriye'de iç savaşın patlak vermesinin ardından daha fazla alan bulan ve karışıklıktan faydalanarak Suriye'nin kuzeyinde bir devlet hayal eden PKK/YPG, bu anlamda Avrupa’da en önemli desteği Fransa'dan aldı.

2012'de göreve başlayan eski Cumhurbaşkanı François Hollande döneminden beri Fransa'da rahat bir şekilde propaganda yapma imkanı bulan örgüt, başta Paris olmak üzere diğer kentlerde, hiçbir engel tanımadan eylemlerine devam etti.

Yunanistan, İtalya, İspanya...

Sol ve anarşist terör olaylarının Yunanistan, İtalya ve daha az olmakla birlikte İspanya'da yoğunlaştığı ifade edilen belgede, "Avrupa'daki aşırı solcu grupların, Suriye'nin kuzeyinde bulunan sol eğilimli gruplarla dayanışmaya" ciddi önem verdiği kaydedildi.

"Avrupalı aşırılıkçı solcu gruplarla Kürt organizasyonların bağların son dönemlerde giderek güçlenmektedir." sözlerinin yer aldığı belgede, "YPG'nin DEAŞ ile mücadele ettiği" iddia edilerek şu ifadeler yer aldı:

"Suriye'de DEAŞ ile mücadele eden YPG'ye katılan Batılı gönüllü kişilerin bazılarının, aşırıcı sol ideolojik görüşleri bulunuyor. AB, YPG'yi terör örgütü olarak görmediği için silahlı savaşçı adıyla bu örgüte katılan gönüllüler, yabancı terörist olarak değerlendirilmemekte ve bu sebeple birçok AB devletinde yasal takibat yapılmamaktadır. Birçoğunun çatışmalara ve savaşlara katıldığını inkar etmesi, bunlar hakkındaki yasal takibatı zorlaştırmaktadır. Cihatçı gruplara katılım gösteren Avrupalılar’da olduğu gibi Suriye'deki solcu ve anarşist savaşçı gönüllüler, Avrupa'daki terör faaliyetlerinde uygulayabilecekleri kabiliyetleri edinmekte ya da kabiliyetlerini güçlendirmektedir."

Belgede ayrıca geçen yıl sonunda Fransa'da, terör saldırısı hazırlığı yapan bir gruba ilişkin operasyon ve ardından Suriye'de YPG saflarında "çatışan, savaşan" Fransız terör grubu liderinin söz konusu operasyonda tutuklanması örnek gösterildi.

“PKK, Avrupa için tehdit oluşturmuyor”

Öte yandan Fransa'nın Strazburg şehrindeki Avrupa Konseyi, PKK'nın adeta evi gibi işlev görüyor. Avrupa Konseyi, terör örgütü PKK’ya siyasi destek sunmaktan kaçınmıyor.

Avrupa Konseyi binasının önünde PKK destekçileri, örgüt elebaşının serbest bırakılması amacıyla eylemler gerçekleştiriyor. AP Türkiye eski Raportörü Kati Piri'nin "PKK'nın Avrupa için herhangi bir tehdit oluşturmadığı"na ilişkin sözleri ise Fransa ve Avrupa'daki tutumu özetler nitelikte.

Fransa’da, PKK terör örgütünden Kürtlere baskı

Fransa’da, PKK ile bağı bulunan 20'yi aşkın dernek farklı şehirlerde şu an dahi faaliyet göstermeyi sürdürüyor.

Fransa yönetiminin PKK'ya verdiği ayrıcalıklar aracılığıyla örgüt, Fransa’da PKK yanlısı olmayan Kürt vatandaşlar üzerinde baskıyla etkisini artırmaya çalışıyor.

Bölücü terör örgütü PKK, ülkedeki sözde temsilcileriyle kendilerine destek vermediklerini belirledikleri Kürt vatandaşlarından "sahip çıkma" ismiyle baskıyla para alıyor, kabul etmeyenlerin ise ya iş yerlerine baskın düzenliyor ya da barınmasına imkan tanımıyor.

Belgede DHKP-C detayı

AB'nin belgesinde yalnızca YPG terör örgütüne yer verilmedi. Öte yandan başka bir terör örgütü olan DHKP-C de belgede kendisine yer buldu.

Avrupa ülkelerini, Türkiye'deki eylemlerini desteklemek için DHKP-C'nin lojistik üs olarak kullandığı kaydedildi. Buna rağmen AB içinde DHKP-C'nin saldırı tehdidinin düşük olduğu ifadde edildi.

DHKP-C ve YPG/PKK EUROPOL raporunda yer buldu

Haziran ayında AB Polis Teşkilatı Europol, bir terör raporu yayınlayarak PKK'nın başta Belçika, Hollanda, Avusturya, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde aktif bir şekilde propaganda faaliyetlerini yürüttüğü fakat Kovid-19 kaynaklı seyahat yasakları nedeniyle terör örgütü gruplarının Avrupa'da istedikleri miktarda para toplayamadıkları belirtilmişti.

Raporda İngiltere, Belçika ve diğer Avrupa ülkelerinin vatandaşı birçok kişinin YPG/PKK'ya katılmak üzere Suriye'nin kuzeyine gittikleri açıklanmıştı. Terör örgütü DHKP-C insan kaçırma, hücre oluşturma ve kurye eylemlerine temas edilen raporda, örgüt üyesi üç şüphelinin Avusturya'da mahkum edildiği kaydedilmişti.

Öte yandan Almanya ve İtalya’da TKP/ML üyelerinin yargılandığı anımsatılmıştı. Aşırı sol örgütlerin Avrupa'da gerçekleştirdiği 25 saldırının 24'ünün İtalya'da düzenlendiği aktarılırken, diğer saldırının ise Fransa'da yapıldığı hatırlatılmıştı.