25 milyon doları çobanlar bulmuş

DEAŞ'ın, yakın zamana dek petrol satışlarından, gasp, kaçırma eylemlerinden ve kontrol edilen bölgelerde yaşayan insanlardan alınan vergilerden elde ettiği 25 milyon dolardan fazla para, altın ve gümüş içeren hazinelerin gömülü olduğu ve hazinenin çobanlar tarafından bulunduğu ortaya çıktı.

Bağdadi'nin yakınlarındaki bir isim olan Muhammed Ali Sacit, Dubai merkezli El Arabiye televizyonu ile yaptığı özel bir röportajda, DEAŞ militanlarının "ancak çobanlar tarafından keşfedilebilir" dediği hazineleri Irak'ın yüzölçümü bakımından en büyük ili olan El Anbar vilayetine nasıl sakladıklarını ve yeraltına gizledikleri gömünün büyük bölümünün "yerel çobanlar" tarafından bulunarak yağmalandığını ifade etti.

Muhammed Ali Sacit, grubun lideri Ebubekir El Bağdadi'nin son günleriyle ilgili ayrıntıları da açıkladı. Bir numaralı teröristin 8 metre uzunluğunda ve 6 metre genişliğinde bir yeraltı tünelinde rahatça yaşadığını, ışıklarının ve dinî kitapların olduğu bir kütüphanesi olduğunu söyleyen Sacit, Bağdadi'nin bulunmayı beklemediğini, grubun gizlenme taktiklerini ortaya çıkardığını söyledi. Sacit, Bağdadi’nin sırdaşlarından birinin her sabah Bağdadi'yi aradığını, güvenlik durumunu ve çölün güvenlik güçleri tarafından devriye gezilip gezilmediğini söylediğini de ekledi.

Günlük 3 ila 8 milyon dolar

DEAŞ gücünün doruklarındayken, yani Suriye'nin batısından Irak'ın doğusuna uzanan bölgeleri kontrol ettiğinde, militanlara verdiği 300 dolar ila 1.400 dolar arasında değişen maaşlarla milyarlarca dolar kazandı. Terörizme Bakış Açıları (Perspectives on Terrorism) dergisinde yayımlanan bir makalede DEAŞ'ın henüz tam kapasitesine ulaşamamışken bile 2015 yılı Mart ayında Irak ve Suriye'deki el Ömer, el Cefre ve el Ceribe petrol havzalarını kontrol ederek günlük 80 bin varil petrol üreterek günlük 3 ila 8 milyon dolar gelir elde ettiği verilerle ortaya kondu.

Uyuşturucu, ilaç, petrol, kontrol noktaları...

ABD Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA), DEAŞ'ın diğer birçok çağdaş terör örgütü gibi “uyuşturucu kaçakçılığı gelirleri veya dünyadaki uyuşturucu rotalarının vergilendirilmesi yoluyla finanse ediliyor” demişti. Uyuşturucu ticaretinden elde edilen paralar DEAŞ'ın gelirlerinin büyük kısmını oluşturuyordu.

ABD merkezli ünlü düşünce kuruluşu Atlantic Council'de de DEAŞ'ın ilaç, petrol ve sınır kontrol noktalarından geçen insanlardan vergi aldığı ifade edildi. IHS’deki analistlere göre, Nisan 2016’da, DAEŞ gelirinin yaklaşık yüzde ellisi vergilendirme ve el koyma amaçlıydı.

Konuttan 10, iş yerinden 15...

DEAŞ, ayrıca, bankalardan ve mülklerden de vergi topluyordu. Bu anlamda, Irak-Suriye coğrafyasını geleneksel anlamda kontrol etme ihtiyacının petrol işleme ve yerleşik vergi toplama üzerine yoğunlaştığı düşünülüyor. Dünya Bankası verilerinin de desteklediği üzere konuya dair yapılan araştırmalar, Nisan 2016 itibarıyla, DEAŞ'ın konut sakinlerinden yüzde on, iş yerlerinden yüzde 15, satış vergilerinden yüzde iki ve banka para çekme oranından yüzde beş vergi aldığını ortaya koyuyor. DEAŞ'ın kontrolü altında yaşayan Hıristiyanların, DEAŞ'ın kuruluş yeri olarak görülebilecek Rakka'dan sınır dışı edilmemek için bir “koruma sigortası” yapmalarının veya “haraç” ödemelerinin gerektiği de iddialar arasında yer alıyor. Benzer şekilde, DEAŞ'ın, Kuran'la ilgili soruları doğru şekilde cevaplayamayan bireylerden “dinî para cezaları” topladığı öne sürülüyor.

2 senede 750 milyon dolar

DEAŞ, 2014 yılında Deyrizor’u ele geçirdiğinde, Suriye’nin en büyük petrol sahası El Ömer’i de kontrolü altına aldı. DEAŞ, Deyrizor yakınlarındaki Tanak, Cefre, Vard petrol sahaları, Humus yakınlarındaki Şer ve Cezal petrol sahalarını ve Rakka'nın eteklerinde bulunan çeşitli petrol sahalarını da kontrol etti. ABD öncülüğündeki DEAŞ'la Mücadele Koalisyonu 2017 ve 2018 yılında bu sahaları aşamaları olarak geri alıncaya dek aradan geçen birkaç sene içerisinde terör örgütünün 750 milyon dolardan fazla gelir elde ettiği ABD savunma kaynaklarınca ifade edilmişti.     

Habernediyor.com / Turgut Başer