Yüz tanıma teknolojisi korkutuyor!
Verinin teknolojide işlenişi yaşamımızı dönüştürüyor, buna “Veri Devrimi” başlığı koyulmada sakınca görülmüyor. Kişisel verilerin üst organlar tarafından segmente edilip kişilerin gözetim altına koyulması sağlıklı bir durum teşkil edecek mi? Cevabı haberimizde…
Bankalarda, sosyal medya hesaplarında da kullanılmaya başlayan ve yavaş yavaş hayatımıza giren “yüz tanıma” özelliği, gizlilik ve gözetim (sürveyans) açısından nasıl değerlendirilmeli?
Metrolarda yüz taramasıyla ödeme yapılıyor
Yüz tanıma teknolojisi, insan aklına gelebilecek her ortamda kullanılıyor. Yüz tanıma teknolojisinde Çin’in dev olduğu biliniyor. Çin’in Çengçou şehri metro istasyonlarında yüz tanıma sistemi ile ödeme yapılıyor.
Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşları bu teknolojinin “devlet gözetimini (sürveyans)” çok sıkılaştıracağından duydukları rahatsızlığı dile getiriyorlar.
Yüz verileri çalınırsa kişinin birçok kaynağına giriş yapılabilir
Çinli vatandaşlar sosyal medya araçlarını kullanarak, George Orwell adlı İngiliz yazarın kaleme aldığı 1984 kitabındaki “Büyük erkek kardeş seni izliyor (big brother is watching you)” distopik senaryosunu yaşayacaklarının endişesini dile getiriyorlar. Yüz verilerinin çalınıp, kötü amaçla kullanabileceği, yüz verileriyle kişiler hakkında her şeyin yapılabileceği gibi endişelerde de bulunuyorlar.
Çin yüz tanıma teknolojisiyle Uygur Türklerine kültürel soykırım uyguluyor
Bu sadece teknolojinin güzel bir imkânı olarak kullanılmıyor, insanî kriz oluşturabilecek durumlarla da vuku buluyor. Bugün Doğu Türkistan Türkleri yüz tanıma teknolojileri ile Çin’li otoriteler tarafından tespit edilip, kültürel soykırım olarak tanımlanabilecek bir hâl alabiliyor. Uygur Türklerini toplama kampına alarak bir nevi kültürel soykırıma tâbi tutuyorlar.
