Uzmanlardan uyarı: 'Sosyal medyadaki 20'li yaş akımı masum değil'

Japonya merkezli yüz tanıma şirketi Ayonix'in Kurucusu olan Dr. Sadi Vural, sosyal medyada gündeme yerleşen "20'li yaşlar challenge" tarzı akımların masum bir biçimde ortaya çıkmadığını açıkladı. 

BİLİM-TEKNOLOJİ 17.05.2021, 13:44 18.05.2021, 09:40
Uzmanlardan uyarı: 'Sosyal medyadaki 20'li yaş akımı masum değil'

Yüz tanıma teknolojisi, son dönemlerde havalimanları, sokaklar, kamu binaları, stadyumlar gibi hayatın birçok alanında kullanılmaya başlandı.

Gizlilik endişelerine sebep oluyor

Gizlilik endişelerine sebep olan yüz tanıma teknolojisi, sosyal medya akımlarında da sıklıkla karşımıza çıkıyor.

Japonya merkezli yüz tanıma şirketi Ayonix'in kurucusu olan Dr. Sadi Vural, konuya ilişkin açıklamasında sosyal medyada ortaya çıkan "20'li yaşlar challenge" tarzı akımların masum bir biçimde ortaya çıkmadığını, bu akımların veri toplama hedefiyle belirli taleplerle ortaya çıktığını ifade etti. Bu akımlarla elde edilen görüntülerle yüz tanıma sistemlerinin kuvvetlendirildiğini belirten Vural, tanıma performansının artırıldığını aktardı.

Yüz tanıma teknolojisindeki gelişmelerle birlikte "deepfake"in geliştiğini aktaran Sadi Vural, pek çok ülkeden yapay bir şekilde üretilmiş olan yüzlerin tespiti için yoğun talep aldıklarını aktardı.

Paylaşılan açık verilerin birçok firmanın eline geçebileceğine vurgu yapan Vural, "Arama robotlarıyla görüntülerin toplandığını ve söz konusu bu arşivin günden güne genişlediğini biliyoruz. '20'li yaşlar challenge' akımı tarzı bu akımlarla da bu alandaki eksik parçalar tamamlanıyor.” sözlerini kullandı.

"20 sene sonraki yüzler de analize tabi tutuluyor”

Vural açıklamalarına şöyle devam etti:

“Paylaşımda bulunan kişilerin yüz verileri, kişi bazlı yorumlandığında 20 sene önceki değişime göre 20 sene sonraki yüzün değişim analizi de tespit edilebilir. Yani 20 sene önceki bir yüzün 60 yaşındaki halinin  yapay zeka ile simüle edilebilmesine imkan sağlanıyor. Böylece 'deepfake'in de önü açılıyor. İnsanların nerelere gittiği, ne yaptıkları, yedikleri gibi pek çok veri elde ediliyor, fakat görsel tarafta veri elde etmede birçok eksik var. Sosyal medyadaki akımlar sayesinde bu eksikler tamamlanıyor ve ihtiyaç duyulan veriler varsa akım o yönde değişiyor. Verilerin güvenli bir şekilde elde edilmesi ve uygulanmasıyla  topluma faydalı etkinlikler de ortaya çıkacaktır, fakat bunun için yönetmelikler henüz hazır değil. Yasal açıdan eksiklikler varken bu akımların yalnızca kötü sonuçlar getirebileceğini düşünüyorum."

Toplanan bu verilerin, yapay zekaya bağlı yüz tanıma etkinliklerin eğitimi açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kullanıcılar, kişi hak ve güvenliklerine dikkat etmelerine rağmen sosyal medyada her türlü görüntülerini paylaşıyorlar. Bu duruma her kesimden insan katılıyor. Bu akımlara karşı kullanıcıların bilinçli olmalarını, akımın amacını iyi düşünmelerini, arka planında olabilecekleri görerek karar vermelerini tavsiye ediyorum. Bütün bu akımlar kötü diye bir durum yok, fakat hiçbir akım sadece 'insanları eğlendirelim' şeklinde bir amaçla ortaya çıkmaz. Yüz tanıma teknolojisi, komplo teorilerine uzun zamandır malzeme oldu. Bu akımlar olmasa da yüz tanıma gelişiyor. İnsanlar mantıklarıyla, akıllarıyla hareket ederse bu akımların kimseye zarar veremez.”

Yorumlar (0)