Türkiye'nin ilk aşı enstitüsünde yerli aşı çalışmalarında sona gelindi

Türkiye'nin ilk aşı enstitüsü olarak bilinen Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü, Kovid-19'un yeni varyantlarına kolay bir şekilde uyarlanabilme özelliğine sahip olan "sentetik peptit" temelli aşıda klinik öncesi araştırmaları tamamlama safhasına geldi.

BİLİM-TEKNOLOJİ 21.10.2022, 14:12 22.10.2022, 17:47
Türkiye'nin ilk aşı enstitüsünde yerli aşı çalışmalarında sona gelindi

Yerli aşıların üretimi, geliştirilmesi ve ülkenin aşı politikalarının belirlenmesi hedefiyle 2018 yılında kurulan Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü, yerli aşı çalışmalarıyla ilgili açıklama yaptı.

Çalışmalar 5 farklı ünitede yürütülüyor

Türkiye'nin ilk aşı enstitüsü olarak bilinen merkezde, yerli aşıların geliştirilmesinden üretimine kadar geçen bütün aşamalar 5 farklı ünitede yürütülüyor.

Dünya standartlarında cihazların tercih edildiği enstitü, aşı üretiminde görevli bilim insanlarının yetiştirilmesi için de okul görevini üstleniyor.

Aşı teknolojisi yüksek lisans ve doktora programına öğrenci alınacak 

Çalışmalarla ilgili bilgi aktaran Aşı Enstitüsü Aşı Teknolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semra Aydın, YÖK'ün talebi sonrasında kurulan enstitünün, aşı ile ilgili farkındalığın oluşturulması, ülkenin ihtiyacı olan bilim insanlarının yetiştirilmesi görevini de üstlendiğini anımsattı.

ABD, Fransa ve İsviçre, gibi ülkelerde örnekleri olan enstitüde, aşı çalışmalarıyla ilgili bir yüksek lisans programının sürdüğünü söyleyen Aydın, "Aşı teknolojisi yüksek lisans ve doktora eğitimiyle ilgili hazırlıklarımız da artık tamamlandı. Büyük olasılıkla ocak ayından itibaren öğrenci alımına başlayacağız. Aşı üretimiyle ilgili hem sektörün ihtiyacı olan deneysel faaliyetlerin planlanması hem de ihtiyaç duyulan insan kaynağının yetiştirilmesi için çalışmalar yapacağız." sözlerini kullandı.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ve benzeri paydaşlarla enstitünün ortak çalışmalar yürüttüğünü söyleyen Aydın, aşı üretimiyle ilgili ilerleyen dönemde çok başarılı işlerin ortaya çıkacağını düşündüklerini ifade etti. 

"Sentetik peptit aşıda klinik öncesi araştırmalar tamamlanmak üzere"

Doç. Dr. Aydın, Kovid-19 pandemisinin görülmesiyle birlikte enstitüde TÜSEB destekli sentetik peptit aşısı ile ilgili çalışmaların başlatıldığını hatırlattı.

İlk başta Wuhan varyantı yoluyla ilerleyen aşının hayvan deneylerinden olumlu neticeler alındığını söyleyen Aydın, sözlerine şöyle devam etti:

"Aynı çalışmayı şimdi, diğer varyantları da içerecek bir şekle dönüştürüyoruz. Yani aşının Delta ile Omicron'un BA.4, BA.5 varyantlarına karşı etkinliğini inceliyoruz. Şu an bu varyantlara karşı geliştirdiğimiz formülasyonların deney hayvanlarına yönelik çalışmaları devam ediyor, klinik öncesi çalışmalar tamamlanma noktasına geldi. Yakın dönemde klinik aşamaya geçmeyi düşünüyoruz. Şu ana kadar sağladığımız sonuçlar oldukça olumlu, kontrol grubuna göre formülasyonlarımızda 3 katı antikor oluşumu sağladık."

Aydın, yeni varyantlara adaptasyonları daha kolay olduğu değerlendirilen peptit aşıların "belirli bir patojene karşı bağışıklık oluşturmak için geliştirilmiş olan ve patojene ait proteinin belirli bir bölümünü sentetik olarak taklit eden aşılar" biçiminde tanımlandığını aktardı.

"Çalışmalarımız, enfeksiyonlarla mücadelede işe yarayacak"

Doç. Dr. Semra Aydın, yerli aşı çalışmalarına ilişkin "Geç kalındı.", "Geriden mi geliyor?" gibi algıların oluşabildiğine dikkat çekerek, durumun aslında böyle algılanmaması gerektiğini aktardı.

Piyasadaki Kovid-19 aşılarının hepsinin ilk Wuhan varyantına göre üretildiğine ve ardından çok sayıda varyant ortaya çıkması sebebiyle bu aşıların etkinliğinin azaldığına dikkat çeken Aydın, şunları söyledi:

"Aynı zamanda bu çalışmalar, aşı üretiminin Türkiye'de yeniden başlamasını sağladı. Ülkemizde tekrar bir aşı üretim kültürü, buna ilişkin altyapılar oluşuyor. Bunun dışında aşı çalışmalarımız devam eden enfeksiyonlarla mücadelede işe yarayacak. Aşı üretimiyle ilgili ülkemizde tekrar ciddi bir farkındalık ortaya çıktı. Ardından da bütün çocukluk çağı aşılarının Türkiye’de üretildiği, gençlerimizin aşı AR-GE ve üretim faaliyetlerinde aktif olarak görev aldığı bir döneme geçmeyi ümit ediyoruz."

Yorumlar (0)