Sosyal medyayı kasıp kavuran ’20 Years Challange’ akımına dikkat!

Sosyal medyada son günlerin viral etiketi 20 Yaş Challenge için Marmara Üniversitesi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kınık’tan uyarı geldi. Kınık, bu ve benzeri popüler etkinliklerin büyük veriye hizmet edebileceğini söyleyerek kullanıcıları başta eğlenceli duran bu faaliyetlere katılıp bilgilerini paylaşmadan önce çok dikkatli olmaları çağrısında bulundu.

BİLİM-TEKNOLOJİ 06.05.2021, 09:52 06.05.2021, 17:16
Sosyal medyayı kasıp kavuran ’20 Years Challange’ akımına dikkat!

Dünya genelinde yayılan Ice Bucket Challenge, Selfie, Falling Stars ve Kiki Dansı gibi akımlar sosyal medyayı kasıp kavururken, bu akımlara uygun içerik üretmek isteyen kullanıcılar ise trend etiketlere akın ediyor.

Virüs gibi yayılan bu akımlar başlangıçta eğlence amaçlı gibi görünüyor. Özellikle son başlayan ve 20’li yaşlara ait olan fotoğrafların paylaşıldı akımın içine ünlülerin de girmesiyle sosyal medyada viral bir etki oluştu.

Marmara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ali Murat Kırık, “Zararsız gibi görünen bir şeye katılmayı ya da çocuklarınızın bu akıma katılmasını kabul etmeden önce göz önünde bulundurmanız gereken şeyler olabilir.

Çünkü yapay zeka, toplu bilgi veri tabanlarını kullanmak için makine yönetimini tekniğini kullanıyor. Siz güzel bir eğlence fotoğrafınızı taradığınızda kişisel verileriniz farklı şirketlerin yüz tanıma yazılımlarınca taranıyor. Bu programlar tarafından etiketleniyorsunuz, bilgileriniz inceliyor ve kişisel hesabınız üzerinde bir bilgi oluşuyor. Sosyal medya üzerinde arkadaşlarınızla beraber fotoğraflar paylaşmak eğlenceli belki fakat verdiğiniz bu verilerin kimlere ulaştığını bilmek de bir o kadar önem taşıyor. Çünkü son 2 gün içerisinde bu akıma giren kullanıcı sayısı 30 milyonun üzerinde.” şeklinde konuştu.

Beğenilme arzusu başınıza dert getirebilir

Dijital İletişim Araştırmacısı Doç. Dr. Kırık, beğenilme istediğinin bağımlılık oluşturabileceğine dikkat çekerek, “Beğeniler beynimizde endorfin salgılamaya sebep olur ve bizleri daha da fazlasını başarmaya dair bir arayışa iter. Kimi kişilerin sosyal medya üzerinde görmüş oldukları yoğun ilgi, onları yeniden paylaşım yapmaya sevk etmektedir.

Aynı şekilde büyük veri denilen terim, çok büyük ve karmaşık yapıdaki veri kümelerinin analizi, bunlardan sistematik olarak bilgi çıkarımı ve bunlarla başka şekillerde ilgilenme yollarıyla ilgilenen bir alandır. Akımların büyük veriye hizmet ettiğini görebilmek kolaydır.

Örnek verelim: Yaşla ilgili özellikler ve ileri yaşlarda nasıl görüneceğine dair bir yüz tanıma algoritması oluşturmak istediğinizi düşünün. Normalinde böyle bir algoritma için çok sayıda kişinin yüzünü içeren geniş bir kümeye ihtiyacınız vardır. Böyle olduğunda algoritma sistemleri ciddi bir veri desteği almış olur. Böyle olunca bizler de haz için kendi elimizle kişisel verilerimizi vermiş oluyoruz.” dedi.

Yüz yapısı, cilt rengi, dış hatları ve yaşlanmada olan değişiklikleri daha da iyi algılamak amacıyla algoritmaları geliştirirken bütün bu verilerin çıkarabileceğini paylaşan Kırık, sözlerine şöyle devam etti:

“Basit bir şekilde söylemek gerekirse, birçok insan 20 senelik dönemi göz önünde bulunduracaksa eğer, nasıl göründükleri konusunda önemli farklılıklar var demektir. Bu da yaş ilerlemesi konusunu yapay zekanın daha da iyi bir şekilde öğrenmesine yardımcı olur. Yapay zeka da beynimize çok yakın bir şekilde konuşur. Yeniden veri girişi yoluyla bilgiyi saklar ve en sonunda da öğreniriz. Öğrenme yeteneğinde ustalaşmanın ardından veri parçalarını birleştirmeyi, yeni fikirler oluşturup sorunlara çözümler keşfetmeyi başarırız. Yapay zekanın temel tasarımı yapay bir sinir ağı sistemidir. İlk oluşturulduğu zaman bilgi olmadan başlar fakat veri beslemesi gereklidir. Örneğin, bir yüz tanıma programının öğrenmesi için milyonlarca yüz verilebilir. Bebeklerden yaşlılara dek insan görüntülerini kapsar. Buranın temel sorunu bir gün bu verilerin kötü amaçla kullanılacağı ve kendi kişisel verilerimizin rızamız olmaksızın toplanacağı fikridir. Firmalar sizlerin imajından faydalanıyor ve katılmanız için size para dahi vermiyor.”

Hedefli reklamcılık isteniyor

Yüz tanıma sistemlerinin amacının reklamcılık faaliyetlerini kullanıp eylemlerini sürdürdüğüne dikkat çeken Kırık, “Halihazırda bütün sosyal medyalara zaten fotoğraflarınızı yüklediğinizi ve bu ağlar tarafından fotoğraflarınıza erişilebildiğinizi düşünebilirsiniz. Ancak buradaki problem kullanıcıların hem eski hem de yeni fotoğraflarını birlikte paylaşmasıdır. Böylece kullanıcıların bir sıra dahilinde fotoğraflarının sosyal ağlarca analiz edilmesi çok daha kolaydır. Bununla beraber insanların nasıl görünüp yaşlandıklarını yakalamaya çabalayan teknoloji için bu durum çok daha kullanışlıdır. Yani bir çeşit, pazarlamaya hizmet etmektedir. Sonuç olarak bu yeni derlenmiş olan veriler aracılığıyla, hedefli reklamlara destek olunacağı durumu ortadadır. Yaşlar ilerledikçe, bizler için reklam mesajları birçok özelliğe göre değiştirilecek ve görsel özellikler de mühim bir kriter oluşturabilecektir.

Böylece bu durum, beğenilerimiz, etkileşimlerimiz ve konum izleme bir araya geldiği zaman durumun vahameti daha da iyi görülmektedir. Bu tip etkinliklere katılmak eğlenceli gibi görünse de çevrim içi göndermiş olduğunuz verilerinizin aldığınız riske değip değmediğinden emin olun. Her daim profillerinizin gizlilik ayarlarının kontrolünü sağlayın ve emeğinizle zamanınıza değecek şeylere katılım sağlamaya çabalayın. Çocuklarınızın da yayınlayabileceklerini sınırlayarak onları koruyun. Bununla birlikte bir görüntüyü göndermeden, fotoğraf arka planınızdaki bütün verileri kaldırmış olduğunuzdan da emin olun. Çünkü yüzünüzü başkasına veriyorsanız, gelecekte belki de ev adresinizi vermenize gerek kalmayacak.” sözleriyle cümlelerini bitirdi.

Yorumlar (0)