Sosyal medyanın masum yüzü hastalığa dönüşmesin! Bu belirtilere dikkat…

Bilgisayarlar, mobil cihazlar, internet ve sosyal medyayla olan etkileşimin artmasıyla birlikte, boş zaman aktiviteleri, masum görünen internet etkileşimleri ciddi sorunlar haline gelebilme potansiyeli taşır oldu. Bu yazımızda ele aldığımız bağımlılıklardan veya fobilerden biri yada birkaçını taşıyorsanız tehlike sinyalleri sizin için de çalıyor olabilir.

BİLİM-TEKNOLOJİ 24.12.2021, 23:30 26.12.2021, 10:40
Sosyal medyanın masum yüzü hastalığa dönüşmesin! Bu belirtilere dikkat…

İnternetin hayatımıza girdiği çeyrek asırdır günlük yaşamın ve iş hayatının dinamiklerinde çok şey değişti. 

Başlangıçta basit düzeyde işlemlerin yapıldığı ve düşük boyutta verilerin depolandığı bu zor taşınabilen, bir hayli maliyetli ve görece “kullanışsız” cihazlar olan bilgisayarlar zaman içerisinde küçülmesi, internet entegrasyonuyla geniş alanlara yayılması, internetin kendi içindeki devrimi ve mobil aygıtlarla tüm dünyanın birbiriyle olan bağının genişlemesiyle birlikte tahmin edilemeyecek kadar yaygınlaştı. 

Bilgisayarlar, mobil bilgisayarlara ve cep telefonlarıyla birlikte cebimize sığmaya başladı. İnternet sabit hatlardan taşınabilir bilgisayarlara ardından ise cep telefonlarıyla cebimize kadar girdi.

İş hayatı bütünüyle buna entegre oldu. Günümüzde artık bilgisayarın, internetin kullanılmadığı iş sayısı yok denecek kadar azaldı.

Ancak bu devrim yalnızca hayatımıza güzel şeyler mi kattı? Hayır. İnternetle birlikte kişilerin kendilerini tanıttığı sanal ortamlar oluşmaya başladı. Günümüzde en modern halini iş platformlarında, sosyal medya platformlarında gördüğümüz bu ortamların genelini sosyal medya olarak isimlendirmek yanlış olmayacaktır.

Özellikle günümüzün genç ve orta yaşlı kesiminin bütünüyle entegre olduğu sosyal medya dünyası da artık tıpkı internet gibi hatta kullanım sıklığı açısından internetin de önünde bir hızla hayatımıza entegre olmuş durumda.

Öyle ki internet ortamının ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla artık buna özel isimlendirilmiş çeşitli hastalıkları bile konuşuyor olduk. Bu yazımızda sosyal medya ve internetin kişisel kullanım alışkanlıklarından doğan zararlı yönlerini anlatacağız.

TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan istatistiklere göre 6-15 yaş grubu aralığındaki çocukların yüzde 55,6'sının bilgisayar, yüzde 64,4'ünün cep telefonu ve yüzde 82,7'sinin ise internet kullandığı belirlendi.

Dijital hastalık dünyası…

Günümüzün dijital çağ hastalıklarını son dönemlerde ismen çok sık duymaya başladık.

Bunların başında FOMO geliyor. FOMO yani açılımı “Fear of Missing Out.” Türkçe karşılığı “Bir şeyleri kaçırma korkusu.” Bu anlamıyla bakıldığında hayatınızda bir şeyleri kaçırma korkusunu bizzat yaşıyor olabilirsiniz. Zaman içerisinde internetin ve sosyal medyanın sıkça kullanımından kaynaklı artık başta masum gibi gelebilen alışkanlıklar FOMO’ya ve ardından ciddi rahatsızlıklara dönüşebiliyor. 

Bilgisayar başında geçirilen uzun saatler özellikle gençlerin fiziksel ve zihinsel gelişimleri üzerinde hasarlara neden olabiliyor. 

Fiziksel dünyadan elini eteğini çekmek…

İnternet kullanımı artık öylesine yaygınlaştı ki bunun nerede bir hobi nerede bir alışkanlık nerede bir bağımlılık olduğu konusu ince bir çizgiyle ayrılır oldu. 

Kişilerin bilgisayarların başında saatler geçirmesi, öyle ki artık fizyolojik yöndeki ihtiyaçlarını dahi karşılamak için bilgisayar başından ayrılmaması durumu söz konusu olabiliyor. Böylece sanal ortamla gerçek ortam birbiriyle karışıyor. 

Japonca’da buna hikikomori deniyor. Bu sözcük “toplumdan elini eteğini çekmek” anlamına geliyor ve kişilerin eve kendilerini kapatması, çevresiyle ve ailesiyle dahi iletişim kurmaması anlamına geliyor.

Koronavirüs pandemisi son yıllarda evde geçirilen süreyi arttırdı. Evlerde geçirilen sürenin artmasıyla mobil cihazlar ve internetle olan etkileşim de hiç olmadığı kadar arttı.

4- İnternetten araştırma hastalığı

İnternetten, sosyal medya içeriklerinden başımıza gelen veya belirtisini gördüğümüz herhangi bir hastalık konusunda bile felaket senaryoları üretebilir duruma geldik. 

Başta masum bir oyun gibi başlayan bu olay, zaman içerisinde tehlikeli bir yere gidebiliyor. Kişiler bir hastalığa yakalandıklarını düşündüklerinde internet üzerinde tanımsız profillerin yazdıkları kaynaksız bilgiler üzerinden kendilerine teşhis koyabiliyor ve hatta bunun sonucunda kendi ‘tedavilerini’ bile uygulayabiliyorlar.

Kaynağı belirsiz içerikler, özellikle kişilerin sağlıklarını etkileyen konularda yazıldıysa büyük tehlikeler oluşturabiliyor. Hastalık vb. durumlar konusunda şüphe varsa internetten teşhis ve tedavi uygulamak yerine derhal bir uzman hekime başvurmak gerekiyor.

5- Nomofobi

Başka bir hastalık boyutundaki konu ise özellikle genç kullanıcılarla ciddi düzeyde özdeşleşmiş vaziyette.Nomofobi’nin Türkçe karşılığına “telefonsuzluk fobisi” demek mümkün. Yani kişiler bu fobiye yakalandığında telefonlarıyla olan etkileşimini koparmak istemiyor. Telefonsuz kalmaya tahammül edemiyor. 

Nomofobiye yakalanıp yakalanmadığınıza ilişkin şu sorulara yanıt vererek başlayabilirsiniz:

  • 1- Telefonunuz yanındayken dahi, bir yerlerde bırakmış olma yanınızda olmama haber alamama endişesiyle sürekli eliniz telefonu kontrol etmeye gidiyor mu?
  • 2- Telefonunuzun şarjı bittiğinde haber alamama bir şeyleri kaçırma endişesiyle aşırı öfkeleniyor musunuz?
  • 3- Kısa süreliğine bile olsa telefonunuzdan ayrılmak sizin için kabul edilemez bir durum mu?
  • 4- Telefonunuz olmadığında kendinizi hayattan kopmuş şekilde hissediyor musunuz?

Bu soruların birkaçına birden evet yanıtını veriyorsanız, internetle, mobil cihazlarla ve sosyal medyayla olan iletişiminizi gözden geçirmekte yarar var.

Yukarıda tanımlanan hastalıkların sayısı çok çeşitli. Ama hepsinin özetinde bir bağımlılık veya fobi yatıyor. Günlük hayatın birer vazgeçilmezi olan mobil cihazlar, bilgisayarlar, internet ve sosyal medya siteleriyle aranızdaki iletişimi gözden geçirmenizde ve otokontrol sağlamanızda yarar var. 

Eğer sanal dünyayla oluşan etkileşiminizde kontrol sizden çıkıyorsa bir uzman desteği almak sorunu erkenden çözmek adına yararlı olabilir.

HABERNEDİYOR.COM / TAYFUR BAL - ÖZEL HABER

Yorumlar (0)