Selçuk Bayraktar: “Ülkemiz, erken doğum dönemini yaşıyor”

Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı (T3) Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, yönetimini üstlendiği TEKNOFEST’in Tuz Gölü’nde düzenlenen roket yarışlarını izlemek üzere Aksaray’da bulunuyordu. Burada hem yarışları izleyen hem de ajansa açıklamalarda bulunan Bayraktar, Türk gençlerini teknoloji ve bilime teşvik ettiklerini ve bununla gurur duyduklarını dile getirdi. 

“Bu yarışmalar, mucitlerin çıkmasına ön ayak oluyor” 

Bayraktar: “TEKNOFEST gibi roket yarışları gibi yarışlar, mucitlerin ortaya çıkmasına ön ayak oluyor. Örneğin otomotiv sektörünün devrimi sayılan akıllı ve elektrikli otomobiller, bu tarz yarışmalarda doğdu. Otomotiv sanayiinin doğuşuna baktığımızda, Paris’te düzenlenen bir teknoloji yarışmasının öne çıktığını söylemek mümkün. O dönemde motor teknolojisi üzerine bir yarışma yapılmış. Araştırma görevlisi olarak yurt dışında eğitim aldığım dönemde Amerika’da bir yarışma düzenlendi. Otonom Akıllı Araçlar Yarışması isminde olan bu yarışma, otomobillerdeki dönüşümün temelinde yatar. Bugün en büyük devrimlerden biri olarak da bu yarışmalarda sergilenen arabalar hayatımıza yavaş yavaş girmeye başladı. Bu gibi yarışmaların bu denli anlamlı kıvılcımlar çakması, dönüşümü tetikler ve yeni alanlar açar.” 



“Milli teknoloji hamlesinin dönüşümünü burada sağlıyoruz” 

Bayraktar: “TEKNOFEST, bu anlamda oldukça büyük ve önemli bir organizasyon. Biz burada, geleceğin trendlerine bugünden hazırlanan öğrencileri hem yarıştırıyoruz hem toplumun bunu bir festival olarak kutlamasını sağlıyoruz hem de milli teknoloji hamlesinin paradigma dönüşümünü gerçekleştiriyoruz. Peki bu dönüşüm nedir? 20 sene öncesinde insansız hava araçları için ‘Hiç uğraşmayın, dışarıdan alın.’ diyen anlayış şu anda ‘Biz yaptık mı en iyisini yaparız.’ demeye evrildi. Bizim de hedeflediğimiz buydu. Diğer tüm sivil alanlarda da bu evrilmeyi yaşamak istiyoruz.” 



“İnsansız hava araçlarımıza dünya çapında büyük ilgi var” 

Bayraktar: “Bayraktar TB3 ve insansız savaş uçağı projemizi hızla geliştiriyoruz. İnsansız hava araçlarımıza tüm dünyadan büyük ilgi var. Özellikle Azerbaycan Karabağ ve İdlib harekatlarından sonra bu ilgi arttı. Esasında Bayraktar TB1 insansız hava aracımız, Bahar Kalkanı harekatında (İdlib harekatı), Fırat Kalkanı’nda, Zeytin Dalı’nda ve son olarak da Azerbaycan’da Karadağ’da izlendi. Bu izlenimlerden sonra zaman zaman Bayraktar TB2’nin taleplerine yetişmekte zorlandığımızı söyleyebilirim. Baykar, bu ürünlerin ihracatları sayesinde gelirinin yüzde 70’inden fazlasını yurt dışından elde ediyor. Şu ana kadar imzalanmış 10’dan fazla sözleşme var. Bunların bir kısmını gönderdik. Bir yandan da Akıncı üzerinde çalışıyoruz. Akıncı'nın ilk teslimatını da gerçekleştirdik. Bu aracımıza da yoğun ilgi var. Öncelikle söz verdiğimiz araçları teslim etmeyi ve mevcut araçlarımızı kalifiye etmeyi beklediğimiz için Akıncı’nın taleplerine henüz yanıt veremedik. Şu anda Bayraktar TB2 için pek çok yerden ihracat sözleşmesi imzaladığımızı söyleyebilirim. Akıncı’nın ise daha gelişmiş bir sistemi bulunuyor çünkü kendisini, stratejik görevleri yerine getirmesi için tasarladık.” 



“Ülkemiz, erken doğum dönemi yaşıyor” 

Bayraktar: “Teknoloji tarihine baktığımızda savunma sanayisinin daima lokomotif görevinde olduğumu görmek mümkün. Kullandığımız bütün büyük teknolojilerin kökü savunma sanayisinde. Bilgisayar teknolojisi, tüm dünyayı değiştiren internet teknolojisi, küresel konumlama sistemi, savunma sanayisi maksadıyla ortaya çıkmış teknolojiler. Kullandığımız cihazların ve cep telefonlarının altyapıları da savunma sanayiinin ihtiyaçları ile doğmuş. Şu anda ülkemiz, bu erken doğum dönemini yaşıyor. Bu günlerden sonra sivil alanlara yayılarak, savunma sanayiindeki başarının dönüşümünü buralara yaymayı başarmalı ve ülkemizin büyük teknoloji girişimlerine açıldığını görmeliyiz. SİHA’lardaki bu başarıyı sivil alanlarda ve çok daha farklı alanlarda görmeye başlayacağımızı düşünüyorum.”