Metaverse, gerçek dünyanın sonunu “ısıtarak” hazırlıyor

Uzmanlar, Metaverse evreninin doğaya, dünyaya etkisini araştırmak için bir araya geldi. Yeni dijital dünyanın farklı noktalarına dikkat çeken uzmanlar, ulaşımdan kaynaklanan kirleticilerin yüzde 20 oranında düşüş yaşayacağını dile getirirken çip üretimi kaynaklı faaliyetlerin doğaya ve dünyaya daha fazla zarar vereceğini aktarıyor. Bu yeni dünyanın insanlar ve dünya için yararlı mı yararsız mı olduğu ise henüz bilinmiyor.

BİLİM-TEKNOLOJİ 04.04.2022, 13:25
Metaverse, gerçek dünyanın sonunu “ısıtarak” hazırlıyor

Pandemi dönemi, dünyanın neredeyse yarısından fazlasının aynı anda karantinaya girdiği dönemleri beraberinde getirdi. İnsanların sokağa çıkamayışı, araçlardan havaya salınan gazları, sera gazlarını ve fosil yakıt tüketimi gibi hava kirletici kaynaklarını büyük oranda azalttı. Bu durumun doğaya ve dünyaya büyük faydası bulunurken insanların sosyalleşememesi sebebiyle dijital bir dünya geliştirildi. Metaverse ismi verilen bu dünyaya giren insanlar, istedikleri avatar (yüz) ile sosyal çevre oluşturmaya ve hatta ev, kıyafet, ayakkabı, teknolojik alet satın almaya başladı. Pandemiden kaynaklı zorunlu eve kapanma dönemi biterken artık insanlar keyfi olarak eve kapanmayı ve Metaverse evreninde gezmeyi tercih etti.

Sanal gerçeklik gözlüğü ile yepyeni bir dünya açıldı

3 boyutlu sanal evren olan Metaverse, sanal gerçeklik gözlüğü ve teknolojik cihazlar yardımıyla kapılarını insanlara açtı. Müzelerin, sergi salonlarının, sinema salonlarının, alışveriş merkezlerinin, restoranların, otellerin bulunduğu dünya gün geçtikçe daha fazla insanı ağırlıyor. Bu dünyada gezerken evden çıkmaya da gerek olmuyor. Artık iş hayatı, lansmanlar ve diğer önemli görüşmeler de Metaverse evreninde gerçekleştiriliyor. İnternetin ete kemiğe bürünmüş hali olan bu yeni dünyayı araştırmak için bir araya gelen ekipten Çevre Mühendisi Prof. Dr. Mustafa Öztürk, sanal dünyanın gerçek dünyaya ve doğaya etkisini şu şekilde dile getiriyor: “Dünyada kirleticilerin oranı oldukça fazla. Partikül maddeler, kükürt dioksit, aydınlatma kaynaklı enerji tüketimi sonucu açığa çıkan maddeler, soğutma ve ısıtma sonucu açığa çıkan maddeler ve hatta ulaşım kaynaklı açığa çıkan maddelerin hepsi kirletici. Bu kirleticiler hem içte hem de dışta kontrol altına alınmalıdır.”



“Hava kalitesi, kirleticiler sebebiyle düşüyor”

“Özellikle iç ortama kapanmayla birlikte iç ortamın hava kalitesi büyük oranda düştü. Karbondioksit ve nem konsantrasyonlarındaki yapı, insan sağlığı için uygunsuz bir duruma geldi. Eski konfor yapısının yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Aksi halde insanlar için daha büyük riskler doğacak. Çevresel önlemler ve kirletici kaynaklarla ilgili çözümler alınırsa ve gerekli iyileştirmeler sağlanırsa hareketlilik haricinde çevre için oldukça olumlu gelişmeler yaşanır. Sera gazı salınımlarının azaltılması hem partikül maddelerin hem de kükürt dioksitin salınımını azaltır. Kükürt dioksitin yanında azot dioksit de bulunur ki bu da bir tür kirleticidir. Bunun da havaya salınması halinde insan sağlığı için büyük olumsuzluklar beraberinde gelir. Bu zararlı maddelerin salınımlarının azaltılması için sahalarda uygulanabilecek çevresel yatırımlar gerekir. Global ölçekteki kirleticiler, yüzde 35 oranında ulaşım kaynaklıdır. Bu oranın yüzde 20’lere düşmesi ideal olandır.”

 “Pandemi, kirletici salınımını büyük oranda azalttı”

“2020 senesinde yaşanan pandemiyle beraber özellikle karbondioksit ve kükürt dioksit konsantrasyonu büyük oranda azaldı. Çünkü insanlar evlere kapanmıştı. Atmosferdeki karbondioksit miktarı sürekli artar normalde ancak 2020 senesinde bu gazın yüzde 10 mertebesinde azaldığını gördük. Bu, tarihte bir ilkti. Dünyanın dijitalleşmesi umut veriyor ancak insan üzerindeki etkisinin kesinlikle ayrıca incelenmesi gerekiyor. İnsanlar yeni sanal evrenle birlikte artık keyfi olarak iç mekanlara kapanıyor. Bu sebeple iç mekan standartlarının ve iç mekan hava kalitesinin iyileştirilmeye ihtiyacı var. Bu amaçla Güney Kore, Amerika ve Avrupa’da enerji verimliliği hakkında önemli yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımlarla birlikte evinizde büyük bir konfor yaşıyorsunuz ancak aynı zamanda çok düşük oranda enerji tüketiyorsunuz.”



“Teknoloji, büyük enerji tabakaları çekecek”

Metaverse’in etkilerini araştıracak uzman grubundan Siber Güvenlik Uzmanı Osman Demircan ise konu hakkında şunları dile getiriyor: “Teknoloji için ihtiyaç duyulan enerji gün geçtikçe artıyor. Web 3.0 olarak tabir edilen Metaverse evreni de bugün üzerinde çalışılması gereken teknoloji konularından yalnızca biri. Bu sunucu, şimdiye kadar kullanılan sunuculardan oldukça farklı çünkü daha yüksek hıza ihtiyaç duyuyor. Bunun yaygınlaşması için yeni sunucular üretiliyor. Yeni sunucular için de yeni çipler üretiliyor. Çip üretiminin gerçekleştirilebilmesi için büyük çaplı madenciliğin yapılması gerekiyor. Ve işin başlangıç noktası olan madencilik, doğaya büyük zarar veriyor. Sunucuların çalışmaya başladı. Bu da elektrik harcayan tüm cihazların önce büyük ve ciddi oranlarda enerjiyi çekeceği sonra da bunları ısı olarak dünyaya vereceği anlamına geliyor. Yani kısacası dünyanın sonunu getirmek için büyük çaba harcıyormuş gibiyiz.”

“Alternatif üretmezsek çipler tükenecek”

“Bugün Metaverse olarak bildiğimiz sanal evrenler bütünü aslında başlangıç seviyesinde, oldukça amatör şekilde hazırlanmış bir sanal dünya. Profesyonel kurguları bulunmuyor. Büyük oyuncular henüz bu oyunun içine girmediler. Öte yandan mühendisler, bu evrenler bütününü yaratmak için gece gündüz çalışıyorlar. En az 10 senelik bir süreç bulunuyor. Ancak 10 senenin ardından Metaverse evrenleri tüm altyapısıyla kullanılabilir hale gelecek. Hatta ayrıntılarına baktığımızda bu süre 15 seneyi bile bulabilir. Ancak yine de bu 15 senelik süreçte madenleri hızla tüketiyor olacaklar. Çip üretimi ve tüketimine şu anda alternatif bulamamamız halinde yakın zamanda artık hiçbir fabrikada çip üretilemeyebilir. Bugün çip olmadan bir araba bile üretilemiyor, telefon ve bilgisayar bile üretilemiyor. Gelin 10-15 sene sonraki çipsizlik durumunda neler yaşanacağını siz düşünün.” 

Yorumlar (0)