Metaverse, dünyanın yeni “Covid-19 pandemisi” olacak

Dünyanın en büyük düşmanı olarak görülen dijitalizm, her geçen gün artıyor. Dijitalizmle birlikte artan dijital bağımlılık da insanları gerçek dünyadan uzaklaştırarak sanal dünyada buluşturuyor. Bu durumun son dönemlerdeki en büyük göstergesi olan Metaverse, yaklaşan büyük kaosların nişanesi olarak insanların ve özellikle de ebeveynlerin şimdiden önlem alması gerektiğini adeta haykırıyor. Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, isminin açıklandığı günden bu yana en büyük tartışma konularından biri olan Metaverse hakkında oldukça çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. 



“Metaverse, evren ötesinde tasarlanmış yeni bir dünyadır” 

Tuncay Dilci, konuyla ilgili şunları ifade ediyor: “Metaverse, evrenin çok ötesinde tasarlanmış yeni bir dünya düzenidir. Metaverse kavramı içinde olumlu ve olumsuz gelişmeler bulunur ki insan gerçek hayattan tamamen uzaklaşarak bu dünyaya yöneldiğinde fazla yabancılık çekmesin ama yeni dünyasından da ayrılamasın. Yeni dünyanın içerisinde meydana gelen teknolojik pek çok gelişme, insanların ilgisini çekiyor. Şimdilerin popülaritesi olan Metaverse, insanlara ‘Orada olmanız gerek.’ izlenimi veriyor. Özellikle genç kesimin birbirleri arasında dayatmalara maruz kaldığını söylemek mümkün. Dünyada mutluluğu ve huzuru bulamayan, asosyal olan, ailesiyle ve dersleriyle arası iyi olmayan pek çok insanın dışa dönmesini sağlayan Metaverse, insanları gerçek hayattan uzaklaştırarak evlere hapsetmenin ve sanal dünyaya sürüklemenin adıdır. Kısaca Covid-19 benzeridir. Sürekli ekran içerisinde yaşamaya zorlama, gıda dışında besinler tüketme, online sosyal ve kültürel etkinliklere katılma gibi eylemler yeni dünya ile birlikte yaşanır. Kısaca artık dünyada mutlu olmadığını düşünen insanların yaşam alanı, Metaverse olmuştur.” 



“Metaverse bir oyun değildir, toplumsal değişimdir” 

Tuncay Dilci: “Metaverse, bağımlılık yapan dijital oyunların kendilerini aşmış halidir, yani bir oyun değildir. Farklı bir dünya düzenidir. Biz dijital bağımlılık yaratan oyunları, hipnotik tekniklerle sanal dünya etkileşimi sağlayan ve kendilerini kaybeden insanların dünyası olarak yorumluyoruz ancak Metaverse bu şekilde yorumlanamaz. Bu yeni dünyada herkesin kendine göre yeni bir dünya düzeni tasarlama ve yaşam biçimi organizasyonu var. Uçsuz bucaksız olan bu evren, şu anki algılarımızın da ötesinde. Bu yeni kavram ve kavramın beraberinde getirdiği dünya, toplumsal değişimin başlangıcı. Toplumun ‘dijisist’ yaşama doğru yönlendirildiği, dijital kimlik kazandığı bir fırsattır. Ancak bu fırsat sandığımız gibi güzellikleri beraberinde getirmiyor. Artık dijital bağımlılığın yaşam biçimine dönüşmesi ve değer yargılarının değişmesi gündemde. Yani yeni ve büyük bir değişimin henüz başındayız. Bu dünyanın içerisinde psikolojik etkilenmeler söz konusu. Bu etkileşim ve değişimlerin en büyüğü de inanç sisteminde karşımıza çıkıyor. İnanç sistemlerini tehdit eden birtakım içerikler barındıran Metaverse, ‘Allah’ kavramını farklı bir boyutta sunan ve sapkınlığı beraberinde getiren bir dünya. Meta isminden de anlaşılacağı üzere bu dünya materyalisttir. Yani yardımlaşma, ibadet, zekat kavramları bu dünyaya girildiğinde insanın zihninde yok olmaya yüz tutar.”