Lise öğrencileri geliştirdi: "Malezya’daki endemik bitki bile artık Türkiye’de yetişecek"

Kocaeli’deki Körfez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, yapay zeka tabanlı tam otomasyonlu sera uygulaması tasarladı. 

“Bitkiler, müdahale olmadan yetişiyor”

Kurulan otomasyon sistemine, yetiştirilecek bitkinin verileri yazılıyor. Ardından seraya ekilen bitkiler, otomasyon ve yapay zeka sistemi sayesinde insan müdahalesine gerek duyulmadan yetişiyor. Geliştirilen sistemle serasına bitkisini eken çiftçi, kilometrelerce uzakta da olsa bile kontrol sağlayabiliyor. Seranın içerisinde bulunan ısı ve nem gibi oranlara uzaktan müdahalede bulunuluyor. Sistemi tasarlayan öğrenciler, gıda güvenliğini sağlamak ve Türkiye’de her türlü bitkinin yetişmesini sağlamanın motivasyon noktalarının olduğunu söyledi. TÜBİTAK’ın iklim değişikliği projeleri kapsamında yarışmaya katılan bu sistem, Türkiye ikincisi oldu. 

“Otomasyonumuz tamamen milli ve yerli” 

Projeyi ve projeyle neyi hedeflediklerini söyleyen Körfez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Elektrik-Elektronik Öğretmeni Burhan Aksoy, “Gençlerimizle tam otomasyonlu olmak üzere yapay zeka tabanlı bir sera uygulaması tasarladık. Söz konusu proje, TÜBİTAK iklim değişikliği projeleri kapsamında Türkiye ikinciliğini kazandı. Ülkemizin gıda güvenliğini ön plana alarak bu projeyi tasarladık. Son günlerde yaşanan gıda krizlerinden yola çıkarak başladık. Tarım Bakanlığımızla görüştükten sonra domates üzerine çalışma kararı aldık. Domatesin tüm verilerini aldık. Bunu kendi otomasyon sistemimize de yazdık. Otomasyon sistemimiz tamamen milli ve yerli” sözlerini kullandı. 

“Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmayı hedefledik” 

Mobil uygulama yoluyla her şeyi kontrol edebileceklerinden söz eden Aksoy, “Hiç insan müdahalesine gerek duymadan bitkinizi koyuyorsunuz, yetiştiriyorsunuz. Bitki otomasyon sistemiyle gerekli ortamlarda kendi kendine nem yükseltiyor, gerekli ortamlarda sıcaklık artırıyor. Tam otomasyonlu olarak büyüyor. Bir avantajımız var; tüm verileri internet ortamına transfer ettik. Kendi yazdığımız bir mobil uygulama yoluyla bitkinin o anki durumunu takip edebiliyorsunuz. Gerekli yerlerde müdahalede bulunabiliyorsunuz. Yani otomasyonlu olmasının dışında manuel müdahaleye de uygun bir sistem. Bu anlamda özellikle Hollanda ve İsrail’in teknolojileri ilerlemiş durumda. Aslında bir yandan teknolojide millileştirme yaparken Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltmayı hedefledik” açıklamasını yaptı. 

“Veriler varsa Malezya’daki endemik bitkiyi dahi yetiştirebiliriz” 

Kurmuş oldukları sistemle verilerinin tanımlandığı her çeşit bitkinin yetişmesinin mümkün olduğuna temas eden Aksoy, “İzmit’te yaşıyorsunuz diyelim, seranızı Antalya’da kurdunuz. İzmit’te, seranızı oturduğunuz yerden kontrol edebiliyorsunuz. Bilgisayar oyunu gibi. Sera sistemimizde şu an tek eksik; yetişmenin ardından bitkileri kendisinin toplamaması. Bunu da gelecek yıla düşünüyoruz. Bitkiler mevcut olduktan sonra toplasın, adresine ve evine kadar getirsin. Dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın, internet ortamının bulunduğu herhangi bir bölgeden seranızı kontrol edebiliyorsunuz. Biz burada domates ile çalıştık fakat elimizde veriler varsa Malezya’daki endemik bir bitkiyi bile yetiştirebiliriz. Seramızla iklimsel koşulların hepsini sağlayabilecek kapasitedeyiz” açıklamasını yaptı.

“Türkiye’de yetişmeyen bitkileri yetiştirmeyi hedefliyoruz” 

Projenin fikir noktasından uygulanışına kadar her aşamada yer alan 11. sınıf öğrencisi Görkem Baş, “Hocalarımızla birlikte bir proje oluşturma kararı aldık, bunun taramalarını gerçekleştirdik. Ardından da tarım projesinde karar verdik. TÜBİTAK projesine bu sistemle katılıp ikinci sırayı elde ettik. Sistem, ekili olan tarlanın bütün taramalarını gerçekleştiriyor. Nem, ısı bütün tüm değerlerini yapay zekaya gönderiyoruz. Yapay zeka, ektiğimiz bitki için lazım olan ortamı sağlıyor. Böylece ülkemizde yetişmeyen bitkileri dahi yetiştirmeyi hedefliyoruz. Tarımı bulunmayan bölgelere de tarımı kazandırmayı amaçlıyoruz. Gıda güvenliğiyle ilgil ülkemiz, son 1 senede buğday ithalinde problem yaşadı. Motivasyon kaynağımız, bu tarz problemlerin olmamasıydı” şeklinde konuştu.

“Verimsiz toprak kalmayacak” 

Tarım yapılamayan alanlarda dahi bitkiler yetiştirebileceklerini ifade eden Baş, “Verimsiz toprak kalmayacak. Sistemimizin hedefi bu. Dağda bir tarlanız olup kentte yaşıyorsanız bile sisteminizi kurduktan sonra takip edebilirsiniz. Sistemi kurup bitkinizi yapay zekaya  gönderiyorsunuz. Daha sonra bitki, tamamen otomasyonlu bir biçimde kendisi yetişiyor. Siz yalnızca toplamaya geliyorsunuz. Öte yandan tablet ve telefon üzerinden de bitkinin ekili olan analizlerini de kontrol edebilirsiniz. Serayla kalmayacağız, yeni projeler de üretiyoruz” açıklamasını yaptı.